- Kategori
- Sinema
2016'nın en iyi 15 yabancı filmi
İsabelle Hupert "Elle" filmine hayat veriyor
Ve bir yıl daha geride kaldı. Bir yılın en iyi filmlerini bir podyum sırasında dizmek oldum olası bana hiç hakkaniyetli gelmez. İçlerinden her birisi yılın en iyisi olabilir diye düşünürüm. Listeye yazamadığım ve aklımın kaldığı o kadar çok film var ki.. Örnek mi : “Yeniden Başla-Demolition”, “İyi Adamlar-The Nice Guys”, “Spotlight”, “El Club”, “Anomalisa”,“Sully”,”Deadpool”,”Creed”,”Danimarkalı Kız-Danish Girl”, “Zootropolis “, “Ben, Daniel Blake-I, Daniel Blake”…
Liste uzar gider. Listeyi oluştururken vizyona girmiş filmleri dikkate aldığım için Filmekimi veya festivaller kapsamında gösterilmiş filmleri dikkate almadım.
1.Elle-O Kadın-Yönetmen : Paul Verhoeven
Provakatör/yaratıcı Verhoeven bir kez daha gerilim ve kara mizah arasında gidip gelen bir hikaye anlatıyor. Şaşırtıcı, seyirciyi ters köşe yapan bir film. İsabelle Hupért bu yılın en iyi kadın performanslarından birisini sunuyor.
2.Kaptan Fantastik-Matt Ross
Alternatif bir yaşamın cola/bilgisayar karşısında ne kadar şansı vardır Akıllı senaryosuyla seyirciyi kapıp götüren yılın en iyi bağımsızı.
3.Geliş-Denis Villeneuve
Uzaylılar ile iletişim kurma konusunu hep izledik durduk. Bu kez bilimsel veriler o kadar ikna edici ki... Hem hiç aksiyon şablonlarına, koca kafalı uzaylı yaratıklara girmeden..
4.Gençlik-Paolo Sorrentino
İki eski dostun yolu İsviçre Alpleri’nde kesişiyor. Geçmiş, müzik, sanat ve günümüz ilişkileri üzerine doyumsuz sohbetler ve gözlemler ortaya dökülüyor.
5.Gece Hayvanları-Tom Ford
İç içe geçmiş üç öyküyü bu kadar rafine, stilize anlatmak bir moda ikonuna nasip olmuş. Yetenek ve sezgi olunca oluyor demek..
6.Saul’un Oğlu-Lazlo Nemecz
Toplama kampı yaşamına bu kez Saul’un gözünden bakıyoruz. Ağızda kekremsi tat bırakan bir hesaplaşma. Geçen yıl kazanmadık ödül bırakmadı.
7.Yeni Ahit-Jaco Van Dormeal
Tanrı Brüksel’de küçük bir apartman dairesinden dünyayı idare etmeye çalışıyor. Küçük kızının fırmalığı sonrası dünyaya inmeye mecbur kalıyor. Yılın en iyi komedisi..
8.Frantz-François Ozon
1. Dünya Savaşı sonrası vicdan hesaplaşması ve boşluk karşı karşıya. Babaların düşmanlığı oğulları öldürüyor..
9.Hatefull Eight-Quentin Tarrantino
Geveze, hınzır bir Tarantino daha.. Tabi ki şiddet de yeterince var. Teatral havası ve Ennio Morricone’nin sihirli müziği çok güzeldi.
10.Carol-Todd Haynes
Ellili yıllarda iki kadının yasak bir ilişki yaşaması için cesaret yetmez. Daha fazlası gerekiyor.
11.Diriliş-Alejandro G.İnarritu
Karla kaplı uçsuz bucaksız beyazlığın ortasında varoluş savaşı İnaritu/Lubezcki ikilisinin tutkulu kamerasıyla buluştu.
12.Hitchcock/Truffaut
İki sinema efsanesinin bir hafta boyu yaptığı söyleşiyi belgesel olarak seyretmek ne büyük bir şans .. Başucu kitabımın belgeseli, defalarca seyretsem doymam. Seyrettim de..
13.Neon Demon- Nicolas Winding Refn ,
Danimarkalı nevi şahsına münhasır yönetmen, hipnotik, büyüleyici bir filme daha imza attı. Eleştirmenlerin bir bölümü bu filmden nefret etti. Ben değil…
14.Suikastçi-Hou Hsiao-Hsieng
Hsieng Cannes’da en iyi yönetmen ödülünü alırken sanatsal fakat kökenlerinden kopmayan bir Samuray filmine imza attı.
15.Julieta-Pedro Almadovar
Almadovar’ın ne yaptığından çok, yeni bir film yapmasıyla ilgilenenlerdenim. Bir anne kız ilişkisi onun sinema diliyle bu kadar güzel anlatılır.