Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

11 Haziran '07

 
Kategori
Sinema
 

"Yaratık"

"Yaratık"
 

Merhabalar;

Bu hafta sizlere Cumartesi günü manita bey'in zoruyla seyrettiğim Yaratık filminden bahsetmek istiyorum. Manita bey'in kişisel yorumlarına bakacak olursak, Kore yapımı filmler, tıkanma noktasında olan Amerikan sinemasını solladı ve yapıtlar baya başarılıymış. Sinemada ancak aşk filmlerini seyretmekten haz alan bendeniz ( eee Bahtsız Juliyet ne de olsa) ayaklarım geri geri giderek bu filme gittim.

Neyse mısır ve portokal suyuyla kandırılan küçük bir kız çocuğu tadında yerleştim koltuğuma. İstemeye istemeye seyretmeye başladığım filmi bu kadar beğeneceğimi bilseydim, sizlere daha iyi yorumlar yapmak için daha dikkatli seyrederdim...

Film bir çok temayı başarılı bir şekilde içinde barındırarak, insana inanılmaz zevk veriyor. Dram, komedi, gerilim ve korku temaları benim algılarımın algıladığı baş temalardır.

Filmin başında, yaratık tarafından götürülen kızın arkasından yas tutan ailenin ağlayışları, birbirlerine verilen tepkiler, ve de havada uçan tekme tek kelimeyle muhteşemdi:)

Ayrıca filmde yer alan bir çok sahne kendi ülkemizde de rastalanacak olayları aktarıyordu ki, bu bana kültür açısından Korelilerle kardeş olabileceğimizi düşündürdü (rüşvetler verildi, gelişi güzel önlemler alındı, vs) bunları merak ediyorsanız oturun filmi izleyin canım, o kadar da ipucu verilmez...

Konuyu anlatmak isterdim ama seyretmek isteyenlerin tadı kaçmasın diye anlatmayacağım.

Yani ne bileyim işte canım film boyunca küçük kızı kurtarmaya çalışan zavallı aile, film sonunda kızın ölümüyle yıkılıyor :) Bu cümleyi okuyanlar da şimdi bana kızmışlardır ama canım kötüyüm ben yani, ne yapalım bu yaştan sonra bu huyumdan da vazgeçemem ya ;)

Neyse şaka bir yana, yönetmen gerçekten başarılı bir iş çıkardı, ve Amerikan sinemasına yeni alternatiflerin ortaya çıkması beni bile sevindirdi...

Ne yapsam diye düşünen arkadaşlara bu filmi izlemelerini tavsiye ediyorum.

Sevgiler

 
Toplam blog
: 125
: 1808
Kayıt tarihi
: 24.05.07
 
 

Bir gün elle tutulabilen, mürekkep kokusu içine çekilebilen GERÇEK bir gazetede köşe yazıları yaz..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara