Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '21

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

17- Gıda ve Su Güvenliği:

17- Gıda ve Su Güvenliği:

 

          Dünyadaki nüfus artışı insanoğlunda endişe yaratmıştır. Bunun sonucunda ise insanlar tarafından devamlı nüfus planlaması yapılmaya başlanmıştır. Artan nüfusun kontrol altına alınmaya çalışılması dünyadaki sorunları çözmekten ziyade daha fazla sorun meydana getirmiştir.

 

          Günümüzde temiz su kıtlığının dünyanın her yerinde yaşandığını görmekteyiz. İnsan nüfusunun fazla olmadığı doğal ortamlarda bile suların içinde plastik ve çeşitli kimyasal maddeler ile karşılaşıyoruz. Eğer farkında değilseniz söylemekte fayda var: Gıda fiyatları da tüm dünyada giderek artmaktadır. Gıdada ve suda yaşanan enflasyon ile birlikte bu temel ihtiyaçlarda kıtlık yaşamaya doğru gidiyoruz. Bu küresel bir olaydır. Yakın gelecekte de herkesi etkileyecektir. Çünkü küresel ekonomik krizin büyümesiyle beraber meydana gelen işsizlik, gıda konusunda da sorunlar getirecektir.

 

          Örneğin gıda açısından zengin olan ülkeler, ürünleri toplayacak insanları bulamadıkları için gıdaları mecburiyetten çürümeye bırakıyorlar. Süpermarkete ulaşan ürünlerin de fiyatları doğal olarak yükseliyor. Bir yandan arz azalmaya başlıyor, diğer yandan da talep edecek insanların parası...

 

              COVID-19’un yan etkileri!

 

          Aslında tüm doğal afetler insanın doğa ile dengesizliğinin bir sonucudur. Bundan dolayı da hayatın bizi açlık ile terbiye edecek olması bizleri şaşırtmamalıdır. Biz insanlar olarak cansız, bitkisel ve hayvansal seviyeler ile beraber tek bir ekosistemin içinde yaşıyoruz. Dünyadaki dengeyi sağlayamadığımızda da hayat bizi dengeye sokuyor.

 

          Önümüzdeki günlerde artış gösterecek olan kuraklık, sel, fırtına, deprem, yanardağ patlaması ve tsunami gibi doğal afetlerin etkisi de küresel çapta olacaktır. Bildiğiniz gibi maalesef ülke olarak tarım sektöründe de dışa bağımlı hâle geldik. Aynı sıkıntıyı tüm ülkeler yaşayacaktır.

 

          Dolayısıyla sorunumuz nüfus artışı problemi değildir. Çünkü doğa, insanoğlunu gerekli gördüğü yerde zaten öldürüyor veya durduruyor. Tıpkı salgın ile yaptığı gibi...

 

          Bazı insanlar bunun bir komplo teorisi olduğu düşüncesindeler. Kendimi o seviyeye indirmeyeceğim! İnsan doğasını anlamayan insanların yaptığı klasik hata, başkalarını suçlamak olmuştur. Ama kimse kendisinde kusur görmez. Kişi, her zaman haklı olduğunu sanır.

 

          İnsanoğlunun “tokluk” ihtiyacı da iyi bir hayat için sahip olması gereken diğer ihtiyaçları gibidir. İnsanoğlunun kendisini doğa ile dengeye getirememesi tüm sorunların kaynağını oluşturmaktadır. Bu nedenle insanoğlu olarak kendimizi değiştirmek zorundayız. Doğanın tüm elementleri birbirine bağlı ve bağımlıdır. İnsanların da birbirine bağlı ve bağımlı olduğunu anlayamadığımız sürece kıtlık yaşamaya mahkûm kalacağız.

 

          Yukarıdaki paragrafta da değindiğim gibi insanoğlu tarihinde ilk kez tüm dünyanın birbirine bağlı ve bağımlı olduğu bir döneme girdik. Bunu iyi bir şekilde anlarsak ve toplumsal değişimin öncülüğünü yaparsak ülkeler ve dünya milletleri olarak refah içinde yaşayabiliriz. Bunu yapmadığımızda ise hep birlikte ızdırabın arttığı bir ilerleyiş sürecine gireceğiz. “İnsan her şeye alışır.” derler. Ama bunun bir sınırı vardır. O sınır, ızdırabın tahammül edilemez hâle geldiği noktadır. Bu ızdırapları çekmemiz ise gereksiz ve anlamsızdır. Toplum olarak birbirimize bakmanın gerekli olduğunu anlamamız gerekir. Bireyler olarak aramızda iyi bir kenetlenme sağlamalıyız. Birlik ve beraberliğin bir gereklilik olduğunu anlamalıyız. Bu anlayışla birlikte herkese fazlasıyla yetecek bir dünyanın ve bolluk içinde yaşayacağımız bir hayatın kapılarını aralayabiliriz. Ancak böyle bir dünya birkaç kişinin açgözlülüğünü doyuramaz. Açgözlülere bir noktadan sonra tüm evren bile yetemez.

 

          Tüm çözümler sadece insan ile insan arasındaki karşılıklı anlayışa, desteğe ve insanların birbileriyle kurduğu iyi bir bağa bağlıdır. Bu bağın doğru bir şekilde oluşturulması hepimizin öğrenmesi gereken en önemli konudur. Çünkü insan ile insan arasındaki kötü ilişkiler tüm sorunlarımızın tek nedenidir.

 

 
Kayıt tarihi
: 04.02.17
 
 

Ashburton High School (Londra), John Ruskin College (Londra), ODTÜ İşletme (Ankara), Macquarie Univ..