Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '12

 
Kategori
Siyaset
 

AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'ı Bitirecek Olan Kendi Meşreplerinin İleri Adımları Olur

AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'ı Bitirecek Olan Kendi Meşreplerinin İleri Adımları Olur
 

  • Başbakan “Dindar nesil yetiştireceğiz” diyerek bu güne kadar gizlemeye çalıştığı niyetini alenen ortaya dökmüştü. Hemen ardından gelen 4+4+4 eğitim sistemiyle niyetini taçlandırdı.
  •  
  • Sonrası ise malumunuz… “Kürtaja karşı bir Başbakanım” diyerek, dini referans alan niyetini daha da ileri bir noktaya taşıyıp, geçen haftanın gündemine bir kez daha damga vurmayı başardı.
  •  
  • Her iki söylemde de niyet gayet net, gayet yalın…
  •  
  • “Nedir?” derseniz, “Toplumu biçimlendirmek” bunun en doğru yanıtı olur.
  • Arkasına aldığı din referansının ne denli tehlikeli bir güç olduğunu, yapılacak her hangi bir muhalefette, “Siz dindar gençlik yetişmesine karşı mısınız?” veya “Siz dinimizin reddettiği kürtajı mı destekliyorsunuz?” yollu sorularla, muhalefeti sindirmeyi rahatlıkla başarabileceği muhakkak. Zaten tehlikenin de özü tam da bu noktadır. Din olgusuyla ve inancıyla mücadele etmek zor. Ama pek tabii ki mücadele alanının kolay olduğu bir nokta var ki, o da toplumu tepeden biçimlendirme çabalarına yönelmek, bu çabaya yönelenlerin yenilgisiyle sonuçlanıyor. Süreç sancılı işliyor ama ille de kazanan bu türden biçimlendirmelere onay vermeyen toplumun genel bir çoğunluğu oluyor.
  •  
  • İlk bakışta, “Dindar nesil yetiştireceğiz” incisiyle ortaya çıkan Başbakan’ın, 4+4+4 sistemi hususunda toplumu ikna edebilecek hiçbir şey söyleyememiş olması ki bence bu konuda toplumu ikna edebileceği mümkün görünmüyor, kendisini dindar cephede gören kesimlerce de ciddi anlamda eleştiri konusu oldu. Hele ki, henüz daha kendi kişisel ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz olacak küçücük çocukları okul ortamına sokma çabası ortaya çıkan soruların yanıtsız kalmasına neden oluyor.
  •  
  • 4+4+4 sistemine ilişkin, “Bu sistem AKP’yi geriletir” demiştim. Nitekim çevremde görüştüğüm, konu hakkında görüşünü aldığım hemen herkes sisteme yönelik ciddi eleştiriler getiriyor. Zira toplumun bütün katmanlarını ilk elden ilgilendiren bir husus olduğundan, toplum bu husus üzerinden daha sağlıklı bir politik tavır içerisine giriyor ve tavrını net olarak ortaya koyuyor.
  •  
  • Diğer bir husus olan kürtaj meselesiyse, tıpkı 4+4+4 eğitim sistemindeki ikna edilemeyen geniş bir toplum kesimi tarafından sorgulanır hale geldi.
  •  
  • Biliyoruz ki bu gün ülkemizde kadınların ciddi bir oranı, hatta bu oranı kabaca telaffuz edecek olursak, şu veya bu şekilde % 80 oranına tekabül eder ki, başından bir kürtaj vakası geçiyor. Toplumun geniş bir kesimi ne kadar da kürtaja karşı olursa olsun, ortada reel hayatın gerçekleri var. Karşı olanı dahi içine alan bir gerçek… Ve bu gerçekler her türlü dini referansı bertaraf edebilecek bir güce sahip.
  •  
  • Gerek 4+4+4 eğitim sisteminin reel hayatın gerçekleriyle çelişmesi, gerek kürtaj hadisesinin reel hayatın gerçekleriyle çelişmesi, bu hususları din olgusu üzerinden ne kadar baskın hale getirirse getirsin, bir şekilde yenilgiyle noktalanacağı kesindir.
  •  
  • Ve tüm bunlara ilaveten bir de “Uludere katliamı” söz konusu ki, AKP ve Başbakan’ın bu konuda da toplumu ikna etmekten öteye, üzerinden geçen altı aylık süreç boyunca hiçbir şey yapamamış olmaları, AKP’nin gücünün gerilemesindeki önemli etkenlerden birisi.
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..