Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '08

 
Kategori
Güncel
 

12 Eylül Dönemeçleri -2

12 Eylül Dönemeçleri -2
 

12 Eylül darbesinden sonra artık ülkeyi Milli Güvenlik Konseyi yönetecekti.


Sokak çatışmaları, faili mechul cinayetler, kaybolanlar, bulunamayanlar, buhranın en planda olan kelimeleridir. Siyasi istikrarsızlık ve kötüye giden ekonomi de bu kaos ortamının oluşmasına neden olmuştu. Asker, kendini her zaman ülkenin yapı taşı ve bir numaralı koruyucu olarak görmekte ve bu istikrarsızlığın, kavgalı ve kanlı ortamın sona erdirilmesini, bir nevi “nota” sayılabilecek bir mektup göndermesi, “bakın sizi son kez uyarıyoruz. Aklınızı başınıza alıp, ülkeyi bu kaos ortamından kurtaramazsanız, tepenize bineriz” mesajı olan mektubundan sonra, gittikçe yaklaşan çizme sesleri artık 12 Eylül 1980 günü ülkenin tepesindeydi.

Devlet radyo ve televizyonu, tüm yayın akışını durdurmuş, kuvvet komutanlarından oluşan Milli Güvenlik Konseyinin, MGK, TBMM’yi ve hükemeti feshettiğini ve ülke yönetimine el koyduğu haberini veriyordu. Artık tüm ülkede sıkıyönetim uygulaması uygulanacak, ülke dışına çıkışlar yasaklanacak, tüm siyasi partiler kapatılacak, başta AP, CHP, MSP ve MHP liderleri olmak üzere, birçok siyasetçi, sendika başkanları, gazeteci, öğretim görevlisi, askeri cezaevlerinde “misafir” edilecek ve devletin her mekanizmasının idaresi artık asker tarafından kontrol edilecekti.

Ülkede sıkı yönetim ilan edilmişti ama, hiç siyasi deneyimi olmayan asker ve MGK, bu konuyu aşmak için hemen siyasi mekanizmayı çalıştırması gerekiyordu. Bu sebeple, MGK, müdahaleden sonra yasama ve yürütme yetkilerini üstlenerek, konseyin başkanı olan Kenan Evren’i Devlet Başkanlığı’na getirdi. Yeni hükümet, emekli Oramiral Bülent Ulusu’nun başkanlığında kuruldu. AP Azınlık Hükümeti’nin Başbakanlık Müsteşarı ve daha sonra 24 Ocak Kararları'nın mimarı olacak olan Turgut Özal’ı da hükümette Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı’na getirildi.

Artık, yeni bir dönem başlıyordu. her ne kadar asker devletin her kademesinde etkiliydi ama ekonominin başına bir sivili, o zamanlar Başbakanlık müsteşarı olan Turgut Özal’ı bakanlığa atayarak getirmişti ve Ekonomik istikrar programı bu dönemde aynen sürdürüldü.

Askeri yönetimin bu günlerde yaptığı en önemli uygulamalardan biri de Dış Politika kulvarında, Yunanistan’ın tekrar NATO’ya dönmesini onaylamaktı. Bir yıl sonra, Haziran 1981’de, MGK ve Danışma Meclisi’nden (DM) oluşacak bir “Kurucu Meclis” yapılanması kararı alındı. Danışma Meclisi üyelerinin açıklandığı gün, daha önce etkinlikleri yasaklanmış olan tüm siyasi partiler MGK tarafından kapatıldı ve malvarlıklarına el kondu.

Artık ülkenin siyasi ve soysa-politik durumu iyiden iyiye değişmeliydi ve yeni bir anayasa hazırlanmalıydı. Bunun için Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu tarafından hazırlanan yeni anayasa 7 Kasım 1982 tarihinde halkoyuna sunularak, %91.2 “evet” oyu ile kabul edildi. Yeni anayasanın kabulü ile Kenan Evren “Cumhurbaşkanı” sıfatını aldı.

Darbeden sonra, ülke hızla demokratik sürece sokulmak isteniyordu ve bunun için siyasi Partiler Yasası 24 Nisan 1983 tarihinde yürürlüğe girdi ve yeni siyasi partilerin kurulması için siyasi faaliyetler kademeli olarak serbest bırakıldı. Merkez sağda; emekli Orgeneral Turgut Sunalp tarafından Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), 1982’de Bülent Ulusu Hükümeti’nden ayrılmış olan Turgut Özal tarafından Anavatan Partisi (ANAP) ve merkez solda; Bülent Ulusu’nun Başbakanlık Müsteşarlığı’nı yapmış olan Necdet Calp tarafından Halkçı Parti (HP) kuruldu. AP’nin devamı olarak kurulan Doğru Yol Partisi (DYP) ve İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü’nün liderliğinde kurulan Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SODEP), kurucu üyelerinin çoğu MGK tarafından veto edildiği ve öngörülen süre içinde kurucu yeter sayısını tamamlayamadıkları için genel seçimlere katılma hakkı elde edemediler. 6 Kasım 1983 tarihinde yapılan genel seçimlere ANAP, MDP ve HP katıldı. Oyların %45.1’ini alan Türk siyasi tarihinin en çok oy alıp, tarihe de geçecek olan ANAP tek başına iktidar oldu.

24 Kasım 1983 tarihinde toplanan TBMM’nin başkanlık divanının oluşmasıyla MGK’nın görevi sona erdi. MGK’nın dört üyesi “Cumhurbaşkanlığı Konseyi” üyesi olarak göreve başladı. Cumhurbaşkanı ile birlikte Konsey üyelerinin görev süresi de tamamlanmıştı.

Artık Türkiye darbenin yer açtığı siyah bulutları dağıtacak, açılan bu yeni dönemde sivil yönetimlerle geçmişteki kötü izlerin silinmesine çalışılacaktı. Asker görevini tamamlamıştı. Askerin darbe sonrası son halka olan Cumhurbaşkanlığı görevi de tamamlanmıştı. Ülke hızla, kaybettiği gücü ve otoriteyi geri almalıydı.

Askeri hükümetin saflarında siyasete başlayan ve 1983 yılında Türkiye’nin 19. Başkabakanı olan Turgut Özal bunu başarabilecek miydi ?

<ı>(devam edecek)

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..