Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Neslihan ERDOĞDU Serbest

http://blog.milliyet.com.tr/kariyerkoc

08 Temmuz '16

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

2016 Ebeveyn Tercih Klavuzu

2016 Ebeveyn Tercih Klavuzu
 

2016 Ebeveyn Tercih Klavuzu


Bu sene çok yorulduk.. Dersti okuldu, hocaydı zor bil yıldı, epey terledik…Sınavlarımız bitti.. Sıra geldi tercihlerimize.

Bu cümleleri duyabilirsiniz..

O kadar çok ki çocuğu ile kendisini ayıramayan ebeveyn…

Ben bu ebeveynler için birkaç söz söylemek istiyorum.. Zira  2-3 hafta içinde tercih dönemi başlayacak ve bu tip veliler ellerine kılavuzları  alacaklar, o tercih bürosu senin bu tercih bürosu benim dolaşacaklar.

Bunu yaparken de tek kriterleri alınan puan ve yüzdelik dilim olacak.. Bu puana ziyan olmasın aman en doğru tercihi yapalım..

Bu noktada yüksek sesle bağırmak isterim…

Ey sayın veli…Sevgili anne baba…

Sen çocuğunu  ne kadar tanıyorsun?

Çocuğun kendini ne kadar tanıyor?

Tam olarak nasıl bir hayat ve gelecek istediği?

Nelere yeteneği ve ilgisi var?

Bakın işte en önemli kriterler bunlar olmalı…

Yoksa alına  puanla girilebilecek okulları sıralayan robot yazılımlar var…Seçelim şehir, üniversite, bölüm bize onlarca bölüm olan…Bu mudur?

Bir gencin hayatına yön verecek tercih sürecinin dinamikleri bu mudur?

Yıllarca gördüğüm şey buydu, son zamanlarda da çok bir şey değiştiğini düşünmüyorum.. Gençler içinde elbette kendisini tanıyan ve kendi özelliklerine dayalı seçim yapmayı planlayan bir bölüm var.

Bununla beraber bir  büyük  bir kesim de anne babalarının tahakkümü altında.. Hatta bu tahakküm başta da  söylediğim tarzda söylemlere dönüşmüş durumda..

“Tercihlerimizi yapmaya geldik” diyen ebeveynlerden özellikle irrite olur ve hemen öğrenciyi muhatap alarak konuşmaya başlardım. Bu şekilde konuşan biri çocuğunu “birey “olarak görmekten uzak ve onun kişiliğini hiçe sayan bir tutumda olduğu için bu hiç hoşuma gitmezdi, hala da gitmiyor.

Bu  konuyla iligli olarak lütfen kendinizi sorgulayın. Kullandığınız ifadelerde, ”tercihlerimizi yapıcaz, sonra tatile gidebiliriz”. ”İstanbul dışı düşünmüyoruz”, “Mühendislik düşünüyoruz” gibi ifadeleriniz var mı?

Varsa lütfen bunu tekil şekle dönüştürün çünkü bu süreç öncelikle çocuğunuzla ilgili.. Ve o siz onu yaşı kaç olursa olsun çocuğunuz olarak görecek olsanız da artık büyüdü ve kendi hayatı ile ilgili kararda daha özgür olmalı.

Kızımın üniversite kaydı yapılırken ben bu durumla çok güzel biçimde yüzleştim, sizinle de paylaşmak isterim. Kayıt günü okulun belirlediği prosedürle süreç ilerlerken, sıra kızıma geldi, içeri alınırken otomatikman ben de hareketlendim, kapıdaki görevli dedi ki “sadece öğrenci girebilir” o an çocuğumun  hayatının bu dönemi ile ilgili olarak farkındalığım arttı.. Ben hiçbir zaman onu kısıtlayan ,yönlendiren, belirleyen bir anne olmamıştım ama o durum bana önemli bir mesaj verdi.. Demek ki artık üniversite onun kendi başına yürüteceği bir alan.

Bu nedenle yol yakınken bu ayrım konusunda  bir adım atmak daha sarsıcı deneyimler yaşamamanıza neden olur diye düşünüyorum.

Diğer bir noktada  anne babanın  geçmiş tahsilatları var..

Bu anne babaların bir kısmı üniversite olayını geçmişin hesaplaşması olarak kendi psikolojileri üzerinde yapmakta… Ben okuyamadım sen oku…”ben mühendis olamadım sen olacaksın”. ”Ben avukat olmadım sen olacaksın “şeklinde…

Bir kere çocuğunuz sizin hayalinizi gerçekleştirmek için bu dünyaya  gelmedi.. O bambaşka nedenlerle kendi hayallerini gerçekleştirmek için burada…Bir kere bunu net biçimde anlamak iyi olur.

Eğer sizin çok içinizde kaldıysa “hiçbir şey için geç değildir”isimli yazımda yazdığım gibi bunu siz de yapabilirsiniz. Örnekler için lütfen bu yazıyı okuyun. http://www.neslihanerdogdu.com/hicbir-sey-icin-gec-degil/

Eğer çocuğunuz sizi mutlu etmek  için sizin ona biçtiğiniz rolü oynamak durumunda kalacaksa bilin ki mutsuz olacaktır. Çocuğunun mutsuz olmasına hangi anne baba razı olur? “Olsun başlasın sonra alışır sever diye düşünebilirsiniz..” İnanın ki bu çok düşük bir ihtimal…Sadece kabullenir ve alışır belki ama bu  onu mutlu etmeye yetmeyecektir. Çünkü bizi mutlu eden kendi seçimlerimizdir. Sonucu ne olursa olsun…

Tercih döneminde o üniversite senin bu üniversite benim dolaşmaktan daha çok önemli olan şey, çocuğunuzun kendisini incelemesine olanak sağlamak olacaktır.

Onu sıkmadan bunaltmadan, kendisini ve istediklerini sorgulamasını sağlamanız yerinde olacaktır.

Kariyer koçluğu yaptığım danışanlarımdan en çok duyduğum cümle şu oluyor, ”keşke böyle bir çalışmayı üniversite öncesi yapsaydım, ben o okulu okumazdım bile”

İşte bu nedenle ebeveynlerin bir kısmının  hoşlanmadığı cümlemi tekrarlamak istiyorum..

Tercih dönemi onlarla ilgili…

Tercih onların olmalı…

Tercih puana göre değil, gencin özelliklerine ve isteklerine göre yapılmalı…

Siz ebeveyn olarak sadece kolaylaştırıcı olun…

Senin için ne yapabilirim, ben her konuda arkandayım deyin…

Her türlü kararına saygılıyım deyin.

…..bunu gerçekten ne için istiyorsun?

….bunun senin için önemi ne? Diye sorgulatın…

“Kariyer koçluğu diye bir şey duydum, sonradan keşke dememek için bir denemek ister misin ?” diye sorun…

Biz ebeveynler çocuklarımızın mutlu olmalarından daha çok neyi isteyebiliriz ki?

Çocuklarımızın mutlu ve huzurlu bir hayat süremesi için  mutlaka ve mutlaka objektif  ve tamamen onun gerçekleri ile tercih yapmalısınız.Bu konuda ne yapacağını tam olarak bilemiyorsanız da kariyer koçluğu  hizmeti alabilirsiniz.

neslihan@neslihanerdogdu.com

 
Toplam blog
: 157
: 876
Kayıt tarihi
: 10.09.07
 
 

HAYAT YÜZ ÇİZGİLERİ YÖNÜNDE İLERLER.. ..