Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

19 Mayısımıza doknamazsınız! Ve de asla unutturamazsınız

19 Mayısımıza doknamazsınız! Ve de asla unutturamazsınız
 

Atam izindeyiz


19 Mayıs 1919, Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı emperyalizme karşı verdiğimiz mücadelenin mihenk taşlarından birisidir.

İnanamıyorum! AKP Hükümeti Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm değerlerini yok etmeye ant içmiş gibi . Bu nasıl bir Atatürk düşmanlığıdır anlamak mümkün değil. Sanki Türkiye’de doğup büyümemişler de bir başka dünyadan gelip, cumhuriyetin ideolojik ve felsefi temellerinin ortadan kaldırılması için görevlendirilmişler.

Bakınız. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, göreve gelmesinden sonra Milli Eğitimin yapısını değiştiren Kanun Hükmünde Kararname çıkartıldı. Bu kararnamede Bakan’ın görevleri arasında yer alan “milli güvenlik siyasetine” bağlı olma şartı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat Kanunu'ndan Türk Milleti ifadesi çıkartıldı.Yine Kanun Hükmünde Kararname ile  (KHK) “Atatürk inkılaplarına ve Türk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerleri” ibaresi yer almadı.'Atatürk inkılap ve ilkeleri ile cumhuriyetin temel niteliklerine bağlı öğrenci yetiştirme' ifadesi kaldırıldı.". 

Başka neler değişti? Kuran kurslarına gitme yaş sınırı kaldırıldı

2011-2012 eğitim ve öğretim yılı için Bakanlıkça hazırlanıp, ilköğretim öğretmenlerine gönderilen kılavuz kitaplarından, Atatürk'ün resmi, Gençliğe Hitabesi ve İstiklal Marşı kaldırıldı. Reform adı altında nice şeyi kendi dünya görüşleri doğrultusunda yaptılar. Ellerinden gelse sadece eğitimde değil, tüm hayatımızdan “Atatürk ilke ve devrimlerini, Cumhuriyete bağlılığımızı ve tüm şanlı geçmişimizi silip atacaklar.

“Atatürk Milliyetçiliği’ne, laik sosyal hukuk devletine bağlı vatandaş yetiştirmekten uzak Cumhuriyetin ideolojik ve felsefi temellerinin ortadan kaldırarak kendi tarihini bilmeyen, Atatürk’ü tanımayacak bir nesil yetiştirmek istiyorlar. Bunun için önceden atılan adımlar yavaş, yavaş nihayete yaklaşmaktadır. Küçük çocuklara ödüllü namaz kıldırma bunun açık örneğidir. Öğrenciler için özel Umreler tertip edilmesi de ayrı bir göstergedir.  

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı Van depremi bahanesi ile bize kutlatmadılar. Oysa Türkiye’de ne büyük depremler oldu böyle bir engelleme olmadı. Şimdi ise Türk Devletinin temellerinin atılmış olduğu 1919 Mayıs gibi çok önemli tarihi bir günün etkinliklerini kaldırıyorlar. Tüm bunlar neyi amaçlıyor diye düşündüğümüzde Atatürk ve Aydınlanma devrimlerinin tamamen zihinlerden silinmek isteği olduğunu görüyoruz. Bunları yapanlar uzaydan gelmediler. Bu memleketin çocukları bunlar. Atatürk sayesinde bir vatana kavuşmuşlar ve bulundukları konuma gelmiş insanlar. İşin acı tarafı da bu zaten.

Evet, Araplara laiklik dersi veren ama ben laik değilim sözünü defalarca tekrarlayan başbakanın içinde bulunduğu ve Anayasa Mahkemesi tarafından “Laiklik karşıtı faaliyetleri “ olduğu tescillenmiş bir iktidar tarafından sabırla ve yavaş, yavaş, alıştıra, alıştıra başımıza getirilmiştir bunlar. 7düvele diz çökmeyenAtatürk, Türklük, Türk ulusu, Türk milliyetçiliği ne yazık ki KHK' larla AKP ye diz çökme durumuna getirilmiştir. Bu gidişle Atatürk’ü ananı içeri tıkacaklar.

Atatürk Cumhuriyetinin kalelerinden tuğlalar bir, bir çekilmiş ve halen çekilmeye devam edilmektedir. Onurumuz ve dünyanın en güçlü orduları arasında olan Türk Silahlı Kuvvetleri bir şekilde dizayn edilmiştir. Atatürk Devrimlerine karşı AKP devrimi yapılmaktadır.

 Bakınız, Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliliğini isteyen Orgeneral Işık Koşaner’in veda konuşmasını hatırlayalım.

"Şu anda 173'ü muvazzaf, 77’si muvazzaf ve emekli olmak üzere 250 general-amiral, subay, astsubay ve uzman jandarma çavuş, hürriyetlerinden yoksun olarak tutuklu bulunmaktadır. Tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, hakka, adalete ve vicdani değerlere uygun olarak yapıldığını kabul etmek, birçok hukukçunun da ifade ettiği gibi, mümkün değildir. Bu durum, birçok defa yetkili makamlara iletilmesine, anlatılmasınave takip edilmesine rağmen soruna yasal çerçevede bir çözüm bulunması mümkün olmamıştır. Haklarında henüz hiçbir kesin yargı kararı olmamasına rağmen tutuklu bulunan 14 general-amiral ile 58 albay, hürriyetlerinin tahdit edilmesinin yanı sıra mevcut yasalarımız gereğince bu yıl yapılacak Yüksek Askeri Şura'da değerlendirmeye girme hakkını kaybetmiş ve peşinen cezalandırılmıştır. Soruşturma ve uzun süreli tutuklamaların bir amacının da TSK'nın sürekli gündemde tutularak kamuoyunda bir suç teşkilatı olduğu izleniminin yaratılmaya çalışıldığı, bunu fırsat bilen yanlı medyanın da her türlü yalan haber, iftira ve suçlamalarla yüce ulusumuzu kendi silahlı kuvvetlerine karşı tavır almaya teşvik ettiği dikkatlerden kaçmamaktadır. Bu durumun önlenememesi ve yetkili makamlar nezdinde yapılan girişimlerin dikkate alınmaması Genelkurmay Başkanı olarak personelimin hak ve hukukunu koruma sorumluluğumu yerine getirmeme engel olduğundan, işgal ettiğim bu yüce makamda göreve devam etme imkânını ortadan kaldırmıştır. Şartlar ne olursa olsun TSK'nın kahraman mensuplarının kutsal görevlerinde bundan önce olduğu gibi bundan sonra da üstün disiplin, cesaret ve fedakârlıkla başarıya ulaşacaklarına olan kesin inancımı bir kez daha güvenle ifade ederken, TSK'nın tüm mensuplarına sağlık ve esenlikler dilerim.

                                                 **********

Bu ne acı bir durumdur, bir genelkurmay Başkanı personelini koruyamadığı için onurunla istifa etmiştir.

Velhasıl Cumhuriyeti kuran ordumuza sahip çıkamadık. Şimdi Atatürk’ün iki büyük eserinden teki olan CHP ye saldırı başlamıştır. Bu konu iki kelamda geçiştirilecek bir şey değildir. Yarınki yazımda da bunu ele alacağım.

Sevgili okurlarım mayıs ayında çocukların üşüyeceklerini bahane eden ama asıl amacının başka olduğunu bildiğimiz bu iktidara demokratik yollardan tepkimizi göstermeliyiz. Burada Ana Muhalefete ve diğer partilere de çok iş düşmektedir. Birlikten güç doğacağını unutmadan önce vatan demeliyiz. Eğer AKP ye dur diyemezsek inanın ne parti kalacak ortada ne de özgürlük. Milli bayramlarımızın coşkusunu, anlamını bize yaşatmak istemeyenler yarın yaşama hakkımızı da elimizden alacaklardır. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Gücümüzü damarlarımızda dolaşan asil kanda bulacağız. Sevgilerimle… 

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..