Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '16

 
Kategori
Gelenekler
 

"Vatan borcu" askerlik görevini yalnızca yoksullar mı yapmalıdır?...

"Vatan borcu" askerlik görevini yalnızca yoksullar mı yapmalıdır?...
 

"Vatan borcu" gibi güzel bir adla özleştirdiğimiz "askerliği" de bir meta haline getirmeyelim...


BİZE HAS BİR GELENEKTİR; HİÇBİR ÜLKEDE BENZERİ OLMAYAN BİR DEYİŞLE, "ASKERİLK" HİZMETİNE "VATAN BORCU" DEMEK...

Ancak, ne yazık ki, "bedelli askerlik" uygulaması, bu geleneğimizin de zedeledi... Ama, buna karşılık, ekonomik gücü / ya da "tuzu kuru" olanlar, bu uygulamadan fazlasıyla memnun...

*

- Yeterli mali gücü olmayanlar, "vatan borcu" olan "askerliklerini", bazen "can vererek" ve "kan dökerek" yerine getirirken; "mali gücü olanlar", neden "bedelli askerlik" uygulamasını "dört gözle" beklerler...

- Devletin ve hükümetin, bu konuyu, bir "gelir kapısı olarak görmesini" de hiçbir zaman içime sindirememiş ve  kabullenmemişimdir...

- Bir de, "vatan borcunu öderken ölmesinden korktukları" için çocuklarını "askere göndermek istemeyenler" var ki... Sormayın gitsin... Bunlara yakışacak bir "sıfat" sözcüğü bulamıyorum...

- Bunların başında da, "kendi yüreksizliklerini" ve tartışılır "vatan sevgilerini", çocuklarına geçirenler geldiğini biliyorum... 

*

1995 yılının ortalarındaydı sanırım...

PKK'nın, bugünkü kadar olmasa bile, fazlaca azgın olduğu zamanlardı... Bana göre, o sıralarda, dağlardaki inisiyatif PKK'nın elinde idi... TSK ve diğer güvenlik güçleri, daha çok savunma yapıyorlardı...

İşte bu sıralarda, Türkiye'de hatırlı ve zengin aileler, askerlik çağına gelen çocuklarını Doğu ve Güneydoğu'ya göndermemek için yoğun çalışmalar yapıyor ve "pahalı torpilleri" devreye sokuyorlardı...

Bir gün, terhisten sonra her yıl yapılması gereken askerlik yoklamamı yaptırmak için bağlı bulunduğum askerlik şubesine gittim... İşimi bitirdikten sonra, dışarı çıkmak için koridorda yürürken gençlerden oluşan bir sıra gördüm ve yaklaştım...

Bilmem kaçıncı dönemin(ya da tertibin) asker adaylarının, gidecekleri bölgelere sevk işlemleri yapılıyordu...

Yolluk ya da harcırah almak için sırada bekleyen asker  adaylarından birine yaklaştım ve sordum: "Nereye tertip edildin?"

Kılık ve kıyafetinden ve de konuşmasından bir köylü çocuğu olduğu belliydi... Ağlamaklı bir şekilde "Şırnak" diye kısa bir yanıt verdi..

Hatırlı ve zengin aile çocuklarını düşünerek acı acı tebessüm ettim...

İçimden, "Allah seni korusun" dedim...

*

20 YAŞINDAKİ YOKSUL GARİBİM DURURKEN, KENDİNİ HENÜZ ASKERLİĞE HAZIR HİSSETMEYEN ÜNLÜ BİR POPÇU ÇAĞIRILIR MI ASKERE?

Aradan 5-6 ay kadar bir zaman geçti...

18 Aralık 1995 günü akşamı, özel bir televizyon kanalında, ünü yurtdışına taşmış bir pop müziği şarkıcımız ile yapılan bir röportaj, şehit cenazelerinin peş peşe geldiği o günlerde beni çileden çıkarmıştı...

Spiker, soruyor ünlü popçumuza: "...senin için askerlikten kaçıyor diyorlar. Sen askerlikten kaçıyor musun?

Ünlü popçumuzun yanıtı :"Hayır, ben askerlikten kaçmıyorum. Ben 23 yaşımdayım. Kendimi henüz askerliğe hazır hissetmiyorum.  Daha yapacağım işler var".

Yapacağı işler de, "büyük projelere imza atmış olması, yüklü tazminatlar söz konusu olması imiş. Vatanını çok seviyormuş ama, bunları tamamlamadan Türkiye'ye gelemezmiş"...

Ünlü popçumuzu bu tavrı, büyük tepkilere yol açmıştı... Bazı minibüsçüler, "bu minibüste, '......' kaseti çalınmaz" levhası asmışlardı minibüslerine...

Milli Savunma Bakanlığı ayıp etmiş doğrusu; 20 yaşındaki yoksul garibim dururken, kendini henüz askerliğe hazır hissetmeyen 23 yalındaki popçumuz çağırılır mı askere...?

*

Bu yıllarda, İstanbul Üniversitesi'nde "öğretim elemanı" olarak görev yapıyordum.. Bu ünlü popçumuz ile televizyonda yapılan röportajı konu ederek öğrencilerime duygusal bir konuşma yaptım... Günün modasına uyarak, askerlik hizmetini yapmak istemeyen bir erkek öğrencimin yüzü kızarırken, ağabeyi askerde olan bir kız öğrencimin ağladığını gördüm...

*

BEM DAĞA ÇIKMAM ABİ... BEN ŞARKI SÖYLERİM..

19 Ağustos 1997 günü, Milliyet Gazetesi'nin 2. sayfasında, "Dağa çıkmam abi?" şeklinde bir haber başlığı gördüm...

Bu söz, yukarıda konu ettiğim ünlü popçumuza aitti... Ünlü popçumuz, haberin alt başlığında bu sözünü biraz daha açmış ve şöyle demiş: "karlı dağlarda, tam teçhizatlı, tüfekli askerlik yapamam. Ben şarkı söylüyorum"...

Bir kez daha, "Vay anasını be!.." dedim içimden...Adama bak, karlı dağlarda askerlik yapmazmış...Ya nerede yapacaksın?

Ünlü popçumuz iki yaş daha almıştı ama, anlaşıldığı kadarı ile kendini hala askerlik hizmetine hazır hissetmiyordu...

Ama, bu sıralarda, bu ünlü popçumuzun, "vatandaşlıktan çıkarılması", 21 Mayıs 1999 itibari ile Bakanlar Kurulu'na sunuldu ve parlamentoda tartışıldı...

17 Ağustos 1999 depreminden sonra, "hükümet mali kaynak sağlamak" üzere "bedelli askerlik" uygulaması çıkınca Türkiye'ye döndü ve 2000 yılında kısa dönem askerliğini yaptı...

Hatta, bu "bedelli askerlik" uygulamasının onun için çıkarıldığı bile söylendi...

Bu ünlü popçumuzu, askerlik muayenesi için geldiği Kasımpaşa Asker Hastanesi'nde gördüm ve Şırnak'a tertip edilen o garip askerim için ne kadar üzüldüysem, bu popçumuzun kısa dönem de olsa asker elbisesi giyeceğine o kadar sevindim...

Şırnak'a giden askerimin ne olduğunu bilmiyorum; ama popçumuz sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürüyor...

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..