2009 Dünya atletizm şampiyonasının ardından

Kendi adımıza yine büyük hüsranlarla geçen fakat dünya tarihi açısından oldukça önemli gelişmelerin yaşandığı bir Dünya Şampiyonasını daha geride bıraktık. Federasyon Başkan'ının yaptığı 'En az 3 madalya bekliyoruz.' açıklaması ile umutlanan spor kamuoyu daha ilk günde Elvan Abeylegesse'nin yarışı terketmesiyle resmen sarsıldı. Son olimpiyatlardan 2 gümüş madalya çıkartan Elvan, üstelik en büyük rakibi koşmayacakken, altın madalya şansını elinin tersiyle itti. Bunun üstüne daha sonra çıkan haberler eklenince şampiyonanın bizim açımızdan tam bir kabus gibi geçeceği belli olmuştu bile.. Her yıl bir antrenör değiştiren, başka yer kalmamış gibi antremanlarını Etiyopya'da yapan Elvan; bir şekilde kendisini sakatlamış ve bunu herkesten gizlemişti. Yarış sırasında bu durum ortaya çıkınca da doğal olarak kendisi hedef tahtasına oturdu. Bir başka bakış açısı da Elvan'ın gidemeyeceğini anladığı ve yarışı bıraktığı şeklinde. Bizler bu yarıştan çekilme olayının asıl nedenini hiçbir zaman bütün gerçekleriyle öğrenemeyeceğiz fakat o sırada ülkemizin altın madalya kazanacağı umuduyla tv başında olanların bunu bilmeye kesinlikle hakkı var.

En büyük madalya umudumuz daha ilk günden pes edince geriye kalan atletlerimizin nasıl döküldüğünü, serilerinde en kötü dereceleri yaparak eve döndüklerini izlemek zorunda kaldık. 5 yıl önce baştacı ettiğimiz Eşref Apak'ın amatör bir sporcu gibi yaptığı utanç atışlarına bakmak bu şampiyonanın en büyük hayal kırıklığıydı. Bir zamanlar '90 metre atıp olimpiyat şampiyonu olacağım.' diyen birisinin 70, 70 gibi skandal bir atış yapması ve her yıl biraz daha dibe vurması hem Eşref'in hem de ona adam gibi bir çalıştırıcı bulamayanların suçu. Yıllardır büyük şampiyonalara katılan fakat berbat dereceler atan Ercüment Olgundeniz geleneği bozmadı ve serisinde sonuncu olarak eve döndü. Atmalardaki gururumuz kesinlikle Fatih Avan oldu. 20 yaşındaki atletimiz 78, 12 gibi kendisi için iyi bir derece attı. Finali 1 metre farkla kaçıran fakta Berlin Olimpiyat Stadı'ndan başı dik ayrılan Fatih ilerisi için ciddi ümitler verdi.

Nevin Yanıt, yine yarı final koşarak belki istikrarını korudu fakat Akdeniz Oyunları ve Universiad şampiyonu bir atletin 12, 94 gibi bir dereceyle eve dönmesi hiç hoş olmadı. En azından 12, 85 altına inmeli ve bu seneki en iyi derecesini yapmalıydı. Alemitu Bekele 5000 metrede final koştu ve 13. sırayı alarak oyunlardaki ilk derecemizi yaptı. Aslı Çakır ise kişisel en iyi derecesinden 30 sn daha kötü koşarak serisini sonuncu bitirdi ve tatil yapıp eve dönenler kervanına katıldı.
Yüzümüzü güldüren olay ise son gün Karin Melis Mey'in kazandığı bronz madalya oldu. Bayanlar Uzun Atlama'da 6, 80'lik bir atlayış yapan sporcumuz Tatyana Lebedeva gibi bir efsanenin ardından 3. oldu. Kendisini tebrik eder ve ileride 7 metrelik atlayışlarla kürsüde yerini sağlama almasını dileriz.

Gelelim tüm dünyayı sarsan Usain Bolt efsanesine. Bu Jamaikalı adam geçen yıl Pekin'de rekorları alt üst etmiş ve herkesi kendisine hayran bırakmıştı. Bu rekorların üstünden tam 1 yıl geçmişken Bolt yine sahne aldı ve 100 metrede 9.58 , 200 metrede ise 19.19 gibi kendisinden başkasının geliştirmesi imkansız derecelere imza attı. 100 metrede Amerika Rekoru kırarak 2. olan Tyson Gay, bu derecelerden o kadar korkmuş olmalıki; 200 metre yarışına sakatlığını bahane ederek girmedi. İnsanın yenileceğini bile bile bir yarışa girmesi zaten mantıksız olurdu. Bolt bunlarla da yetinmedi ve 4x100 bayrak yarışında şampiyona rekoru kıran takımında içinde yer aldı. Kendisi tartışmasız bu şampiyonanında yıldızı olmayı başardı.

Büyük şampiyonalardaki şanssızlığı ile bilinen Sanya Richards ilk altın madalyasına yine burada ulaştı. 200 metrede ABDli Allyson Felix son iki olimpiyat şampiyonu rakibini geride bırakarak üstüste 3. Dünya Şampiyonluğuna ulaştı. Erkekler uzun atlamada son olimpiyat şampiyonu Irving Saladino '0' çekerken Dwight Philips'in dönüşü muhteşem oldu. Yine erkekler 500 ve 10000 metrede Kenennisa Bekele tek başına koştu. Son yılların yenilmez armadası ve Bayanlar Sırıkla Atlamanın dünya rekortmeni Elena Isınbayeva'nın da derece yapamadan evine dönmesi izleyenleri resmen şok etti. Bayanlar 100 metrede Jamaikalı Shelly-Ann Fraser koleksiyonuna bir de dünya şampiyonluğu ekledi fakat erkeklerin aksine dünya rekorunun yanına yaklaşabilen çıkmadı.
Genel madalya sıralamasın ABD ilk sırayı alırken sprint dallarındaki ezeli rakibi Jamaika ikinci oldu. Pistlerde görünmese bile atlama ve atmalarda madalyaları toplayan Polonya'nın müthiş çıkışını da göz önünde bulundurmak gerek..