Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '08

 
Kategori
Güncel
 

1 Mayıs kutlamaları - 2

1 Mayıs kutlamaları, İstanbul dışında sorunsuz geçti, denebilir.

İstanbul'da, her zamanki gibi bazı olaylar(yaralanmalar ve tutuklanmalar) oldu ama, şimdiye kadar bu tür toplantı, miting ve yürüyüşlerde görmeye alışık olduğumuz kanlı olayların benzerleri olmadı.

Bunun tek nedeni, devletin(çünkü olayların çıkmasını önleyen ya da çıktığında müdahale eden güvenlik güçleri, hükümetin değil devletin görevlileridir) kararlı tutumu ve sendika başkanlarının sağduylu davranışlarıdır.

Bu arada, güvenlik güçlerinin abartılı davranışı ve zaman zaman gereksiz müdahaleleri, belki provokatörlerin eylemlerinin daha ileri boyutlara varmasını önlemiştir ama DİSK Genel Markez binasının sabah 06.00'dan itibaren abluka altına alınması, su sıkılarak ve gaz bombaları kullanılarak personelin etkisiz hale getirişlmesi, hiç ama hiç iyi olmamıştır.

Bu durum karşısında, saat 11.00 sıralarında DİSK Başkanı'nın "Taksim'e giderdik ama halka zarar vermemek için duyarlı davrandık" açıklaması takdire şayan bir sağduyu gösterisidir. DİSK Başkanı, saat 11.30 sıralarında,
üyelerinden, flamalarını ve pankartlarını merkeze bırakmalarını isteyerek bir anlamda eylemin sona erdirildiğini açıkladı.

Bundan sonraki olaylarda polisin karşısına gelenler, yasadışı örgüt militanlarıdır.Yüzleri kırmızı ve beyaz mendillerle kapalı bu militanların ellerinde taşıdıkları pankartlarda, işçinin hak ve çıkarlarını ifade eden sloganlar yerine kendi örgütlerinin siyasal sloganları vardı.Çünkü, herhangi bir işçinin yüzünü mendille gizleyip kaldırım taşlarını sökerek polise attığını düşünemiyorum.

Dünkü olaylarda simge olabilecek iki sahne vardı.Biri, gazdan etkilenerek kendine gelmek için kaldırım kenarında oturan genç bayana, bir polisin tekme atarak geçmesi; ikincisi de, yasa dışı örgüt militanlarının çember içine aldıkları bir polisi sopalarla dövmesi.Polisi dövmek için çember içine alan grupta ÖDP'lilerin de bulunması dikkati çeken başka bir nokataydı.

Dünkü 1 Mayıs olaylarında, başta DİSK olmak üzere Türk - İş ve KESK, sağduyulu davranışlarıyla tam not almışlar; ama güvenlik güçleri ikmale kalmışlardır.

Dünkü kutlamalar, istersek olaylar diyelim, devlet ve mevcut hükümet ya da gelecek hükümetler ile işçi sendikaları, önyargısız bir araya geldiklerinde, bundan sonraki kutlamaların daha da sorunsuz olabileceğini göstermiştir.


Şimdi, devlete ve hükümete önemli bir görev düşüyor.

Bundan böyle, 1 Mayıs kutlamalarının bugün olduğu gibi sorunsuz geçmesi için, aşağıdaki gibi kutlanmasının daha iyi olacağını düşünüyorum

1. Hükümet vakit geçirmeden yeni bir yasa hazırlamalı ve 1 Mayıs'ı bayram olarak kabul etmeli ve bugünü resmi tatil saymalıdır.

2. Bayramın adı, Hükümetin yasallaştırdığı şekilde "Emek ve Dayanışma Bayramı", "1 Mayıs Bahar ve Emek Bayramı" ya da "1 Mayıs Bahar ve Emekçi Bayramı" olmalı.Eğer, emekçiler öne çıkarılmak isteniyorsa, bayramın adı, "1 Mayıs Emekçi ve Bahar Bayramı" şeklinde de olabilir.

3. Taksim meydanının adı, bundan böyle "Taksim Cumhuriyet Meydanı" olark söylenmeli ve yazılmalıdır.

Böylece, yıllardır süregelen Taksim fobisi de ortadan kalkmış olur.

4. Bayramın kutlama şekli de şöyle olmalı:

a. 1 Mayıs sabahı belirlenecek bir saatte, sendika başkanları , belirleyecekleri bir heyetle, Atatürk anıtlarına çelenk koymalı, arkasından Ulusal Marş söylenmeli ve törene katılanlar birbirlerini kutlamalı.

Atatürk anıtlarının bulunduğu ve bayraklarla donatılmış meydanlarda tertiplenen bu törenlere, devlet ve hükümet temsilcileri ile yerel mülki amirler de katılmalı.

Sendika başkanları ve istenirse yerel yönetimin mülki amirlerince, günün anlamını dile getiren konuşmalar yapılmalıdır.Bu konuşmalarda, özellikle çalışan ve emeklilerinin sosyal ve ekonomik hakları dillendirilmeli.

Tüm çalışanlar ve emeklileri, aileleri ile birlikte meydanları doldurmalı. İsteyenler, kışkırtıcı olmamak şartıyla
verilmeyen ya da verilmesi geciktirilen sosyal ve ekonomik haklarını pankartlarla dile getirmeli; gerekiğinde kışkırtıcı olmayan sloganlar atılmalı.

Çocuklar, ellerindeki renkli balonlar ve küçük bayraklarla tören alanına renk katmalılar.

İşçi sendikalarının önderliğinde ve yerel yönetimin de yardımlarıyla, tören alanlarında çeşitli etkinlikler yapılmalı,
bayram yalnızca işçilerin değil, başta çalışan ve emeklileri olmak üzere tüm halkın katılımcısı olduğu bir gün haline getirilmeli.

b.
Törenlerden sonra, sendika başkanları, sendika merkezlerinde, bayramla ilgili tebrikleri kabul etmeli ve küçük bir ikram vermeli.

5. Bayram günü, diğer bayramlarda olduğu gibi, toplu taşıma araçları ücretsiz olmalı, işçiler ve diğer çalışanlar yani tüm emekçiler, tören alanlarındaki kutlamalardan ve etkinliklerden sonra gezi ve piknik alanlarına giderek güzel bir gün geçirmeli, arzu edenler de evlerinde dinlenmelidirler.


Bu şekil kutlanacak 1 Mayıs'lar, bayramı siyasal niteliğinden büyük ölçüde soyutlar va sosyal bir niteliğe büründürür
sanıyorum.

Bu şekilde sorunsuz kutlanacak 1 Mayıs'lar, kim bilir belki Avrupa ülkelerine de örnek olur.


cdenizkent
 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..