- Kategori
- Eğitim
201.BLOG ve "Ben bunu yazarım, arkadaş"
Arada sırada "yarınımızın umutları" nı da, düşünerek reklam hazırlayın...
Okumak ve yazmak... Biri ile doldurur ,diğeri ile boşaltırız... Hangi görüşte olursa olsun "yazan" ların bellekleri,ne kadar doluysa yazıya döktüğü ışıltılar da o kadar çok kişiye ulaşır diye düşünüyorum...Ben kendi adıma, çok daha fazla okumam gerektiği halde , oku(ya)madığım için eleştirir dururum içimdeki "ben"i... Aynı şekilde; yazmaya da, fırsat , zaman ayıramadığından dolayı kulağını çekiyorum , içimdeki örgülü saçlı kızın... Zaman zaman eşime "Ben bunu yazacağım" dediğim, ülke gündemi veya bir televizyon programı ile ilgili konuları , günlük koşuşturma veya dizi izleme zevki, engellemeleri nedeniyle rafa kaldırıyorum. Sonra da ,oradan almayı unutuyorum... Beş yıla yakın bir süre içinde ancak 200 yazı yazmayı başarabilmişim bu yüzden...
Ekranda izlediğimiz bazı reklamlar,son derece eğitici, izlerken insanı sıkmayan ,yapanın işinde ne kadar usta olduğunu anladığımız adeta kısa filim değerinde yapıtlar. Bazıları da var ki, izlerken tüylerimizin diken dken olmaması mümkün değil... Hele "Kaş yapacağım derken göz çıkaranlar" için "Bunları denetleyen olmuyor mu" düşüncesini eşimle paylaşıyoruz. Bugün izlediğim bir reklam üzerine de, tepemin tası attı.. . "Ben bunu yazarım arkadaş " dedim ... Sakarya - Fırat başlamadan hemen yazayım diyerek geçtim laptopun başına....
Söz konusu reklam süperFM'e ait... Öğrenci oğlan , Matemetik öğretmeni tarafından azarlanıyor , çalışmadığı için. "Saffet oğlum,aklına hiç gelmiyor mu,sınıfta kalacaksın" diyor öğretmen. Oğlan başlıyor, Ajda Pekkan'ın benim de severek dinlediğim "arada sırada"şarkısına... Bunu izleyen, aynı yaş grubundaki öğrenciler, bu uç sayılabilecek davranışı sergilemese bile, buna benzer tepkiler vermeyi doğal sayacaktır kanımca... Onu geçtik, esas tepkimi çeken kısmı şöyle reklamın.Öğrenci yerine otururken önünde açık bulunan Matematik defteri kapanıyor. ve şu sözlerle bitiriliyor reklam" Sen süperFM izle,hayat onunla daha süper"... Şimdi oldu mu bu... "Ne olacak canım,bir reklamla çocuk çalışmaktan,ödev yapmaktan mı vaz geçecek" diyenler ;çocuk psikolojisinden, beyin yapısından bihaber olanlardır diye düşünüyorum.
Reklamların , büyüklerin bile; beynini, ruhunu adeta zapturapt altına aldığı gerçeğini kabul etmemek mümkün mü... Bir çocuğun, o , her şeyi anında, beynine nakşedebilme özelliğini bilmek için eğitimci veye pedagog olmaya gerek yok sanırım. ..
Biraz daha özenli olmak gerekiyor... Kurtlar sofrasından pay almak isteyen, reklam veren , kurum ve marka olmuş şirketlerden nemalanmak uğruna , -hiç olmazsa- , gencecik beyinlere verilebilecek hasarı göz ardı etmemeniz gerekiyor , beyler...