Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '13

 
Kategori
Emlak
 

2B gerçeği- Yazı dizisi- bölüm 6

2B gerçeği- Yazı dizisi- bölüm 6
 

2B Yazı Dizisi- BÖLÜM 6


NOT : 2B KONUSUNUN ÖNCELİĞİ NEDENİYLE, KENTSEL DÖNÜŞÜM YAZI DİZİMİZİN 3. BÖLÜMÜ GELECEK SAYIYA BIRAKILMIŞTIR.

2B SATIŞINI DÜZENLEYEN YASA UYGULAMALARI

BÖLÜM 6

Bu bölümü, daha önce yayınlanmış olan 5 bölümde aktardıklarımın en önemlilerini anımsatarak sürdürmek zorundayım.

NEDEN Mİ?

Çünkü o 5 bölümde yazılanları, yalnızca konuyla ilgili ve bu konuda en meraklı olanlar dikkatle okumuştu, çoğunu unuttu, diğer insanlar her gördüğü makalede yaptığı gibi, yalnızca başlıklarına baktı geçti…

Oysa, binlerce köyde, mahallede, yüz binlerce insanımızı ilgilendiriyor konumuz. Etkileri öylesine derin olacak ki, insanlar yarınlarında o denli çok mahkemelere düşecek ki tüm Türkiye’ yi ilgilendirecek…

* * *

NELER ANLATMIŞTIK…

Dergimizin;

* 01 Temmuz 2012 Sayısı’ ndaki 1. BÖLÜM’ de, Anayasa ve yasalardaki 2A ve 2B kavramlarını, 2B ile orman sınırları dışına çıkartılan alanların neden kullanıcılarına verilmesi ama neden bir bedeli olması gerektiğini anlatmıştım.

* 01 Ağustos 2012 Sayısı’ ndaki 2. BÖLÜM’ de, geçmişte yapılan 2B satış denemelerinde nelerle karşılaşıldığını, iptallerin neden olduğunu, neden yine iptallerin olabileceğini, muhalefet partilerine nasıl bir tuzak kurulduğunu, Anayasa değişikliği gerekirken, bilerek referanduma sunulan maddeler arasına konmayıp, ‘’ANAYASAYA AYKIRI YASA’’ yapılıp, satışa gidildiğini ve bunun olası sonuçlarını açıklamış, devamında teknik konuları anlatmıştım.

 Antalya orman kadastrosundaki, dolayısıyla da 2B alanlarına ilişkin haritalardaki yanlışlıklar, nedenleri, düzeltme çalışmalarındaki hukuksuzlukların gelecekte yaşatacağı mağduriyetler anlatılmıştı.

 2B alanlarının satışını gerçekleştirebilmek için, hazırlık amaçlı, 2009 yılında çıkartılan 5831 sayılı ‘’KULLANANLARI TESPİT’’ yasası uygulamaları ve halkın henüz ayırdımında olmadığı tehlikeler, şu geçen kısacık sürede karşılaşılan kötü örnekler en önemsenmesi gereken konulardı.

* 01 Eylül 2012 Sayısı’ ndaki 3. BÖLÜM’ de, kullanıcıların tespitinde yapılmakta olan usulsüzlükleri anlatmaya devam etmiş, ardından da ‘’RAYİÇ BEDEL’’ tespitlerinde olanları, duyumları, kasıtlı duyurularla halkın nasıl tuzağa düşürüldüğünü, toprakların nasıl el değiştirmekte olduğunu, sonrası oluşan halk tepkisini, yetkililerin yeniden inceleneceğine ilişkin vaatlerini ortaya koymuştum.

* 01 Ekim 2012 Sayısı’ ndaki 4. BÖLÜM’ de,yasanın görünür amacının ardındaki, ‘’Uygulamalar sonunda doğacak durumlar düşünülünce ayırt edilebilen’’ ASIL AMAÇLARI, bu yasanın hangi yasalarla ilintili olduğu ve sonra da MAĞDUR SAYISINI EN AZA İNDİRMEK İÇİN NELER YAPILMASI GEREKTİĞİ yer alıyordu.

* * *

Yazı dizimizi şimdi gören, ya da şimdi dikkatine takılan 2B ilgilisi insanlarımızın, burada özetlenenleri geçmiş sayılarımızı bularak okumalarında yarar var.

