'Sus' dedi 'Ruhunun sesini dinliyorum'

Gecenin üçüydü, geldi. Dilinin altında argo sözcükler, gözlerinde geçmişten kalan izler. Zamansızdı, yine. Vakti yoktu beklemeye...

'Sus' dedi 'Konuşma' ...
Sustum, kelimelerin anlamı varmıydı. Öyle ya o hiçbir zaman kimseye ait olmamıştı...

'Sus' dedi 'Ruhunun sesini dinliyorum' ...
Sustum, Azrailimi dudaklarından öpüyordum...

Gecenin üçüydü geldi, sırtı açık elbisesi. Kadındı; kimseye ait olmamıştı...

Ücreti peşin ödenmiş bir taksi, kapımın önünde. Depozitosu ödenmiş bir aşkı beklemekte... Acelemiz yoktu, ölmek için, cinayet mahallinde. Gecenin üçüydü, soğuktu, güzdü. Dokunuyordu, can yakıyordu, intahar mektuplarına sahip yalnızlıkların hüznü... Dilinin altında saklı argo kelimeler, eski günlüklerde saklı siyah beyaz resimler. Süslü kelimelere sahip, beyler, efendiler; yine sahnedeler...

Ah bu alkışlar, alkışlananlar. Etiketlere sahip adamlar, kadınlar... Çıplak kralların karşısında, iğne deliğinde kendini satanlar, balıkçı ağlarında asılanlar... Beyaz yakasında ihanetin mührünü taşıyanlar. Ah bu kahkahalar; çığlıklar...

'Sustur' dedi 'Sustur şehrin seslerini' ...
İmla hatasına sahip cümlelerde, bitmez ki insanların hikayeleri... 'Denedim' dedim. Kırdım kalemimi, çıkartıp elbiselerimi, yüzdüm bedenimi. Soludum, içime çektim, şehrin seslerini...

Gözyaşlarına sahipti, yine
Bıraktı kendini kipriklerinden bedenime
Sevişti, anlam barındırmayan cümleler içersinde
Gitmek zorundasın; gitme
Gitmek zorundayım; bekleme

Avuçlarımda yağmur taneleri
Yastığımda unuttuğun saçların
İsmimin anlam bulan hali
Sen, dokunduğum en güzel kadındın

Senden kalan, ruhumundaki ruj izi
Senden kalan, senden ötesi...

Senden ötesi, kulaklarımdaki ney sesi
Senden ötesi, azrailin nefesi...

Gideceğim yer cehennem öyle mi

Ne olur olmasın ahın
Sen dokunduğum en güzel insandın...

Gözyaşlarına sahipti
Bıraktı kendini
kiprikleri
teni
sevişti
Hadi git; seninle öleceğim
Gidiyorum; seni, öpülesi cehennemde bekliyeceğim...