Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '22

 
Kategori
Özel Günler
 

19 Mayısın Anlamı

“Ey Türk gençliği!”

Hitabın muhatabı genç kuşak kimdir? Bu soruyu kuşak sınıflandırması ile verelim. X-Y-Z kuşağı olarak tanımlanan üç kuşaktan en yaşlısı olan 1965 ile 1980 yılları arasında doğanlardan bugün en küçüğü 42 yaş üstünü X – kuşağı  anlatıyor. Z kuşağı ise 1997 ile 2012 arasında kaldığına göre onların da en büyüğü 25 yaşında. Elbette ki erken dönem fikir tohumlarının filizlenmesi için Z kuşağını da bu hitabın muhatabı içine almak gerekir. Fakat asıl görevdaşlık 25 ile 42 yaş aralığında eğitimini tamamlayarak bilgiyle silahlanmış ve görev, meslek ve memuriyetini eline alarak toplum içinde görevine başlamış kişilere hitap edildiğini düşünmek gerek. Bir de kendini hangi yaştan olursa olsun genç hissedenlere dersek daha doğru olur.

“Birinci vazifen;”

“Türk istiklalini,”

Komşu ülkelerle ilişkiler başta olmak üzere jeopolitik güvenlik ve dış tehditlere karşı stratejist ve analist olmak zorundayız.

“Türk cumhuriyetini,”

Yönetim biçiminin iki bileşkesi vardır >> biri cuma, toplanma’dan gelen hep birlikte cem olmak diğeri ise Hurriyet >> tam bağımsızlıktan gelen iki kavram. Hürriyet bireysel değildir HURRA >> Hepbirlikte taarruza geçerek bağımsızlık mücadelesini kazanmak anlamı vardır. Birlikte kazanılan bağımsızlığın birlikte yönetilmesi anlamına gelen cumhuriyet Arapça istişare ya da Kur’an’da şura veya JURY kavramıyla birlikte düşünülmelidir. Türkçesi Kurultay olurken kongre ve senato gibi kavramlarda bunun derinliğindedir. Anlamı ise doğrudan demokrasi!

“ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”

Birinci vazifen bu iki maddeyi sürekli hıfzetmeli, hatırlatmalısın. Muhafaza korumak ve müdafaa savunmak anlamındadır. Demek ki birazdan da anlatılacağı üzere içeriden ve dışarıdan çeşitli güçler saldıracaktır.

“Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.”

Varlığını sürdürebilme yetisi, senin ve çocuklarının yaşaması için tek yol budur diyor. 

“Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır.”

Yukarıda bahsedilen istiklal ve cumhuriyet senin en değerli hazinendir. Çünkü istiklal seni bağımsız yaparken cumhuriyet bu bağımsızlığı eşit bir şekilde halka dağıtmaktan ibarettir. İstikbal, medeniyet olarak yükselerek ilerlediğin gelecekte bile içte ve dışta kötü yürekliler olacaktır. Bedhah doğrudan düşman demek değildir kalbi kötü olanlara atıfta bulunmak daha doğru olur.

“Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen,”

İstiklal için jeopolitiğe atıfta bulunmuştuk. Dikkat ederseniz sınır komşularımızdaki üniter devletlerin yapısının bozulması ve Türkiye içinde bağımsız bölgeler seslerinin yükselmesi.

İkincisi ise Cumhuriyet yani erk’in (gücün) kuvvetler ayrılığı veya katılımcı demokrasi gibi kavramlardan ayrılarak tek iradei hakimiyenin eline geçmesi gibi tehditlere karşı savunma yapmaya mecbur kalacaksın. Matematik determinant sistemin dildeki karşılığı ise/şayet (if/fi ing.) olarak görülür. Burada Atatürk’ün kullandığı  ise/if komutu  bugün gerçekleşmiş olarak fi komutuna dönmüştür. Artık buradan sonrasını şayet diye değil gerçekleşmiş bir şekilde ele alacağız.

“vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.”

Görevimiz yukarıda açıkladığımız istiklal ve cumhuriyeti hatırlamak ve korumak ancak bunun için kendi koşul ve şartlarımızı düşünmeyeceğiz.

“Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.”

Koşullarımız hiç uygun olmayabilir, çeşitli gerekçe ve bahenelerimiz varken ya da imkanlarımız kısıtlıyken görev ortaya çıkabilir.

“İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.”

İstiklal tehditleri dış güçlerden gelirken Cumhuriyet kavramıyla açıkladığımız gücün (kamu mallarının) halka eşit dağıtımını (egemenlik kayıtsız şartsız milletindir)  ele geçirenler büyük başarılar göstermiş ve üst üste yenilmemiş olabilirler.

“Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.”

Zorla ve aldatarak ülkenin bütün ekonomik kaleleri kaynakları, bütün tersane vb. üretim tesisleri elinizden alınmış olabilir. Ordu tek kurşun atılmadan esir alınmış, sindirilmiş, devşirilmiş, teslim alınmış olabilir. Memleketin her yeri yabancılara satılmış veya verilmiş olabilir. 

“Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.”

Hepsinden kötüsü de iktidar sahipleri demeyelim iktidara talip olanlar da gaflet yani aklını kullanamayan, dalalet yani yoldan çıkmış, hatta hıyanet demek doğrudan dış güçlerle düşüp kalkan, onlardan emir alan siyasiler olabilir. 

“Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.”

Dahası bu siyasilerin menfaatleri düşmanlarımızın isteklerini kendi siyasi söylemleriyle birleştirebilirler.

“Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.”

Vatandaşlar aşırı derecede bunlara mecbur bırakılmış, umutsuz, bakımsız ve bitkin kalabilir.

 “Ey Türk istikbalinin evladı!”

İşte burada Türk gençliğinden ayrı bir şekilde gelecek nesillere yani istikbal’deki daha yüksek medeniyete belki de bu güne hitap ediyor.

“İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.”

Bu olaylar ve durum içindeyken yine en başta açıkladığımız görevi tekrarlıyoruz.

“Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”

Geçmişte bunu başardığını, bu başarı mirasını alarak özgüvenle kendi buna hazırla diyerek noktalıyoruz.

Saygılarımla… tüm gençlerin ve genç hissedenlerin Cumhuriyet ve İstiklal bayramı kutlu olsun!

 
Toplam blog
: 42
: 181
Kayıt tarihi
: 20.01.18
 
 

Okur olmak kolayda iki kez okumak için yazmak gerekiyor. Yazmak en zor iş çünkü ne okuyup anlamış..