Şimdi, ‘’mağdur sayısını en aza indirmek için’’ 4. Bölüm sonunda kimlere neler önerilmişti, kimler ne yaptı, neler oldu şöyle bir bakalım…

* * *

 ‘’TÜM İLGİLİLER İÇİN GEREKLİLİKLER’’ başlığı altında:

- ‘’EY HALKIM’’ seslenişiyle; ‘’Her ne söylenirse söylensin, her kim ne teklifle gelirse gelsin, şu sıralar paniğe kapılıp, hiçbir hakkınızı hiçbir bedel karşılığında, hiç kimseye devretmeyin. İletişim kurduğum tüm yerleşim birim ve alanlarında binlerce ailenin kullanmakta olduğu 2B alanını satın almak için henüz başvurmadığını gördüm, görüyorum. ‘’Başvurur da alamayacağım bedelle karşılaşırsam 2000 liram da yanar…’’ kuşkusu içindeler. AMA BU YASA ÇOK VAHŞİ; süreler uzatılmazsa, ekim sonuna dek başvurmadığınız için her türlü hakkınızdan vazgeçmiş olacaksınız, ama sizden ‘’2005 yılından bu yana kullandığınız kayıtlara geçti, kesinleşti, öde bakalım ECRİMİSİLi!’’ diyerek kesinlikle para isteyeceklerdir. Başvurmuş, 2000 lirayı yatırmış olursanız, bu bedel ecri misilden düşecektir. Yasada, kullandığınız 2B alanını alırsanız geçmişte ödenen ecrimisillerin bedelden mahsup edileceği vardır ama alamadığınızda, bir başkası aldığında, geçmişe yönelik ecrimisilin ne olacağı yer almamaktadır. Ben bu yönetimin bundan vazgeçeceğine inanmıyorum. Ayrıca bedeller düşük çıkarsa(!) yerinizi alacak olan bir başkasının kapınıza dayandığını görecek, çok üzüleceksiniz. Başvuru için 2000 lirayı yatırmanız istenirken, bizim toplantılarımız ve sizlerin isyanlarınız nedeniyle ‘’Başvurun, parayı ekim sonuna dek yatırsanız da olur!’’a çevirdiler... Başvurmanızı kesinlikle öneriyorum. Alamayacağınız bir bedel çıkarsa hakkınızı devretme yolunu bulabilirsiniz… Tabii, dağ köylerinde, sıradan tarım alanları için alacak bulunur mu, bilemiyorum.’’ DENMİŞTİ.

Bu çağrı, sonraki günlerde de, ne yapacağını sormaya gelenlerimize, düzenlediğimiz toplantılara katılanlarımıza üstelenerek anlatıldı.

Ecrimisil konusu hala açık değil ama bedel yatırma konusu şimdilik ortadan kalkınca başvurular önemli sayıda arttı. Ödeyemeyeceği korkusuyla devir hamleleri de kısmen beklemeye bırakıldı.

- SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ, SİYASİ PARTİ YEREL YÖNETİCİLERİ, BELEDİYE BAŞKANLARI, MUHTARLARA;‘’Bu yasayla ilgili olarak bulunduğunuz her yerde, uygulamayı her kim anlatırsa, her kim doğru yaptığını, her şeyin güzel olacağını söylerse, karşılığında bu yazı dizisinde anlatılanların aklınızda kalan kadarını da olsa sorun, nelerin zarar verebileceğinden haberiniz olduğunu ve doğruyu istediğinizi gösterin.’’ ÇAĞRISI YAPILDI.

Buna uyuldu. Uyuldu ki, özellikle iktidar partisi milletvekilleri tepkileri gördü, ‘’ İşte sorunu çözdük!’’ böbürlenmesini bir yana bırakıp, süreci uzatmak için devinir oldu.

- İKTİDAR PARTİSİ MİLLETVEKİLLERİ’ ne yapılan çağrı en önemlisiydi.

A-‘’ Yazı dizisinin tamamını bütünlük içinde bir kez daha okuyunuz, anlatılan aksaklıkları görünüz ve düzeltilmesine zaman tanımak için yasa uygulamasının ertelenmesini ivedilikle sağlayınız.’’

Yazı dizimizin 1 Kasım 2012 tarihinde yayınlanan 5. Bölüm başında da ortaya koyduğumuz gibi, insanlarımızın başvuru süresinin dolacağı son haftaya dek Maliye Bakanı’ nın ağzından da olmak üzere; Asla süre uzatımı ya da erteleme olmayacağını, 30 Ekim’ e dek başvurmayan, avans bedelini yatırmayanların haklarını kaybedeceğini, başvurusu bulunmayan parsellerin Maliye Bakanlığı’nca serbest satışa çıkartılacağını dinledik.

