255 ytl ile geçinmenin formülü!

Bizim ülkemiz gerçekten çok garip!

İktidarı, bürokratı, yönetilen halkıyla ve tüm kurumları ile.

Bir zamanlar bir gecede, Milli Geliri, arttırıp, kişi başına düşen payı 7.500$ çıkarttık.

Bu yeni model ve yeni gelir herkesi çok şaşırttı. Ancak; halkımız milli gelirimiz arttı diye çok sevindi.

Bu sevincin nedeni sonradan anlaşıldı.

Kendisine gelen Kömür, kuru fasulye, Nohut, Makarna gibi seçim yardımının daha da artacağını düşündükleri için seviniyorlarmış meğer!

Bu kişi başına düşen Milli Gelirin artışı bazı ailelerde sorun olmaya da başladı.

Şimdi Milli Gelir arttı ya, çocuk babasına, baba bak hükümet ve onun güdümündeki TÜİK’in açıklamasına göre Milli Gelirimiz bir gecede %50 artmış, bizim harçlık aynı kaldı! Bende bu gelir artışından hisseme düşeni alırım diyerek, hem dalgasını geçmeye, hem de ufakta olsa harçlığına zam yaptırmaya çalışıyordu.

Hani Türkçemizde bir laf vardır ya “Domuzdan bir tüy koparırsam kardır” mantığı, aynen onun gibi. Çocuk da babasından bir şeyler tırtıklamaya çalışıyordu.

Babası da oğluna bir nevi hesap veriyor! Bak oğlum, benim aldığım maaş bu, Milli Gelir arttı ama benim maaşımda her hangi bir artış yok. Hatta enflasyon karşısında benim maaşımda azalma var! Diyerek çocuğunu ikna etmeye çalışıyordu.

Böylece aile içindeki huzursuzluk sürüp giderken, O ünlü kurumumuz tam zamanında devreye girip, iktidarın eline yeni bir koz! Vererek, memur maaş toplu görüşmeleri sürdüğü sırada, iktidarın elini! Güçlendirmiş.

Nasıl mı?

Şöyle oluyormuş bu yeni açlık sınırı rakamları!..

4 kişilik bir çekirdek aile için açlık sınırı 255YTL(Belki anlamamışsınızdır! İki yüz elli beş yeni Törkiş Lira)

Bunu duyan memur sendikalarından ikisi hemen hallerine şükredip, hükümet yetkililerinden her hangi bir istekte bulunmaktan vazgeçip, eski maaşlarını korumak için uğraş vermeye ve birde kendi sendikalarının kasasına girecek, ayda 50YTL cık sendika aidat yardımı talebinde bulundular.

Bu duruma iktidar tarafından tepki geldiği söyleniyor. Ne de olsa ellerinde büyük bir koz! Var.

Bu arada, bizim evde işler tersine dönmeye başladı.

TÜİK’in açıklamalarını duyan baba, büyük bir hazine bulmuş gibi, o kadar geçim sıkıntısını unutup, çocuğunu karşısına alarak, yeni durumu izah etmeye kalktı.

Ve bakın aralarında neler geçti.

Bundan sonra aldığın harçlığı 4/3 oranında azaltıyorum.

Çocuk itiraz etti. Ne oldu da?

Baba, bak TÜİK’in yeni açlık sınırı 255YTL, sendika ve diğer kurumların yaptığı 10.30YTL’lik açlık sınırını aşağı çektiği için haliyle senin de harçlığın o oranda düşecek dedi.

Çocuk her ne kadar itiraz ettiyse de! Baba dinlemedi ve al sana bir aylık harçlığın 64YTL yerine 65 YTL. Benden bir ay müddetince para falan isteme dedi.

Çocuk bir paraya, bir babasına baktı. Ve bu gelir düzeyini ve açlık sınırının yeni verisini hazırlayanları büyük bir rahmetle! Anarak, parayı alıp usulca cebine koydu.

