- Kategori
- Siyaset
19 Mayıs bahanesi
Siz ilk önce; İşsize iş, işi olana insanca yaşam hakkı tanıyın... Siz sonra; Bayramların öğrencilere ve vatandaşlara ilave yük ya da sıkıntı getirip getirmeyeceğini düşünün...
"Geleneksel hale getirilmiş uygulamalarla öğrencilere ve vatandaşlara ilave yük ya da sıkıntı getirmeyelim dedik."
Şimdi bu dediğinize herkesin inanmasını bekliyorsunuz, değil mi?
- Olur(!)...
Yaptıklarınız ve yapmak istedikleriniz ortada.
Sorgusuz sualsiz her hamleniz bir şeyleri, bir yerleri, birçok değerleri tahrip etti/ediyor.
Yıkıp geçiyor.
Bu millet size, "bizi alın oyun hamuru gibi şekilden şekile sokun" diye yetki vermedi.
- Kendinizi böylesi bir yetkinin sahibi mi sanıyorsunuz?
Siz ilk önce;
Sağ elinizle göğsünüzü tuttuğunuzda, sol elinizin nerede olduğunu gösterin.
Yani;
Siz ilk önce;
Samimi olun...
Siz önce;
Doğru/dürüst olun...
Siz ilk önce;
Öksüzün kılı, yetimin tüyü diyerek nemalanma hesaplarını bırakın.
Siz ilk önce;
Vatandaşın sırtındaki geçim yükünü hafifletin.
Siz ilk önce;
İşsize iş, işi olana insanca yaşam hakkı tanıyın...
Siz sonra;
Bayramların öğrencilere ve vatandaşlara ilave yük ya da sıkıntı getirip getirmeyeceğini düşünün...
Unutmamak lazım:
19 Mayıs 1919, Kurtuluş Savaşı'mızın başladığı gündür.
Bu günü:
Onur, gurur ve coşkuyla anarak kutlamak; her Türk evladının anasının ak sütü gibi hakkıdır.
Bu millet:
"Milli" de olsa, "dini" de olsa bayramlarıyla oynanmasına, aşağılanmasına hoşgörülü yaklaşmaz, müsaade etmez..
Hele hele Ulu Önder Atatürk'ün Türk gençliğine armağan etiği ve 1938'den beri kutlanan 19 Mayıs; "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı"nı sudan sebeplerle amacından uzaklaştırılmasına...
- Biline.
Kısacası:
"Milli bayramlar; Türk gençliğine yük ve sıkıntı yaratmaz"
- Bu da biline...