- Kategori
- Güncel
2013 Uluslararası Man Booker Ödülü Lydia Davis'in
from Man Booker news letter.
Man Booker ödülü için 10 kişilik kısa listeye kalan yazarlar arasında, Hindistan'dan UR Ananthamurthy, İsrail'den Aharon Appelfeld, ABD'den Lydia Davis, Pakistan'dan Intizar Husain, Çin'den Yan Lianke, Fransa'dan Marie NDiaye, Kanada'dan Josip Novakovich, ABD'den Marilynne Robinson, Rusya'dan Vladimir Sorokin ve İsviçre'den Peter Stamm bulunuyordu. Man Booker ödülü Amerika'dan Lydia Davis'in oldu.
Lydia Davis, kısa öyküleri ile tanınan çağdaş bir yazar. Öykücülüğünün yanı sıra Davis denemeci ve çevirmen ve Proust'un da dahil olmak üzere Fransız edebi klasiklerinden, pek çok yeni çeviri üretmiş. Swann Yolu ve Flaubert'in Madame Bovary çevirileri arasında. Fransızcanın yanı sıra Almanca İspanyolca ve başka diller de biliyor ve çeviriler yapıyor. Baştan sona donanımlı bir yazar. Bir de romanı var. Maurice Blanchot, Michel Butor, Pierre Jean Jouve, Michel Leiris de yapıtlarını çevirdiği diğer Fransız yazarlar.
Hep merak etmişimdir. Çevirmen aynı zamanda yazar olarak da ürünler veriyorsa, çok başarılı ürünler vereceğini hep düşünmüşümdür ve bu savımı doğrulayan olgular vardır memleketimizde de. Ne var ki popülerin tahakkümüne giren kültür endüstrisi ya da tersi yani kültür endüstrisinin yarattığı popüler çok satanlar nedeniyle böylesi yazarlarımızın kitapları genelde gölgede kalırlar. Biz kendilerini genelde çevirmen olarak tanırız. İşin gerçeği iyi bir çevirmenseniz, çeviri sürecinde o incelikli süreçte verilen uğraş çok önemli ve ufuk açıcıdır.
Lydia Davis 1947 Amerika doğumlu. Babası İngiliz dili profesörü ve eleştirmen annesi ise kısa öykü yazarı ve öğretmen. New York' ta büyüyor ve Avusturya’da öğrenimine devam ediyor. Sonra Paris'te film endüstrisinde çevirmenlik yapıyor. 1974-78 yılları arasında Paul Auster ile evli ve oğulları David Auster dünyaya geliyor.
Düz yazılarını şiirsel bir dille ele alıyor Davis ve ünlü eleştirmenlerin deyimiyle sıkıştırılmış çok katmanlı şiirsel düz yazılar yazıyor Öyle ki okurlar öyküye eğildikçe daha fazla detay buluyorlar (katmanlı oluşu). Sadece 52 sözcükten ibaret öyküleri olduğundan söz ediliyordu söyleşisinde. Aslında çağımız tuhaf bir hız çağı ve uzun uzun okumalara kimsenin ayıracak zamanı yokmuş yanılsamasını ne yazık ki hepimiz yaşar olduk. Aslında gerçek olan bu değil ama zaman yok önyargısı kalın kitapların kısmetini kapatıyor haliyle. Ben de yavaş yavaş kısa öyküye dönmeyi düşünmüyor değilim. Zaman yok önyargılarıyla şartlanmış zihinlerimiz artık uzun konularda konsantre olma alışkanlıklarını kaybettiler diye düşünüyorum. - Örnek bu uzunca yazımı sonuna kadar kaç kişinin okuyacağını da şu anda merak etmekteyim-
Bir söyleşisinde Lydia Davis bu kısa öykü türünde sözcüklerin doğru seçilmesinin de önemini vurguluyordu. Öğretmen olarak çalışmasının kendisini engelleyip engellemediği konusunda da , zamanının bir bölümünü yaratıcı yazma derslerine kurslara harcadığını fakat öğrencilerini çok sevdiğini ve ödevlerini tek tek okuduğunu belirtiyor ve bazen öğrencilerinin basılmış ve meşhur olmuş yazarların yapıtlarından bile daha parlak işler ürettiğini eklese de , yazma konusunda ne öğretilebilir konusunda hala düşündüğünü de saklamıyor.