Başvuruların tamamlanması için ilçe ilçe, mahalle mahalle toplantılar düzenlediler, Antalya camilerinde hutbeler bile 2B’ li oldu.

OLMADI, YAZI DİZİMİZDE DE ÖNGÖRDÜĞÜMÜZ GİBİ, OLAMADI.

Ve  yasal düzenleme yapılmadan, yasada çok açık tarih verilmesine rağmen, tıpkı anayasaya aykırı yasalar yapabildikleri gibi, yasaya aykırı bakanlar kurulu kararı çıkararak, başvuru ve sonrası aşamalar için uygulamaya 3 AY SÜRE UZATIMI getirdiler.

B-‘’Bu süreden yararlanarak 2B alanlarının ormanla ortak sınırı olan hatları, ORMANCILARIN KESİNLİKLE KATILIMI VE SORUMLULUĞUNDA olması koşuluyla, yeniden kontrol ettiriniz, tespit edilecek yanlışlıkların düzeltilmesini sağlayacak mevzuatı,

C- Merdiven altı olmaması için, geniş katılımlı ve şeffaf duyuru olanağı sağlayacak bir uygulamayla düzeltmelerin ilan edilmesine yönelik mevzuatı,

D-İlanları duyamamış vatandaşların ellerindeki belgelerle haklarını arayabilecekleri ve alabilecekleri mevzuatı hazırlatıp, yayınlatınız.

E-Hiçbir yasal geçerliliği olmayan, yakın gelecekte istimlak sorunu çıkmaması için, el altından ilgili ekiplere verildiği ve baskıyla uygulatıldığı belli olan HAYALİ İMAR PLANLARI nedeniyle ÖLÇÜLMEYEN, GÖZ ARDI EDİLEN KULLANIMLAR VE KULLANICILARIN UYGULAMA İÇİNE ALINMASINI, o insanların mağdur edilmemesini sağlayınız.

F-Yasadaki, HİÇBİR DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİNDE OLMAYAN, vatandaşları her türlü itirazdan, YARGIYA BAŞVURU HAKKINDAN MAHRUM BIRAKAN HÜKÜMLERİN KALKMASINI İVEDİLİKLE SAĞLAYINIZ.

G-Bedellerin, kullandıkları arazinin yarısını bile başkasına satsa, alacağı parayla ödeyemeyeceği, yıllardır alın teri döktüğü topraklardan çekip gitmek zorunda kalacağı, ya da bankacılara, tefecilere teslim olacağı değerlerde olmaması için gerçekten uğraş veriniz.

H-Belirlenecek BEDELLERİN yılda iki kez olmak üzere 3-4 yılda ödenmeyeceğini, ödenemeyeceğini ben de biliyorum, sizler de biliyorsunuz. Bu sürenin de en azından iki katına çıkartılmasını sağlayınız.

I-Ben dahil, tüm halka; Bu yasaların hazine açıklarını kapatma, maliye bakanlığı para girişlerinde ‘’KAYNAĞI BELİRSİZ’’ olarak görünen milyarlarca liraya karşılık YABANCILARA DİYET ÖDENMESİ, yeni döviz girişlerinin sağlanması amaçlarıyla değil, HALKIN ON YILLARDIR SÜREN MÜLK SORUNUNU ÇÖZME, ELDE EDİLECEK GELİRLE ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINDIRILMASI (!), 2B alanında olduğu için hiçbir yasal destek alamayan yerleşim yerlerinin daha yaşanabilir, daha güvenli hale gelebilmesi, tarım alanlarının devlet yatırım ve desteklerini alabilecek yasallığa kavuşması, güvenli alım-satım ve miras konusu olabilmesi amaçlarıyla hazırlanıp yürürlüğe sokulduğunu anlatınız, anlatabiliniz, inandırınız…’’

* * *

Peki, NELER OLDU?

İktidar partisinin gerek yerel, gerekse merkezi birimlerinde bu yazı dizisiyle ilgili irili ufaklı toplantılar oldu. Genellikle siyasi bir karşı propaganda sayılmadığını, anlatılanların doğru olabileceğinin değerlendirildiğini çeşitli çalışma ve görüşme içine girdiklerini biliyorum.

Evet, NELER oldu?

