Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşka aşık olabilir misiniz?

Aşka aşık olabilir misiniz?
 

Onlar gibi olmak çok mu zor?


Bir gün pazarda dolaşıyormuş gazeteciler fiyat araştırması için. Yaşlı bir dede görmüşler bir elinde bastonu bir elinde bir demet çiçek yürüyor. Dikkatlerini çekmiş normal olarak. 80 yaşının üzerinde bir insan bu yaşına gelmiş ne işi var çiçekle miçekle diye düşünmüşler ve hemen dedenin arkasından koşturup seslenmişler. Dedem elindeki bu çiçeklerle ne yapacaksın acaba öğrenebilir miyiz demiş biri.
Dede bir an şaşırmış iyi misiniz çocuklar? siz demiş.
“Kime götürebilirim tabii ki de eşime götürüyorum, 82 yaşımdayım 64 senelik evliyim ben kendimi bildim bileli haftada bir kez eşime çiçek götürürüm. Siz gençler demek istemiyorum bizler de genç olduk kimi zaman bize de öğüt verilirken sıkıldık, üfledik, püfledik. Fakat gördük ki boşuna değilmiş o öğütler sözler. Şimdi dinleyin beni bakalım. Zaten siz çevirdiniz beni yolumdan siz sordunuz gelin bir iki bir şey anlatayım size belki bir işinize yarar. Çok küçüktüm ben sanırım 8-10 yaşlarımdayım. Dışarıda oynuyordum eve gelmiştim o anda. Kapıyı açtığımda annemin hüngür hüngür ağladığını gördüm. Koştum hemen boynuna sarıldım ne oldu anne dedim ve bende ağlamaya başladım.
Babam dövmüştü. Daha sonra birkaç kere daha tekrarladı bu olay. Zaten ben 12 yaşımdayken de babam vefat etti.
Annemi her öyle ağlıyor gördüğümde içimde babama karşı bir nefret oluşuyordu. Halbuki bana dayak attığını pek hatırlamam da. Fakat annem benim vazgeçilmezimdi. Her çocuk gibi aşkımdı her şeyimdi. Babama her yaklaşmaya kalktığımda yada o bana doğru geldiğinde annemin gözleri ve o akan yaşlar hiç gözümden gitmiyordu.
Annem bana hep şöyle dedi”: “oğlum, sakın eşine bunları yapma sen.ağlatma onu üzme sakın. Her zaman güler yüzlü ol ona karşı, her gün eve geldiğinde alnından öp bir kere. Tut elinden, bak gözlerine, onu sevdiğini söyle. Bahçeden bir tane de olsa bir papatya, bir kasımpatı getir ver eline. Tamam mı benim güzel oğlum.”
Böyle derdi annem demiş dede ve devam etmiş.
“ Eşimle evlendiğimde 18 yaşındaydım o da 16 falandı. Siz gençler nasıl evlenmeden önce şimdi çiçek alırsınız güzel söz söylersiniz oraya gidelim buraya gidelim dersiniz ya bizde tabi o zamanlar çok imkan yoktu ama dışarı çıkıp biraz yürür evden getirdiğimiz nevaleden bir şeyler yer elele tutuşur tatlı tatlı konuşurduk. Belli bir süre sonra evlendik aynı şekilde biz devam ettik. Hafta sonları dışarı çıkar yürür dolaşırdık. Ben kulağının yanına bir çiçek takardım onun o da benim gömleğime.
Yıllar hep bu şekilde geçti çocuklar. Her gün eve geldiğimde bir öpücük kondurdum alnına onun. Tuttum ellerini gözlerine baktım. Kimi zaman ağladık beraber kimi zaman geçmişi yad ettik. Ama hep birbirimize aşkımı taze tuttuk.
Benden size söylemesi bakın hepiniz benim torunlarım yaşındasınız. İş erkek de bitiyor çocuklarım. Elde etme kaygısı yaşadığınız da her şeyi yapıyorsunuz da neden evlendikten sonra kaybetme korkusu gelene kadar hiçbir şey yapmıyorsunuz. Evlenmeden önce nasıl aşk yapıyorsanız evlendikten sonra da kaybedebilirim korkusunu her zaman aklınızın bir köşesinde bulundurun ve ona göre davranın lütfen.
Bakın bunları size söylettiren en büyük etken bana annemin bıraktığı mirastır. Söyledim işte o sözleri o bakışları o gözyaşları o mirası oluşturan öğeler.
Size şunu söyleyim son olarak çocuklarım:
Şu soruya gerçekten içten evet cevabı verebiliyorsanız karşınızdaki insan doğru insandır ve siz de onu ömür boyu mutlu edebilirsiniz.
AŞKA AŞIK OLABİLİR MİSİNİZ ?

 
Toplam blog
: 10
: 517
Kayıt tarihi
: 12.07.10
 
 

Afyon Kocatepe Üniversitesi İİBF fakültesi işletme bölümümde nacizane olarak 3 senedir bulunmakta..