Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '19

 
Kategori
Seçim
 

1946 Genel Seçimleri...

ZAMANIDIR...1946 SEÇİMLERİNİ BİR HATIRLAYALIM...

Demokrat Parti, 7 Ocak 1946 yılında kuruldu. Kurucuları; Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan..

*

Kimdir bunlar?

Tarihçi, Tarık Zafer Tunaya, bu kişiler  için "asi" der...

Bernard Lewis de, Demokrat Parti'nin bu "asiler" tarafından kurulduğunu söyler(1)

Neden?

12 Haziran 1945'te, CHP bir "grup toplantısı" yapar...Bu toplantıda, bu kişiler, "parti programında" ve "kanunlarda" bazı değişiklikler teklif eden ve siyasi tarihimize "dörtlü takrir" adıyla geçen bir önerge verirler. Bu önerge, onu imzalayan bu dört kişi dışında "oybirliği" ile reddedilir...(2)

Bu önergede, bütün dünyanın demokrasi yolunda hızla ilerlediği belirtiliyor ve Türkiye'nin de, bu akımdan ayrı kalmaması gerektiği vurgulanıyordu.

- Önerge, parti tüzüğünde yapılmak istenen değişikliklerin,        kurultayda; yasa değişikliklerinin ise Meclis'te görüşülmesini gerektiğini, Meclis Grubu'nda bu konuların görüşülmesine gerek ve olanak olmadığı belirtilerek reddedilmişti(3).

*

Sonra ne olur?

Bunun üzerine, 21 Eylül 1945'te gizli bir parti toplantısında, parti disiplinine aykırı hareketten Adnan Menderes ve Fuat Köprülü'nün partiden atılmasına karar verilir... Bunun üzerine  Refik Koraltan,  Vatan gazetesinde bu iki arkadaşını savunan bir makale yazar.

Makalenin içeriği özetle şöyledir: "Ben ve üç arkadaşım, milli hakimiyet esaslarının ve parti prensiplerinin kuvvetlenmesine çalışmaktan başka bir şey yapmadık. Prensiplerden ayrılan  biz değiliz; iki arkadaş hakkında ihraç kararı verenlerdir"..

Parti, bu meydan okumaya karşılık verdi ve 27 Kasım'da, 1'e karşılık 280 oyla, Koraltan'ın partiden atılmasına karar verdi. Bu arada, Celal Bayar da, 26 Eylül'de milletvekilliğinden çekilmişti zaten...(4).

Böylece, bu 4 "asinin"(xx), parti ile ilişkileri sona erdi...

İşte böyle...

*

Tekrar başa dönelim...

Yukarıda da belirtildiği gibi, 7 Ocak 1946'da Kurulan Demokrat Parti'nin Genel Başkanlığı'na Celal Bayar getirildi. Aynı gün, partinin programı ve tüzüğü de açıklandı. Aslında, dışarıdan  bakıldığında, DP ile CHP programları arasında önemli bir fark bulmak zordu.

Belki de bu nedenledir ki, CHP, DP'nin kuruluşunu son derece olumlu karşıladı. CHP, yeni partiyi, "hükümet ve yönetimi denetleyecek yeni bir denetim aracı olarak görmek eğilimindeydi". Zaten, DP'nin, ilk zamanlarda karşılaştığı en büyük güçlük, kendisinin bir "muvazaa"(danışıklı) partisi olmadığını; CHP'den farklı bir parti olduğunu anlatmak ve toplumu da buna inandırmak olmuştu(5).

Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 1 Kasım 1945'te Meclis'in Yeni Toplanma Yılını açış konuşmasında seçimlerin 1947'de yapılacağını söylemişti. Fakat 1946 Nisan'ında, Parti Kurultay'ı, belli bir şekilde yeni parti seçime hazır olmadan önce davranmak amacıyla, seçim tarihini öne almaya karar verdi. Bu karara göre, Belediye Seçimleri hemen; Genel Seçimler ise, 21 Temmuz 1946'da yapılacaktı.. Ancak Demokrat Parti, Belediye Seçimlerini boykot etmeye; Genel Seçimlere katılmaya karar verdi(6).

*

Genel Seçimler Yapılıyor...

Demokrat Parti, seçim kampanyası sırasında, ilk geniş halk mitingleri düzenleyerek yeni siyasal mücadele biçimleri ortaya koydu.

DP'nin seçim kampanyası sırasında, --konumuzla ilgili olarak-- üzerinde durduğu ana konular: "Seçim güvenliğinin" sağlanması  ve  "seçimin adli denetim" altında yapılması"..."Yönetimim, hükümetin" ve "devlet bürokrasinin" seçimlerde "yansız davranması" ,seçimlere "müdahale etmemesi", "baskı yapmaması" ve seçimlerde "hile ve usulsüzlük" yapılmaması, oyların kullanılması ve sayılması sırasında, "gizli oy-açık sayım" sistemi  uygulanması(7) isteğidir...

Bu isteklere rağmen, 21 Temmuz 1946 Genel Seçimleri, "adli denetim" dışında, Demokrat Parti'nin isteği olan "gizli oy-açık sayım" yöntemi yerine, "açık oy-gizli sayım" yöntemine göre yapıldı.

-- Seçimler sonunda, 365 sandalyeden CHP 395, DP 66 ve Bağımsızlar da 4 üyelik kazandılar. Seçim sonuçlarının ilanı ile birlikte, DP seçimlere hile ve baskı karıştırdığı gerekçesiyle ile CHP'yi suçladı. DP'nin, şiddetli itirazları ile yoğun protesto hareketleri seçimim resmi sonuçlarını değiştirmeye yetmedi; ancak, 1946 genel seçimleri Türk Siyasi tarihine "usulsüz seçim" olarak geçti(8).

Bakalım, 31 Mart 2019 Genel Seçimleri, siyasi tarihimize nasıl geçecek?

*

Bu konuda, Bernard Lewis de, 21 Temmuz 1946 seçiminin sonucu için şöyle diyor(8):

Demokrat Parti, gürbüz bir çocuk olduğunu göstermiştir. Demokrat adaylar büyük şehirlerde önemli başarılar kazandılar...Eğer parti ve hükümet memurları, ülkenin çeşitli yerlerinde "seçmenleri korkutmak" ve "oyları düzenlemek" teşvikine karşı koyabilselerdi, bir çok yerlerde daha, şüphesiz kazanacaklardı.

*

İşte böyle.. Yalnızca bir hatırlatma yapmak istedim...Hepsi bu...

 

cdenizkent.

 

  • _______________ :
  • (1) Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara: 1988, s.305
  • (2) Tarık Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasi Partiler, 1952, s.648
  • (3) AnaBritannica Genel Kültür Ansiklopedisi, Cilt.10, "Dörtlü Takrir" maddesi
  • (4) Tunaya, s. 649
  • (xx) Tarık Zafer Tunaya ve Bernard Lewis'in bu deyişi kullanırlarken, Asi'nin, "Yönetime, yasalara karşı açıkça ayaklanan kimseler" anlamında kullandıklarını düşünmüyorum.
  • (5)  Sina Akşin Yönetiminde Türkiye  Tarihi, Çağdaş Türkiye(1908-1980), Cemil Koçak, Siyasi Tarih(1923-1950), s.141
  • (6) Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara:1988,s.305
  • (7) Sina Akşin, A. g. y. s.143
  • (8) A. g. y.
  • (9) Bernard Lewis, A. g. y. ss. 305,306

 

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..