"Unutmadık, unutturmayacağız" palavrası

Her 17 Ağustos'ta kendimizi avuttuğumuz... Sonrasında da bir yıl boyunca aklımıza bile getirmediğimiz o meşhur sloganı bu yıl da atalım mı?
- Atalım atalım...

Atmaya başlıyoruz:
Ben üçe kadar sayacağım, siz hazır olun:
Birrr... İkiii... Üç:
- "Unutmadık, unutturmayacağız..."

Nasıl attık ama...
Kül bile bırakmadık değil mi?
- Oh olsun(!)

"Unutmadık"mış
"Unutturmayacağız"mış
- Hadi oradan...

Bu deprem varya bu deprem;
- Unutanlar için, 1999 Marmara Depremi...
Bakın bu konuda SAÜ Rektörü Elmas ne demişti:

"Sakarya'da şu anda depremi 'hasarsız atlattı' denilen 2 bin 500 bina buluyor. Bu da 15 bin konuta tekabül ediyor. Hepsi yıkılmaya aday. Zaten bu binaların durumu depremden
sonra çıkan iki yönetmeliğe göre de uygun değil. Depremi bu binalarda yaşayan hiç kimse tekrar aynı binalarda oturamaz, oturmuyor da. Genelde ögrencilere kiralanıyor. Biz, üniversite
olarak ancak binaların mevcut durumu ve çözüm önerileriyle ilgili proje hazırlayabiliriz. Gerisi işin asıl sahiplerini ilgilendirir."

Rektör Elmas, "işin asıl sahipleri" dedi de aklıma geldi:
- Sahi, bu işin asıl sahipleri kim?
- Sahi, bu işin asıl sahipleri nerede?
- Sahi bu işin asıl sahipleri o zamanlar ne demişti?

Bilen var mı?
- Hatırladığım kadarıyla:
İşte!
Bu işin asıl sahipleri Aralık 2011'de şöyle demişti:

Vali Büyük:
"Sıvılaşma olan bir zemine sahibiz ve deprem öncesinde yapılmış, depremde de orta hasarlı olmuş binalarımızı artık koruma şansımız yok."
- Doğru...

SBB Zeki Toçoğlu:
"Bunlar kanunen iskan edilmesi yasak olan binalardır."
- Bu da doğru...

Vekil Üstün:
"Uygulama geç kalınmış bir çalışmadır ve artık geldiğimiz noktadan dönmemiz mümkün değil."
- Bravo(!)...

E, hadi o zaman...
Atıp tuttuğunuz lafların altında daha ne kadar kalacaksınız?
Kaç yıl daha, "Unutmadık, unutturmayacağız" palavrası atacak...
- Atanları alkışlar gibi yapacaksınız?