Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '17

 
Kategori
Güncel
 

"Soru Sormazlar" Medeniyeti

"Soru Sormazlar" Medeniyeti
 

Bir harita düşünün; dünyanın yarısından fazlasının varlığı bilinmiyorken biri çiziyor ve dünya yaklaşık dört asır sonra haritayı günümüz dünyası ile karşılaştırıyor, onca uydu resimleri, onca teknoloji kullanarak aynı sonuca varıyor.

Dünyaya bin ışık yılı uzaklıkta bulunan A gezegenin haritasını, yüzey şekillerini insanoğlunun mevcut teknolojiyle bulmasının imkânsız olduğu böyle bir bilgi paylaşılsa o bilgi ve bilgiye itirazlar yükselir, kanıtlar istenir. En azından bir bilim kurulu toplanır ve bu konu tartışılır.

Bizler; genellikle soran bir toplum değiliz. Öğretilen şeyi öğreniriz, pardon ezberler ve geçeriz. Ezberlediğimiz şeylerin doğruluğunu da kontrol etmeyiz. Neden edelim ki, soru soran bu toplumda aptal yerine konur. Bıyık altından gülerler. Sırf aptal durumuna düşmemek için normal zekâdaki insanların birkaç yeltendikleri ama ya bu kadar insan sormuyorken, sadece ben soru sorarsam aptal durumuna düşer miyim? Benim akademik kariyerim, makamım, unvanım böyle zırt pırt soru sormaya cevaz vermez. O yüzden sormak yerine en iyisi anlıyormuş gibi yapayım kafamı sallayayım veya gözümle, kaşımla ifadelerimle, mimiklerimle ben de en iyisi anlıyormuş gibi yapayım tavrında olan çok insan tanımakla birlikte anlamadığını en iyi ifade edenlerin bebeklerin, dil bilmeyen yabancıların, bir de zekâ engelli bireylerin bu konudan en ufak bir aşağılık kompleksine düşmeden soru sorduklarına tanık olan birisi olarak şaşırıyorum büyük çoğunlukta olan bizleri.

Uzun uzadıya süren bir girişten sonra; konuyu Piri Reis’e getirmek istiyorum ve sormak istiyorum: Piri Reis kutuplara, Afrika’ya, Amerika’ya hatta Avrupa ve Asya’nın tamamına ulaşmadan, görmeden dünya haritasını bu kadar hassasiyette nasıl çizebilmiştir?

Bu konuda bilim dünyası birçok tartışma yaşamış, bu konuda birçok makale ve yazılar yazmış mıdır? Veya o zaman da gerçek bilgi dehaları vardı da daha sonra hafıza silme operasyonları ile bizim gibi yine sıradan insanlar bu konulardan haberdar olma, en azından merak etme gibi duygulara neden sahip olmadığımızı anlamakta zorlanıyorum. Dünyanın tepsi gibi düz olduğunu iddia eden Orta Çağ zihniyeti, aynı zamanda yaptırdığı rasathane ile melekleri gözlediği için padişaha yapılan baskı neticesinde yerle bir edilen bilim yuvasının yok edildiği bir toplumda milleti Orta Çağda bırakan zihniyetin sorumluları kimdir? Dünya dönüyor dediği, kilisenin binlerce yıllık teorilerine karşı bir teori ortaya çıkardığı için kiliseden aforoz edilen Galileo da buna benzer bir düşüncenin ürünü müdür?

Sormayana kimse bir şey söylemiyor. Soru soran, kendini yanlış bir düşüncenin eseri olarak soru sormaktan çekiniyor ve bir toplumda en çok 0-5 yaş arası bebekler, zeka engelliler soru soruyorsa bu işte bir gariplik yok mudur? Soru mu? Sorry!

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..