Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '12

 
Kategori
Siyaset
 

Yaşam Hakkı Kisvesi ve Faşizmin İğreti Yüzü

Yaşam Hakkı Kisvesi ve Faşizmin İğreti Yüzü
 

  • “Tecavüz sonrası doğacak olan çocuğa gerekirse devlet bakar” temennisi, son yılların en mesnetsiz, en ruhsuz cümlelerinden bir tanesi olmaya adaydır. “Yaşam hakkı” derken, hayatı bir tarafta kararmış olan annenin hayatını daha da bet beter hale getirmek, diğer taraftan tecavüz sonrası doğacak olan çocuğun hayatının daha de perişan olmasına neden olmak demektir ki, bu günkü muktedirler, “Yaşam hakkı” kisvesi altında yaşarken insanları öldürdüklerinin farkında bile değiller.
  •  
  • AKP’li vekillerin ve Başbakan’ın mesnetsiz ifadelerine alıştık ama hani Sağlık Bakanı’nın etmiş olduğu bu laf sonrasında “Artık bu kadarına da pes” demek zorunda kaldık.
  •  
  • Bu nasıl bir ruh hali ve kepazeliğidir ki, tecavüz sonrası ortaya çıkan gebeliğin devam etmesi gerektiğine dair siyasiler karar verme mercii olarak kendilerini görebiliyorlar? Bu nasıl bir insanlıktan çıkış sürecidir ki, böyle bir rezillik sonrasında ortaya çıkacak olan bedelleri, anneye ve çocuğa hayatları boyu çektirmeyi zorunlu kılma haline dönüştürüyorlar?
  •  
  • Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir geçtiğimiz yıllarda bir ifade kullanmıştı, “Meşe ağacının hangi dalı nerenize battı da” demişti. Bu ifadeyi tam da şu anda kullanmak evladır. Öyle ya, meşe ağacının hangi dalı nerenize battı da toplumsal alanda konsensüsün oluşmuş olduğu ve toplumun derdi dahi olmayan bir konuyu gündemin birinci maddesi haline getirip, çatır çatır vicdan kanatan laflar ediyorsunuz? Merdiven altlarında daha fazla kadının trajedi dolu ölümlerine seyirci kalmak için mi? İstenmeyen hamilelikler sonrasında doğacak olan çocukların trajedi dolu yaşamlarına tanıklık edecek bir toplum yaratmak için mi? Bu nasıl bir faşizan duygudur ki, “Yaşam Hakkı” kisvesi altında insanları pişmanlık dolu yaşamların girdabına sokma haddini kendilerinde görüyorlar?
  •  
  • “Kürtaj” üzerine kararlar alıp, düzenlemeler yapmak siyasilerin haddine olabilecek bir konu değildir. Tümüyle kadını ilgilendiren, evliyse ancak aileyi ilgilendiren bir konudur. Daha ötesi halt etmektir. Daha ötesi utanmazlık ve aymazlığın ifadesidir. Bu alana burnunu sokan bir siyasi zihniyeti ancak “Korkunç” olarak tarif edebiliriz. Bu zihniyetin yarın toplumu nerelere götüreceği, toplumun özel hayatına ilişkin nasıl kararlar alabileceğini dahi kestiremiyoruz. Bu zihniyetin en yalın tarifi faşizmdir. Baskıcı, dayatmacı ve tek doğruyu kendisinin bildiğini iddia eden bu zihniyet dünyası insanlık için korkunç denebilecek her türlü özelliği içerisinde barındırır. Ve bu gün AKP iktidarı ve onun başındaki zihin dünyası, bu ülke için ancak “Korkunç” denebilecek zihinsel arka planlarını ortalığa döküp saçmışlardır.
  •  
  • Bu zihin dünyasıyla mücadele etmek her aklı başında insanın boynun borcudur.
  •  
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..