- Kategori
- İstanbul
1871'den bu yana biz 'insan' taşıyoruz.

İstanbul'da trafik sorunu bir başkadır. Yıllardır çözümlenmeye çalışılan bu mesele bir türlü çözüme kavuşamadı. Ne double yollar, ne trafik lambaları, ne yeni yapılan bağlantı yolları ve kavşaklar, ne yapılan metro ve tranway hatları ne de toplu taşıma araçlarına yapılan teşvik.
İstanbul'un trafik sorunu o kadar çok bilinmeyenli bir denklem ki çözüm bir türlü bulunamıyor.
Neden Acaba? Neden bir türlü çözüm bulunamıyor.
Şimdilerde İstanbul Büyükşehir Belediye'si İstanbul'un trafik sorununu çözebilmek için kolları sıvadı. Kendi buldukları yöntemlerin çözüm getirmediğini anladıklarından mı yoksa vatandaşlarında fikirlerinin alınmasının yararlı olabileceğini düşündüklerinden midir bilinmez; artık vatandaşlarında fikirleri sorulmaya başlandı.
Her mahalleden 30 hane seçilip, bu hanede yaşayan kişilerle anket yapılıyor. Konuyla alakalı birkaç sorudan sonra nasıl çözüm getirilebileceği, sikayetleri olup olmadığı -ki ne kadar dikkate alınacağı tartışılır- bu hanede yaşayayan kişilere soruluyor.
Kendi fikrimi söyleyecek olursam İBB problemdeki x'leri çözmeden sonucu bulmaya çalışıyor. Mesela, işine giden gelen kişilerin toplu taşıma araçlarını kullanması bir nebze de olsa trafiği rahatlatır.
Ama vatandaşlar nasıl kullansın ki...
1871'den bu yana biz "insan" taşıyoruz. Böyle söyleniyor. Genellikle İETT araçlarında görmeye alışık olduğumuz bu cümle acaba gerçeği yansıtıyor mu? Yansıtıyorsa da ne kadar yansıtıyor...
Ahmet amca işine gidecek ama nasıl gidecek. Sabahın erken saatlerinde işe gidecek ama sefer sayısı az. Mecburen durakta bekleyecek.
Adem bey işten çıkmış evine gidecek. Gel gelelim ki işten akşam geç vakitte çıkıyor. Eeee. Araç yok.
Hadi bakalım tabanlara kuvvet. Mecburen katlanacaklar.
1871'den bu yana biz "Koyun" taşıyoruz.
Fatma abla hastaneye gidecek. Kendisi hamile. Otobüse binecek ama otobüs tıklım tıklım. Aman dikkat et fatma abla çocuk düşmesin...
Hasan abi, mehmet abi, hikmet amca işe gidecek ama otobüste yine yer yok.
- Sıkışalım abiler orta taraflar boş.
- Tabi ortalar boş ön taraftada yer var hatta pişşşt arkadakiler asma kata çıkalım.
Genellikle böyle dialoglar geçecek. Kavga çıkmazsa iyi.
Balık bile balık olalı böyle istif görmedi.
1871'den bu yana biz "Balık" taşıyoruz.
Serkan Abi hanımını da almış kaynanasına gidecek ama ne zorluklarla. Başına geleceklerden habersiz. Hanımını o sıkışıklıkta nasıl koruyacağını şaşırıyor.
1871'den bu yana biz "Bodyguard" taşıyoruz.
...
1871'den bu yana biz "insan" taşıyoruz. Öyle söyleniyor ama uygulama farklı. Acaba biz mi insan değiliz de haberimiz yok.
Bakalım ne olacak halimiz. Bekleyelim hep beraber göreceğiz.