Babası, oğlunun bu haline dayanamadı ve oğlum, onların yaptığı hesaba göre biz yaşayacak olursak, hiç birimiz insan olduğunuzu anlayamayız. Ha aldığımız para insanca yaşamamıza yetiyor mu? Diyecek olursan; Tamam, yetmiyor ama yettiği kadar idare edeceğiz, diyerek gönlünü aldı ve harçlığından her hangi bir kesinti yapmayacağını söyleyerek, çocuğunun sevinmesini sağladı!

Bazı evlerde yaşanan şu tartışmalar, bizim evde yaşanmadı!

Bazı evlerdeki tartışmalara da bir bakalım.

Bak yeni açlık sınırı rakamları açıklandı. Bu para ile yaşayabilirsen yaşarsın. Yoksa gerisini sen bilirsin.Yaşın kaç başın kaç? Otur oturduğun yerde! Dışarı çıkmayıver!

Veya koskoca adam oldun, hiçbir işin ucundan tutmuyorsun! Bir an önce bir işin ucundan tutmazsan, sana TÜİK’in açlık sınırı dâhilinde hissene düşen 65YTL yi harçlık olarak veririm bak!

Bu arada bu durumdan fazlasıyla memnun olan iktidar partisi de, hemen yeni bir propagandaya başladı ve ne kadar iyi çalıştıklarını anlatmaya başlayıp, kişi başına düşen milli geliri 9 bin dolara çıkardık diye övünmeye başladılar.

Bu arada eylem yapmaya çalışan işçiler, memurlar biraz zam isteyince tam tersini söylemeye başlıyorlar.

Ve hemen hesap kitap yapmaya başlayıp eline 1.000 YTL geçiyor. Bizdeki açlık sınırı 255 YTL... Bak ne kadar çok para kazanıyorsun, kıymetini bil! Yollu tehditlere başlıyorlar.

Ne de olsa Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, ülkemizde 4 kişilik bir aile için aylık açlık sınırı 255 YTL’ymiş...

Yani ayda kişi başına 64 değil de 65 YTL kazanıyorsanız hem ev kiranızı ödeyebilir, giyinebilir, okuyabilir, hem de karnınızı rahat, rahat doyurabilirmişsiniz!

Buradan TÜİK başkanına soralım?

Bu verilere sizler inanıyor musunuz?

Yoksa iktidara yağcılık olsun diye mi bu böylesine bir veri ortaya attınız?

Tamam, iktidarın size olan güvenini herkes biliyor...

Bu iktidar vatandaşın canını ne kadar yakarsa, oy oranını ok kadar arttırıyor!

Örneğin Mısır üreticisine, çay üreticisine, Fındık üreticisine, buğday üreticisine verilen taban fiyatları… Bu taban fiyatları maliyetin altında. Ama doğru düzgün bir itiraz eden olmadığı gibi sandığa da gidip oyunu veriyor. Bunda bir gariplik var ama ne?

O zaman bu iktidarın elinde büyük bir koz! Daha olmalı acaba ne?

Hemen ne geveleyip duruyorsun! Ellerinde “din” gibi bir koz var... Dediğinizi duyar gibi oluyorum.

Evet, bizim TÜİK böylesine gerçeklerden, piyasadan, hayattan kopuk verileri, bir de bilimsel etiketi yapıştırarak önümüze koyabiliyor...

Benim iktidar ve TÜİK yetkililerinden bir ricam olacak!

Bu parayla bir ay boyunca kimseye borç takmadan geçinmenin sihirli formülünü de vatandaşa açıklasınlar!..

Eğer böyle bir formül var ve bunu halka açıklarsanız, ne iktidarın eleştireni, ne de TÜİK’in güven sorunu ortada kalmaz!

Şimdi TÜİK’e son bir iş kalıyor. Bu istatistikî verilerin doğruluğunu kanıtlamak!

Haydi, kolay gelsin…