(A) BENDİNDE yer alan erteleme çağrısındaki süre uzatımı gerçekleşti, ama nedenini yazımın devamında göreceksiniz… Tüm korkutmalara, yapılan tüm toplantılara ve çırpınmalara karşın başvuruların yeterince olmaması, sistemin çökmekte oluşudur nedeni.

Diğer bentlerde yer alan gerekliliklerin hiç birisi gerçekleşmedi. Yalnızca bazı yerlere, çok sızlanılan yerlere, ekipler oluşturulup, incelemek üzere görevlendirildi. Neresini ne kadar düzeltebildiler, bilinemiyor.

‘’ Bedeller yeniden inceleniyor!’’ dediler, insanlarımızın gazını aldılar.

Süre sonuna yaklaşırken, yine çağrılar sıklaşırken bir şeyin değişmediğini gördüler, 1 AY DAHA SÜRE UZATTILAR. Yine yasasız, yine çaresizlikle… Ama konu yine teknik yanlışlıklar ve onların zaman içinde yaşatacağı felaketler değildi. Başvuruların umulanca olmamasıydı kesinlikle…

* * *

BU ARADA BİR BAŞKA BOMBA DÜŞTÜ, PATLADI…

28.11.2012 tarihinde yazdığım ve KAKTÜS DERGİSİ’ nin 01.12.2012 Sayısı’nda yayınlanan ‘’KENTSEL DÖNÜŞÜM’’ yazı dizimin 1. Bölüm’ ünde 6292 Sayılı Yasa’ daki ‘’PROJE ALANI’’ kavramını anlatmış, KEPEZ ve AKSU’ daki 2B alanlarının bu madde uyarınca projelendirilip projelendirilmediğini sormuştum. Aynı soru bir CHP milletvekilimizce ortaya atıldı, bir ulusal gazetenin Akdeniz İlavesi’ nde haritalı olarak ortaya kondu ve CHP İL BAŞKANLIĞI hiç boşluk bırakmadan olayın üstüne gitti ki, BU BAŞARILI UĞRAŞ 200.000 KEPEZ İNSANINI EVSİZ BARKSIZ SOKAĞA DÖKÜLMEKTEN, SAÇILMAKTAN KURTARDI. Elbette ki şimdilik… Hesapları tutarsa, yerel seçimlere kadarlık… Proje Alanı kapsamında olmadıysa, Kentsel Dönüşüm kapsamında devam edeceklerini biliyorum.

* * *

VE SON GELİŞME… BU BÖLÜMÜN YAZILDIĞI 31 Ocak günümüzün gelişmesi… 29.01.2013 günü başlayan, ertesi gün gece yarısı sona eren görüşmeler sonucu BEDELLERİ DÜŞÜREN YASA MECLİSTEN GEÇTİ!

‘’MÜJDE! MÜJDE!’’

* * *

Haydi, bu yasa TBBM’ de görüşülürken söylenenleri, söyleyenleri de belirterek özetleyelim, sonucunda ne olduğunu, nelerin olacağını ortaya koyalım… Sorunların artık çözüleceği sonucuna varırsak derin bir nefes alıp, gerçekleştirenlere sevgilerimizi sunalım, varamazsak, gelip de ‘’İşte bedelleri düşürdük!’’ diye böbürlenecek olanlara soracağımız soruları hazırlayalım…

* * *

Yer TBMM, Ankara…

 MHP GRUBU ADINA SEYFETTİN YILMAZ (Adana);

- … Sayın Maliye Bakanının bir açıklaması vardı "Altı ay içerisinde, yani ekim ayı sonu itibarıyla bu süreci bitireceğiz ve tamamlayacağız." dedi, bundan sonra yapılacak müracaatların kabul edilmeyeceğini söyledi. Ama baktılar ki yeterince müracaat yok, bunu uzattılar, yine neticeye gidemediklerini gördüklerinde, tekrar 26 Şubat tarihine kadar bu süreci uzattılar… Yine düzeltemeyeceksiniz, yine yanlışta ısrar ediyorsunuz… Muhtemelen İstanbul milletvekilleri İstanbul'da yoğun olarak ortaya çıkan sıkıntıyı dile getirdiler ve bu sıkıntıyı çözmek üzere gelen baskılara dayanılamadı İstanbul'da… İstanbul'daki taşınmazlar yüzde 60-70 oranında 400 metrekarenin altında. Bunların aylık gelirleri 2 milyar civarında olduğu için bunları alma şansları yok… 400 metrekarenin, 500 metrekarenin, 600 metrekarenin üzerinde birçok yer var… Adana'da, Muğla'da, Mersin'de, İzmir'de, Antalya'da, özellikle Toroslar’ ın eteğindeki dağ köylerinde 1 dönüm, 2 dönüm, 3 dönüm olan yerler bu kapsamın dışında. Peki bunların sorunu ne olacak Sayın Bakan? Bunlarla ilgili hiçbir çözüm önerisi yok… Özellikle orman köylülerine de, 31'inci madde kapsamına girenlere bedelsiz veya rayiç bedelin yüzde 15'i; olmayanlara da, 32'nci madde kapsamında olanlara da yüzde 25'ini belirleyerek bu vatandaşların, garip gurebanın, fakir fukaranın problemlerini çözelim… Orman Bakanı2/B'yle ilgili bu kanun görüşülürken, orman köylülerinin kalkındırılmalarıyla ilgili kanun görüşülürken topu tamamen Maliye Bakanlığı’ na attı çünkü olayı maddi gördü… bu yasa çıktığından beri orman köylüsüne doğru dürüst bir bilgilendirme yok, bir bilgilendirme yapmıyorsunuz. "Altı ay içerisinde müracaatlarınızı yapın, fiyatları belirleyip bu satışları yapacağız." diye ifadede bulundunuz ama şimdi ne fiyat belli, ne yapı belli, ne kendilerine bilgi veren bir yapı var… Müracaat paralarından dolayı müracaat edemeyen vatandaşlarımız var. Rrayiç bedellerin belirlenmemesi, bu noktada spekülasyon yapılmasıyla ilgili birtakım arazi simsarları doğmuş … Dönümüne 25 bin lira belirlemişler. Köylünün 1 metrekare alacak gücü yok. Kim topluyor bu arsaları? İşte, bu arsalarda simsarlık yapan, rant sağlayacak kişiler alıyor…

CHP GRUBU ADINA MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul);

- … Aradan dokuz ayı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen kanun uygulamaya intikal etmemiştir. Yüz binlerce vatandaşımızın başvuruları alınmıştır ama bu başvurular uyarınca idare yapılacak işlemleri vatandaşa bildirmemiştir. Vatandaş başvurusunu yapmıştır, "Burayı satın almak istiyorum." demiştir ama hangi bedelden alacağını vatandaş bilmemektedir. Bugün gelen teklifin arkasındaki neden, vatandaşın bilmediği bu hususu bir parça daha düzenlemektir... Halkın cebinde, 2/B arazisini kullanan vatandaşlarımızım cebinde çok büyük para var zannettiniz, sonra seçim bölgelerine gittiniz, baktınız ki vatandaşın cebinde böyle bir para yok, bu kanunu değiştirmek lazım… YASA dokuz ay önce görüşülürken ‘’ Anayasa'mız mademki orman köylülerini desteklemeyi önceliyor, ana kural budur, orman köylüsünü destekleyelim… 7 milyon orman köylüsünün bu haklarını kendilerine verelim. Bu köylü vatandaşımızın 2 milyon 100 bini orman içi köylerde yaşıyor, 4 milyon 900 bini de orman bitişiği köylerde yaşıyor… O nedenle, onlara bunun mülkiyetini bedelsiz devredelim. Bunlar tarım arazileri, hayvancılık yapılan araziler."Gelin, rayiç bedelin yüzde 70'i üzerinden burayı satın alın." demek "Burayı almayın." demektir veya "Sizin adınıza birileri getirsin para yatırsın, bu araziyi alsın." demektir, bu araziyi başkalarına satmak demektir… Yine, orman köylüsü değil ama bu arazilerde tarım, hayvancılık faaliyetinde bulunan vatandaşlarımız var. Gelin, bunlara da emlak vergi değeri üzerinden satalım, tarımı ve hayvancılığı teşvik etme iddiasında olan bir Hükûmet var, gelin, emlak vergi değeri üzerinden satalım… Bir de Beykoz'da, Sultanbeyli'de, Ümraniye'de, Sultangazi'de, Sancaktepe'de milyonlarla ifade edebileceğimiz vatandaşımız bir bina yapmış, otuz yıldır, kırk yıldır, elli yıldır bu binayı kullanıyor, ihtiyaç nedeniyle orada, bir başka mülkü de yok. Ama öte taraftan, 3 dönüm, 5 dönüm, 10 dönüm, 100 dönüm 2/B arazisi olanlar var veya bu araziler üzerinde beş yıldızlı oteli olanlar var, alışveriş merkezi olanlar var, fabrikası olanlar var. Bunlara neden rayiç bedelin yüzde 70'i veya 50'sinden satış yapalım? Bunlara da rayiç bedel diyelim...’’ … HÜKÜMET DİNLEMEDİ, yüzde 70'i üzerinden herkesi eşitledi… Dokuz ay sonra milletvekilleri teklif verdiler "400 metrekareye kadar olan kısım için rayiç bedelin yüzde 50'si." Bakın, bu da uymayacak. Bir kere, orman köylüsünü dışladınız. Orman köylüsü yok burada. Orman köylüsü için 400 metrekare vesaire bunlar bir ölçü değil. Orman köylüsüne sınır getiremezsiniz. Orman köylüsüne diyorsunuz ki: 400 metrekarelik kısmı için rayiç bedelin yüzde 50'si, kalanı için yüzde 70'i… Gelin, bizim teklifimizdeki o ilkelere göre bir düzenleme yapalım. Kural: Emlak vergi değeri. Yatırım amaçlı almışsa, yazın ikinci ev olarak kullanıyorsa, hafta sonu evi olarak kullanıyor ise, ticari yatırım amaçlı kullanmışsa piyasa fiyatı neyse, rayiç bedel neyse vatandaş ondan alsın… 400 metrekareyi 1.000 metrekareye çıkaralım, biraz daha kapsamı genişletin. Rayiç bedelin yüzde 50'si olarak belirlediğiniz satış bedeline de bir kural koyalım 1.000 metreyi geçmeyen araziler için, "Bu bedel emlak vergi değerinden fazla olamaz." Diyelim… "Anayasa Mahkemesine götürecek misiniz?" dediniz. "Hayır. Bizim dediğimiz gibi olmasa bile biz Hükümete bir fırsat vermek istiyoruz. Yeter ki bu sorun çözülsün." dedik ve götürmedik, Anayasa Mahkemesine götürmedik, böyle bir düşüncemiz yok. Bu teklifte de asla böyle bir şey düşünmüyoruz. Amacımız sorun çözmektir…

AK PARTİ GRUBU ADINA NURETTİN CANİKLİ (Giresun);

- … Altını çizerek bu noktada belirtmekte fayda var: Bu sürenin bir daha uzatılması söz konusu değil… Başvuru tarihinin son günü olan 26 Şubata kadar da bu başvuru bedelini yatırması gerekiyor… Bunun özelliği, inceliği şu: Bu tarihe kadar rayiç bedeller ilan edilmiş olacak Maliye Bakanlığı tarafından…

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul);

- Süreleri neden uzattığınızı söylemediniz…

AK PARTİ GRUBU ADINA NURETTİN CANİKLİ (Giresun);

- Kanun yürürlüğe girdiğinde, rakamlar yaklaşık olabilir, henüz güncellemeler tamamlanmamıştı. Yanlış hatırlamıyorsam 174 bin hektar 2/B arazisinin, kadastro ve güncelleme çalışmaları tamamlanmış ve Maliye Bakanlığına teslim edilmişti. Biliyorsunuz toplam arazi miktarı, şu an için değil ama en azından kanun yürürlüğe girmeden önce 410 bin hektar olarak biliniyordu. Bugün, bunun bu kadar olmadığını biliyoruz, anlıyoruz. Yaklaşık 90 bin hektarlık kısmının, aslında 2/B arazisi olma şartlarını taşımadığını bugün bu tespitlerden sonra anladığımızı biliyoruz… Yani, 2/B arazileri belli, 31/12/1981 tarihi itibarıyla orman vasfını teknik olarak kaybetmiş araziler blok olarak belli ancak bu bloklar içinde kimin kullanıcı… ( ANLIYORUZ Kİ, YASAYI ÇIKARIRKEN ELLERİNDE GERÇEK MİKTAR BİLE DOĞRU DÜRÜST YOKMUŞ. BAŞBAKAN’A ‘’25 MİLYAR GELECEK!’’ DEDİRTEN BÜROKRATLARA, DANIŞMANLARA HESABI SORULDU MU ACABA BUNUN? 410 BİN HEKTAR BİLİNİYORMUŞ, BUGÜN O KADAR OLMADIĞINI BİLİYORLARMIŞ. AMA ARDINDAN DA DİYOR Kİ ‘’2B MİKTARINI BELLİ AMA İÇİNİ KİMLERİN KULLANDIĞININ TESPİTİ BİTMEDİ’’…)… Neden uzuyor? Takdir edersiniz ki hem uzun yılların birikimi hem de bu kadar karmaşık, girift olarak ortaya çıkmış bir yapının, kısa sürede çözülmesi ve hak sahiplerinin belirlenmesi mümkün değil, kolay değil. (‘’SEÇİM ÖNCESİ SAVUR YASAYI, TOPLA OYLARI, GÖÇ YOLDA DÜZELİR’’ HESABI…)… 282 bin hektarlık 2/B arazisinin toplam parsel adedinin 591.913 olduğu bugün ortaya çıkmıştır, anlaşılmıştır. Bunların toplam hak sahipleri sayısı ise yani kullanıcı sayısı ise 671.980'dir…(DÜŞTÜ 282 BİNE…)… 28 Ocak itibarıyla 481.748 adet doğrudan satış ve iade başvurusu yapılmıştır… Başvuru bedeli ödemeden yapılan başvuruların sayısı da 162.342'dir… Bu teklifle alakalı olarak parselin 400 metrekarelik kısmına uygulanan fiyatlandırma rejimi değiştiriliyor bu teklifimizle, yüzde 70'ten yüzde 50'ye indiriliyor… Bu düzenleme, esas itibarıyla, rayiç rakamı yüksek, rayiç bedeli konumu itibarıyla kıymetli bir araziye sahip olan ancak ödeme kabiliyeti sınırlı olan hak sahiplerinin bu gayrimenkulleri, 2/B arazilerini almalarını kolaylaştırmak amacıyla getiriliyor… Buradaki değerleme ölçüsü nedir?... Rayiç bedeldir. Rayiç bedel de nedir? Piyasadaki değeridir… Rayiç bedel gerçekten gerçekçi belirlenmesi şartıyla. Orada bir yanlışlık yok, bir haksızlık yok… Bu bir işgaldir… Kamu arazisi kimindir? Milletindir… Tamamen bedelsiz olarak verildiği zaman arazinin esas sahibi olan milletin rızasının alınması gerekmez mi, yani işgal etmeyenlerin?...

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) ;

- 665 bin hak sahibi müracaat sayımız, 477 bin müracaat sayımız var bugüne kadar hak sahibi olarak. Yatırılan para miktarıyla ilgili 430 milyon civarında başvuru bedeli söz konusu… Tek tek bunlara bakılıyor ve rayiç bedeller düzgün bir şekilde tespit edilmeye gayret ediliyor çok yoğun bir çalışmayla. HENÜZ, TABİİ KAMUOYUYLA RAYİÇ BEDELLER PAYLAŞILMIŞ DEĞİL. DOLAYISIYLA YANİ ŞÖYLE VEYA BÖYLE OLDUĞU KONUSUNDA BİR YORUM YAPABİLECEK DURUMDA DEĞİLİZ(!). Bunlar önümüzdeki dönemde, tabii zamanı geldiğinde kamuoyuyla paylaşılmış olacak… "Niye 401 olmadı da 400 oldu?" diye sorabilirsiniz. "399 niye olmadı?" diyebilirsiniz. En sonunda MECLİSİMİZİN TAKDİRİDİR. Belli bir ölçü konulmuştur…

BAŞKAN;

1'inci maddeyi okutuyorum:

ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

Madde 1- 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(4) Hak sahiplerine doğrudan satılacak olan taşınmazların satış bedeli; dört yüz metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde ellisi, fazlası için rayiç bedelin yüzde yetmişi üzerinden hesaplanır. Birden fazla taşınmazda hak sahibi olunması hâlinde yüzde elli satış bedeli hesaplaması, hak sahibinin tercih edeceği sadece bir taşınmaz için uygulanır."

 CHP GRUBU ADINA VAHAP SEÇER (Mersin)

