Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

12 Eylül’de erken seçim mümkün mü?

Zamanında bile yapılacak olsa, artık genel seçimlere 1 yıl kaldı. Bu, resmen seçim sathı mailine girmiş olduğumuz anlamına gelmektedir.

Bununla beraber, seçimin erkene alınabileceği, hatta çok yakında olabileceği ihtimalleri de dillendirilmeye başlandı. 9 Haziran Çarşamba gününün gazetelerinde, bizim saydığımız 7–8 yazar bir erken seçim ihtimalinden bahsediyor. Bunlardan 5’i hemen bu sonbaharda bir erken seçim olabileceğini ifade ediyor.

Aynı gün, Mehmet Tezkan ise, Milliyet’teki yazısında, erken seçimin tarihini de telaffuz etti: 12 Eylül 2010…

Bu kadar yakın bir tarihte erken seçim olabilir mi? Çünkü 12 Eylül’de daha yaz bile bitmemiş oluyor. Sonbahar, 23 Eylül’de başladığına göre, 12 Eylül tarihi yaz mevsimi içinde kalıyor.

Sonbaharda bir erken seçim olabileceğini dile getirenler, tahminlerini “kuvvetli gerekçeler”e dayandırıyorlar!

AKP’yi erken seçim kararı almaya yöneltecek en önemli sebebin; “geminin rüzgârı”yla yelkenlerinin şiştiği, rüzgâr dağılmadan semeresinin alınması hesabı olarak açıklanıyor.

Mehmet Tezkan ise, tarih vererek yaptığı tahlilde, “Yüce Mahkeme; Anayasa Mahkemesi’nin yeni yapısı ile HSYK’nın oluşma biçimini düzenleyen maddeleri iptal ederse, 12 Eylül’de sadece referandum değil, seçim de olur…

Niye mi?”
diye sorduktan sonra, AKP’nin iptal kararıyla eline büyük bir fırsat geçirdiğini düşüneceğini ve bunu nasıl kullanacağını şu cümlelerle açıklıyor:
“Gazze mazze diyerek sandığa gitmek güç… İtelemeyle kakalamayla çok büyük kitleler motive olmuyor… Sağlam doneler lazım.. Bize cumhurbaşkanını seçtirmediler gibi… Bize anayasa değişikliği yaptırmıyorlar, elimizi kolumuzu bağladılar, 12 Eylül Anayasası’na mahkûm ettiler, demokrasiden korkuyorlar gibi…”

* * *
Mehmet Tezkan’ın 3 ay gibi kısa bir süre için tarih vermesi çok iddialı fakat çok da gerçek dışı değil.

Söz konusu tarih, bizim de kulağımıza, hem de tam 20 gün önce gelmişti. Lâkin tamamen bambaşka bir gerekçeyle…

Bir arkadaşımızın, MHP kadın kolları üyesi olan eşi, 3 hafta kadar önce AKP’nin 12 Eylül’de erken seçim yapma hazırlığında olduğunu söylemişti. Çünkü demişti, bunlar her seçim kampanyasında evlere konuk olarak gidiyorlar ve elleri kolları dolu olarak gidiyorlar.

Eh, ev ev gezmenin… Hem de elleri kolları dolu olarak “misafir” olmanın büyük bir maliyeti var. Daha 1 sene önceki yerel seçimlerde işi kanepeye, koltuğa, çamaşır makinesine, buzdolabına kadar çıkardıklarına hepimiz şahit olduk. Öyleyken, oylar ancak % 39’a kadar çıkabildi.

Şimdi arka arkaya iki seçim kampanyası, sandıkta etkili olacak şekilde, hediye götürmeli seçim kampanyası yapabilmek kolay mı?

Onun için referandum ve seçim kampanyasını bir arada yapmak daha ekonomik ve etkili olacaktır.

Bize bu gerekçe gayet akla yatkın geldi. Tabii 12 Eylül’de seçim yapılabilmesi için en geç Temmuz başında TBMM’den karar çıkması lâzım. Yani en geç 25 gün içinde belli olacak bir olgudan bahsediyoruz.

Bütün yukarıdaki gerekçeler üst üste konulduğunda, 12 Eylül günü önümüze seçim sandığının gelmesi kuvvetli bir ihtimal olarak karşımıza çıkıyor.

* * *

Profesör aşırı hız yapar mı?

İstanbul Üniversitesinin biri bayan 3 profesörünü, Bolu yolunda geçirdikleri bir kaza(!) sonucu kaybettik.

Bir mahkemeye “bilirkişi” olarak raporlarını sunmaya gidiyorlarmış…

Eğer bir davada 3 profesör birden “bilirkişi” olarak görevlendirilmişse, o davanın sıradan bir dava olmadığını rahatlıkla tahmin edebiliriz.

Şartlar ne olursa olsun, direksiyondaki bir profesörün “aşırı hız” yaptığına inanmak son derece güç!

Kazanın nasıl olduğunu muhabirler ekranlarda anlattı. Arabanın ne hale geldiğini herkes gördü. Bunun sıradan bir “kaza”, ölümlerin de “kader” olduğuna inanılarak iş kapatılacak mı?

Bize hadise ziyadesiyle şüpheli gözüktü!

 
Toplam blog
: 1412
: 1241
Kayıt tarihi
: 04.06.10
 
 

Ücret karşılığı hiçbir yerde çalışmıyorum. Sandıklı'da doğdum. Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okul..