Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '10

 
Kategori
Söyleşi
 

29 Ekim'i hak etmek

29 Ekim'i hak etmek
 

29 EKİM


Hayatımda en çok yapmayı sevdiğim şey belki de yazmaktır. İçimi boşaltmak beyaz kağıdın üzerine. Fakat kaç haftadır bir türlü yazamıyordum elim gitmiyordu. Arada bir oluyor işte öyle, yazının içinde kaybolmamak için belki de kendimi geri çekiyorum, yazdıkça daha çok yalnızlaştığımı hissediyor da olabilirim kim bilir. Fakat öyle zamanlar gelir ki ne durumda olursan ol bazı şeyleri yapmak boynunun borcu olduğunu bilirsin, hissedersin, yaşarsın. İşte şuan da öyle bir an; canım pek de yazı yazmak istemiyor ama o aynı canım çok ama çok yoğun bir şekilde 87 yıl öncesini anmak, tam 87 yıl önce ilan edilmiş emsalsiz bir kurumun hala sayısız neferi olduğunu tekrar göstermek ve sözde çok şey değil fakat özde az ama öz bir şeyler yapmanın en önemli görevimiz olduğunu hatırlatmak istiyor. İşte bunlardan aldığım güçle yazıyorum şu anda.
Biliyorum ve inanıyorum ki görevini tam layıkiyle yapmış bir tek kişi bile Cumhuriyet’ in o insanı insan yapan, kendini tanıma fırsatı veren ve hayatını mutlu bir şekilde sürdürmesini sağlayan yapısına çok büyük bir destek vermektedir.

Evet tek bir kişi bile!!!

Bir başımıza biz neyiz ki diyoruz değil mi?

“Tek ben koskoca bir ülke için ne yapabilirim” düşüncesi bizleri acınacak duruma getiriyor halbuki. O düşünce bizleri koskocaman bir mirası koruyamama tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor ya. Kendimizi bir halta yaramaz gibi görüyoruz ya da daha fazla çalışmanın ne gereği var düşüncesini o küçük beyinlerimize sokuyoruz ya işte o anda bizler bu ülkeyi ve bu ülkenin Cumhuriyet’ ini hak etmiyoruz.

Eğer ki bu ülkenin vatandaşı olarak yapmamız gereken işi layıkiyle yapmıyorsak, çalışmamız gerekenden çok daha az çalışıyorsak, gereksiz tonlarca işle uğraşırken gerekli olan onlarca işle uğraşmıyorsak tekrar söylüyorum herkesin kendi Cumhurtiyet sevgisini bir kez daha gözden geçirmesi gerekiyor.

Cumhuriyeti sevmek demek Atatürk’ü sevmek demek sadece istiklal marşı okunurken ayağı kalkıp söylemek midir yoksa milli bayramlarda camlarımıza Türk bayrağımızı asıp TV’den yada stadyuma gidip tören seyretmek midir? Belki de biz gençlerin yaptığı gibi Facebook’ta profil resmimizi Atatürk yada Türk bayrağı yapmaktır.

Bunları yapınca Cumhuriyet’imiz ilk günkü gibi taptaze bütün ihtişamıyla parlıyor mu?

Atatürk’ün bütün mükemmeliyetiyle koyduğu ilkeler inkılaplar korunuyor mu ki acaba bu yaptıklarımızla.

Hiç düşünmez miyiz biz tek yolun çalışmak olduğunu.

Biz hiç mi zevklerimizi bir kenara koyup yapmamız gereken işleri tam anlamıyla yerine getirmeyiz.

Bir çalışansak yaptığımız işi en güzel şekilde yapmaktır bu.

Bir öğrenciysek işimiz olan okulu en iyi şekilde okumaktır bizim Cumhuriyete verebileceğimiz. Bizler bu sıralardayken gerekli olan bilgileri almaya çalışmazsak, Atatürk’ün Cumhuriyet’ini koruma hakkını nasıl kendimizde görebiliriz ki. Biz nasıl diyebiliriz ki bu ülke bizim, Ata’mız bize miras bıraktı biz de onu yücelteceğiz koruyacağız kollayacağız. Eğitim sistemine, öğretmene, havaya suya bahane bularak geçirdiğimiz yılların hesabını Ata’ ya verebilecek kaç kişimiz vardır acaba.

Biz her şeyin kendimizde bittiğini öğrendiğimizde Cahit Sıtkı’ nın şiirindeki yaşa gelmiş oluyoruz ve ondan sonra istesek de hiçbir şey gelmiyor elimizden.
Atatürk’ün gençliğe hitabesindeki sözleri üzerimize alınmıyoruz değil mi hiç. Ya da sadece orda burada sadece dostlar alışverişte görsün diye yazıyoruz etrafa gösteriyoruz. Ve kendimizi kandırıyoruz.

Biz bunları yaparken birilerine nasıl bahane bulabiliriz ki ülke yönetimi için. Biz Ulu önderin bize gösterdiği yolu dolanıp geçmeye çalışırken nasıl olurda dirayetli, ülkesi milleti için çalışan devlet adamları yetiştirebiliriz ki. Ona buna nasıl suç bulabiliriz ki.

Bir kere olsun düşünelim artık şu Cumhuriyet’i.

Şimdiye kadar yaptığımız göstermelik şeyleri sadece süsleme amaçlı kullanalım artık ve gerçek Cumhuriyet çocuğu nasıl olur, Atatürk çocuğu nasıl olunur gösterelim dünyaya. Buna da sadece çalışarak işimizi doğru düzgün yaparak ulaşacağımızı unutmayalım lütfen.

Daha fazla bir şey söylemeye gerek yok sanırım.

İnşallah üzerine alınan birilerimiz çıkar çünkü bir kişi bile olsa o kadar ihtiyacımız var ki.

Yoksa zamanını facebook’ta kafe’de chat’te yada şamata’da geçiren bir Türk gençliği olarak hak edebileceğimiz bir 29 Ekim dahi olamıyacak.

KALBİNE SORUP GERÇEKTEN 29 EKİMİ KUTLAMAYI HAKEDEN HERKESİN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN.

MUSTAFA BAYRAK

29.10.2010

 
Toplam blog
: 10
: 517
Kayıt tarihi
: 12.07.10
 
 

Afyon Kocatepe Üniversitesi İİBF fakültesi işletme bölümümde nacizane olarak 3 senedir bulunmakta..