- … Bu satış bedelleriyle bu araziler gerçek hak sahipleri tarafından alınamayacak… 410 bin hektar mı 2/B alanı, yoksa, Sayın Canikli'nin dediği gibi bu rakam 330 bin hektar civarına mı düştü, yoksa Millî Emlak Genel Müdürümüzün en son tümü üzerindeki soru-yanıt bölümünde Sayın Bakana uzattığı rakam olan 282 bin hektar mı?... satışa açmışız, talepleri alıyoruz. Alanlar belli değil, tespit edilememiş, gerçek rakamlar tespit edilememiş. Satış bedelleri belli değil çünkü rayiç bedel konusunda bir sırdır gidiyor. Gelin kardeşim, mücavir alan sınırları içerisindeyse arsanız -hak sahiplerine- yatırın 2 bin lira, dışındaysa bin lira yatırın, müracaatınızı yapın. Şimdilik hele bir gidin bakalım…  Bir belirsizlik var… Şimdi, niçin bu tasarıya ihtiyaç duyulduğunu Sayın Canikli açıkladı, dedi ki: "Bu düzenleme orman köylüsünün sorununu çözmez, ona bir katkı sunmaz ya da üzerinde tarımsal faaliyet yapılan 2/B arazilerinin sorunlarının çözümüne de katkı sunmaz." Peki, neye katkı sunar? Bu, İstanbul'daki rantı yüksek, bedeli yüksek, değeri yüksek alanların sorunlarının çözümüne katkı sunar…

HAYDAR AKAR (Kocaeli)

- … Büyükşehir Yasası ile 16.042 köyü mahalle hâline dönüştürdünüz ve belediye sınırları içine aldınız. Şimdi, bu mahallelerde oturan vatandaşlar kanun çıktığında dört yılda taksit ödeme şansına sahipken bu üç yıla düştü, bu yasal bir haktı. Bunu nasıl çözeceksiniz?...

 KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl)

- … Büyükşehir yasamızın, biliyorsunuz seçimlerle birlikte genel anlamda hükümleri yürürlüğe girecek, özellikle statülerdeki değişiklikler seçimlerle birlikte gerçekleşmiş olacak. Dolayısıyla, bu yasayı etkilemeyeceğini düşünüyoruz… (DÜŞÜNÜYORLARMIŞ… HENÜZ BİLMİYORLAR…)

MEHMET ŞANDIR (Mersin)

- …400 metrekareye getirdiğiniz indirim bir önergeyle binlerce 400 metrekareye…

SEYFETTİN YILMAZ (Adana)

- … 400 metrekareye bölünür… Bakın, bunun önergesi gelecek şimdi… Kötüye kullanımını engellemeye dönük bir önerge hazırlanıyor… Yanlış birtakım uygulamaların da önüne geçmeye çalışacağız İNŞALLAH.

* * *

İşte böylece çıktı yasa… Son söze dikkat çekelim; ‘’İNŞALLAH!’’

Konuşmaları bir kez daha okuyunuz, niyetlere, ciddiyetlerine siz karar veriniz…

ŞU HALİMİZE BİR BAKIN LÜTFEN;

Bir yasa çıkarıyorlar,kapsamı belirlenmeden, sonucunda varılacak yer saptanmadan…

Bir yasa çıkarıyorlar,konusu olan ALANLAR ehil olmayan teknisyenlerce uydur kaydır ölçülmüş, EDERLERİ faili meçhul cinayetler gibi…

Bir yasa çıkarıyorlar,kötüye kullanımına karşı önerge hazırlanıyor daha, önüne geçecekler ‘’İNŞALLAH!’’…

* * *

ŞİMDİ ÇIKIN HALKIN ÖNÜNE, ‘’BEDELLERİ RAYİÇ BEDELİN % 50 SİNE ÇEKTİK!’’ DİYE NUTUKLAR ATIN!

BENİM İNSANLARIM HALA ‘’YAHU KAÇ LİRA DEMİŞTİNİZ DE İNSAFA GELİP %50 YE İNDİRDİNİZ?’’ DEMEZ İSE, YAPILACAK BİR ŞEY YOK DEMEKTİR, SİZLERİ ALKIŞLAMAKTAN BAŞKA…

* * *

Biliyor musunuz; Birçok mağaza 50 liralık mala üç gün 100 lira yazan etiket asar, sonra çizer, 50 lira yazar, ‘’%50 SEZON SONU İNDİRİM!’’ diye kocaman afişler asar…

KONU DEĞİŞSİN DEDİM, İLGİSİZ BİR SIRADANLIKTAN SÖZ EDİVERDİM…                                                                                           

Özcan ÇELTİK

31.01.2012

GELİŞMELERE GÖRE SÜRECEK…

Not: - Şubat 2013 de KAKTÜS DERGİSİ’ nde yayınlanmıştır.

 
Toplam blog
: 237
: 361
Kayıt tarihi
: 22.11.06
 
 

1949 Antalya doğumlu, ANSAN üyesi Orman Yüksek Mühendisi, ressam ve öykü yazarıyım. KAKTÜS MEDYA ..