Neden Marcel Proust çevirdiği sorusuna da o yazarın sesine ve diline alışmak olarak anladığım bir yanıt veriyordu. Benim de bir çevirmen olarak değilse de kendim için yaptığım çeviriler olur zaman zaman. İşte o çeviriyi yaparken insan, yazarın zihin haritalarında adeta bir yolculuğa çıkıyor. Aynı yolculuğu yazarını yakından tanıdığımız Türkçe kitaplarda da yaparız değil mi? Benim de bu amaçla yani yazarı daha iyi anlayabilmek için izlediğim bir kaç yazarımız vardır. Onlarla ilgili kitapları kaçırmamaya çalışırım. Onların yazma süreçlerini kavrayarak, anlayabilirsem tabii, yazarlık yolunda ilerlemeye çalışırım. Bazılarınca bu emeklerim asla anlaşılmamıştır. Niye zamanını veriyorsun derler. Oysa o da bir çeşit öğrenme sürecidir hem de beni sürükleyen merak ve coşku da olduğundan son derece de keyiflidir.
Biraz da Uluslararası Man Booker ödülünden söz edelim. İki yılda bir verilen bu ödül kurmaca eserleri İngilizce yayımlanan ya da İngilizceye çevrilerek basılan ve hayatta olan yazarların topyekün çalışmalarına verilen bir ödül. İlki 2004'de ilan edilmiş. İlk ödül Arnavutluk'tan İsmail Kadere'ye ( 2005) ki bizim Vikipedya Cezayir yazmış- ikincisi Nijerya'dan Chinua Achebe ( 2007), Kanada'dan Alis Munro ( 2009) ki onun için hemen blog yazmıştım ve 2011 AB'den Philip Roth.
Yazarın ödülü 60 bin pound. Ayrıca yazarın seçeceği bir çevirmene de 15 bin poundluk bir ödül var.
Profesör John Carry İsmail Kadere'nin kökü Homer’e kadar uzanan bir evrensel masal anlatıcısı olduğunu belirmişti. İşin ilginç yanı adaylar arasında Soul Bellow gibi büyük yazarların da bulunmasıydı bence. Nobel ödülü de dahil bir sürü ödülü silip süpüren 1915 doğumlu ve sevdiğim çok beğendiğim Soul Bellow, 5 nisan 2005 de veda etmiş dünyaya. Ödüller ise 2 Haziran 2005'de duyurulmuş. Acaba adaylık sürecinde ölüm halinde adaylığı düşüyor mu diye merak ettim ama neredeyse sabah olacak. Artık onu da siz araştırıverin.
Nadine Gordimer Achebe'nin "Modern Afrika edebiyatının babası" olduğunu belirtmiş juri başkanı olarak. Yani anladığım her yıl seçilen yazarın eserlerinde keşfedilen ışıltılara göre değişik gerekçeleri olabilen bir ödül bu. Yine de okuma dünyasına bir hareket ve canlılık getiriyor. Hangisi kazanacak merak edenler yapıtları okuyor. Böylece yazara olduğu kadar kültüre de olumlu bir katkı. Bakın örneğin 2005 deki adaylara, okuyunca şaşıracaksınız. Devlerin yarışmasıymış resmen.
Margaret Atwood (Canada)
Saul Bellow (Canada)
Gabriel García Márquez (Colombia)
Günter Grass (Germany)
Ismail Kadare (Albania)
Milan Kundera (Czech Republic)
Stanislaw Lem (Poland)
Doris Lessing (UK)
Ian McEwan (UK)
Naguib Mahfouz (Egypt)
Tomas Eloy Martinez (Argentina)
Kenzaburo Oe (Japan)
Cynthia Ozick (US)
Philip Roth (US)
Muriel Spark (UK)
Antonio Tabucchi (Italy)
John Updike (US)
A.B. Yehoshua (Israel)
Bu yılın bizim açımızdan önemli bir özelliği var. Belki yazarlarımız aday olamadı ama juride Amerika'da yaşayan Türk yazar Elif Batuman da bulunuyordu .
Batuman, Man Booker Uluslararası edebiyat ödülü için jüri üyesi olmasıyla ilgili "Bu benim için büyük bir onur ve ayrıcalık" olduğunu belirtiyordu röportajında.
Kısa listeye seçilen bazı yazarların kitaplarının kendi ülkelerinde yasaklanmış olmasıyla ilgili Elif Batuman, "Kısa listede yer alanlardan çok gurur duyuyoruz. Adaylar siyasi nedenlerle değil, edebiyatta gösterdikleri başarılardan dolayı kısa listeye seçilmiştir" diye konuşmuştu Vatan gazetesine...
Emel Dinseven
Bir önemli nokta Wiki'nin, man Booker ve Davies sayfasında 2013 Man Booker int ödülünü alanı hemen eklemiş olmaları da bir saygı belirtecidir diye düşünüyorum.
http://www.webdelsol.com/Literary_Dialogues/interview-wds-davis.htm
http://en.wikipedia.org/wiki/Lydia_Davis
http://en.wikipedia.org/wiki/Man_Booker_International_Prize
http://en.wikipedia.org/wiki/Paul_Auster