Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

14 Nisan'da söz verdik Ata'mıza

14 Nisan'da söz verdik Ata'mıza
 

13 Nisan 2007 gecesi yola çıkışımızla başlamıştı saatler sonrasının coşkusunu müjdeleyen tarifi kelimelerle ifade edilemeyecek heyecan. Gün öncesinden belli olmuştu otobüslerde, mola yerlerinde çekilen halayların bir uçtan bir uca yollara, meydanlara sığamayacağı. Barış'ın,''Uyuyamıyorum...Yanından geçtiğimiz otobüslere bakarken...Yarın çok büyüğüz...İki taraftan geliyoruz...Ankara'da kucaklaşacağız...'' mesajı tebbessüm oldu, keyif verdi, umut oldu yanaklarıma, ''uyanıyor, uyandı işte uyuyanlar'' dedirtti.

14 Nisan 2007 Cumartesi...Güneşli, bir Ankara sabahında davul zurna ile karşılanan otobüsler, tanışma selamını halay kaynaşmasıyla pekiştiren insanlar....Uzun zamandır görüşemediği sevdiklerini hipodrum'da görüp kucaklaşan arkadaşlar, dostlar...Anne kucağındaki bebekler, çocuklar, gençler, yaşlılar...Öğrenciler, öğretmenler, profesörler, sanatçılar.....İşçiler, çiftçiler, tornacılar.... Köylüler, şehirliler, gurbetçiler...Çalışanlar, işsizler....Herkes, hepimiz oradaydık...Ortak rengimiz kırmızı beyaz, her yer Mustafa Kemal, aydınlığımız Cumhuriyet'ti şarkılar, türküler eşliğinde Tandoğan Meydanı'na yol alırken. Adım adım ilerleyebilmemize rağmen, ''Günaydın...Çantanızı açabilir misiniz? '' diyen polislerimizin nezaketine, ''kolay gelsin, iyi görevler'' dileğiyle karşılık veren insanların yüreklerinde coşku, yanaklarında tebessüm vardı Tandoğan'a yürürken.

Mersin'li çiftçiler, Artvin'li kadınlar, beyaz saçlı nineler, bastonlu dedeler, şeref madalyalı gaziler, işte oradalardı. Hep birlikte yürüyorduk, hep birlikte eşlik ediyorduk ''Ankara'nın taşına gözlerimin yaşına bak''marşı, ''bir başkadır benim memleketim'' şarkısı, ''allı turnam bizim ele varırsan'' türküsüne. Babam vardı yanımda, yorgunluğa, uykusuzluğa rağmen, dinlenmeyi düşünmeden, ''ne yorulması, yürüyoruz işte'' diyen. Okula gitmeden Atatürk'ü sevdiren, ilkelerini öğreten canım babam. Ömür boyu unutulmayacak güzelliklere birlikte tanıklık ettiğimiz, Atatürk sevgisi ve Cumhuriyet aşkını bildiğim sevgili Barış ve arkadaşı Levent vardı, onuncu yıl marşının coşkusuna milyonlar ortak olduğumuz.

Ankara'da, Tandoğan Meydanı'nda, Anitkabir'deydik 14 Nisan'da. Atatürk'e, Cumhuriyet'e bağlılığımızı göstermek, sonsuza kadar laik olarak yaşamak, yurdumuzu, ''dahili ve harici düşmanlara'' karşı korumak, kurtarmak için tek yürek, tek nefestik. On bin, yüz bin, iki yüzbin değil; milyonlardı dört işlemi bilmeyenlerin söyleyemediği sayımız.

Bizler, 14 Nisan'da Ankara'da, Tandoğan'da, Anıtkabir'de olanlar, emanet aldığımız Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar yaşatmak, daima ileriyi hedeflemek, borçlu kalmamak için söz verdik Ata'mıza. Bizler, 14 Nisan'da Ankara'da, Tandoğan'da, Anıtkabir'de olanlar, o gün gelemese de balkonlarına, pencerelerine astıkları Türk bayrakları ile destek olan, Atatürk ve Cumhuriyet sevdalıları için de söz verdik Ata'mıza...Bizler, 14 Nisan'da Ankara'da, Tandoğan'da, Anıtkabir'de olanlar ve kalbi orada çarpanlarla rahat uyu, emanet ettiğin Cumhuriyet güvenli ellerde olacak sözü verdik Ata'mıza.

Biliyorum, rahat uyudu 14 Nisan 2007 Cumartesi gecesi Atatürk...Biliyorum, rahatsız edemeyecek artık Ata'mızı hiçbir güç... Söz verdik 14 Nisan'da Ankara Tandoğan Meydanı'nda, Anıtkabir'de...Söz verdik Barış'la, Levent'le, birbirimizi görmesek te A-siyazar, Atilla Karakullukçu, Sema Şener, Erdoğan Şahin'le...Söz verdik tanıdık tanımadık dostlarla...Söz verdik Türkiye'nin her yerinde...


resim kaynağı: www.ntvmsnbc
 
Toplam blog
: 126
: 2338
Kayıt tarihi
: 01.08.06
 
 

Kompozisyon derslerini biraz daha fazla önemsediğim, uzun cümleler kurmaya başladığımdan bu yana sev..