Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '13

 
Kategori
Siyaset
 

'Sübyancı olma hakkı' savunucusu liberal, Say'ı savun(a)madı...

'Sübyancı olma hakkı' savunucusu liberal, Say'ı savun(a)madı...
 

‘Sübyancı olma hakkı’ diye bir hak olduğunu 2002 yılında savunan Gülay Göktürk, Fazıl Say’a  retweet ettiği twetler nedeniyle 10 ay ceza verilmesini onaylıyor. ‘Nefret suçu’ sayıyor.

Aman akıl sağlığınızı yitirmeden okuyun liberal yazarın fikirlerini(!), okura kolaylık olsun diye fikirlerin(!) altını çizip kalın puntolarla öne çıkardım. Sözü Gülay Göktürk’e bırakıyorum: “Benim görebildiğim kadarıyla, çocuk pornografisini lanetleyip yasaklama isteğinin iki farklı kaynağı var. Bunlardan biri sübyancı büyüklerin bir fantezilerinin yasaklanması... ‘Koskoca adamlar nasıl olur da bacak kadar çocuklara cinsel haz nesnesi olarak bakarlar!’ İşte sansürün asıl dürtüsü bu. Asıl bu arzu lanetleniyor, yasaklanmaya ve cezalandırılmaya çalışılıyor. Çünkü mevcut cinsel ahlak çocuk bedeninin arzulanmasını en büyük cinsel suç olarak görüyor.

Ben, arzunun bu lanetlenişini haklı bulmuyorum. Yani, insanların çocuklara zarar vermedikleri sürece ‘sübyancı olma hakkı’nı savunuyorum.

Ama öte yandan, pornografinin konusu olan çocuklar, bu işi kendi iradeleriyle, kendi kararlarıyla yapmadıklarından ve zaten o yaşta böyle bir şey mümkün olmadığından, ayrıca bu çekimler onları fiziksel ve psikolojik olarak örseleyebileceğinden, çocukların porno filmlerde oynatılması kabul edilebilir bir şey değil.

İşin bu yanına bakınca da, çocuk pornosu içeren filmleri ahlak dışı buluyorum.

Ne demek istediğimi daha iyi anlatabilmek için şöyle farazi bir örnek vereyim: Diyelim ki, çocuk pornografisi çekenler, o filmlerde gerçek çocukların yerine bilgisayarda yaratılmış sanal çocuklar kullansalardı, yani filmin kahramanı animasyonla yaratılmış olsaydı, benim hiçbir itirazım kalmazdı. Böylece hem sübyancı erkeklerin özgürlüğü kısıtlanmamış, hem de hiçbir çocuk örselenmemiş ya da ileride belki de utanacağı, istemeyeceği, kendi ahlakına uygun bulmayacağı bir rolde oynamamış olurdu.

Bu tip filmlerin sübyancılığı teşvik edeceği ve çocuklar için varolan tehdidi artıracağı savına gelince.

Unutmayın ki, şu andaki şiddetli yasak, bu eğilimi azaltmıyor, aksine kamçılıyor. Hepimiz biliyoruz ki, cinsellik alanındaki en yaygın tutkular, en koyu yasakların yaşandığı alanlarda ortaya çıkıyor.”

Özetle  yazar(!) diyor ki, “Sübyancı büyüklerin fantezileri, sübyancı olma hakkını savunuyorum. Mevcut cinsel ahlak bunu yasaklıyor, o zaman anime çocuk pornoları yapılsın böylece sübyancı erkeklerin özgürlüğü kısıtlanmamalı. Şiddetli yasaklar cinsellik alanındaki tutkuları kamçılıyor. ”

MuhafazakarLiberal  ittifakın önde gideni yazar, kendisine yapılan eleştirileri de; dünyanın neresine giderseniz gidin “sapıklık” olarak görülen “sübyancılığı”,  olağan bir hak, özgürlük gibi savunarak olağanlaştırmayı  “fikir ve ifade özgürlüğü olarak”  savunmayı da ihmal etmiyor. Yazısından sonra ABD mahkemesinin verdiği bir kararı da kendi görüşlerini desteklemek için kullanıyor.

Özgürlükçü, sübyancı olma hakkı savunucusu” yazar Fazıl Say’a verilen ceza gündeme gelince de “nefret suçu” olarak görüyor, Say’ın ceza almasına bir oh olsun demediği kaldı.

Liberal yazar nedense Uluslararası AF örgütünün eleştirilerini ve batı medyasında yapılan; “İslami muhafazakâr gücün katılaşmanın bir yansımasını oluşturduğunu,Türkiye’deki dini etkiye ilişkin kaygıları canlandırdı,Say’ın karşı karşıya kaldığı cezanın Başbakan Erdoğan’ın, 1998’de İstanbul Belediye Başkanıyken bir şiir okuduğu için aldığı cezayla aynı olduğu” yorumlarını da görmezden geliyor.

Son söz yerine, ‘Böyle olur zamanın ruhuna/vesayete teslim olmuş memleketin liberali’ diyerek geçiyorum.

Okuma önerisi: Fazıl Say’a verilen ceza ile ilgili BİANET’te yer alan Kerem ALTIPARMAK’ın yazısını okumak için burayatıklayınız.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..