- Kategori
- Gündelik Yaşam
30 aylıktı Metehan

İkibuçuk yaşındaydı Metehan. Akranları baba yolu gözlerken “akşama çikolata getirecek babam” diye umutla, o, akşam olmasını hiç istemiyordu eminim.
Akranları pazardan alınan plastik oyuncaklardan oluşan araç parkına tekeri olmayan kamyonları, kepçesini kopardıkları loderleri, kolu bacağı ayrı ‘he-man’, ‘spider man’ ve bilumum ‘man’leri dizeleyip minicik dünyalarında düzenler kurup oynarlarken, o, gece yediği dayakların sızısını unutup evlerinin sokağında takılıp bisikletli ağabeylerinin peşine, bir aşağı bir yukarı koşturuyordu paytak paytak ve bi kerecik seleye oturtulmanın mutluluğunu tatmak için kimbilir kaç kez ayağı takılıp ayakkabısının bağcığına düşüyordu. Olsun gülüyordu arkadaşları, o da onları gülrdürmüş olmanın mahcup bilinmezliği ile gülüyordu onlarla birlikte. Ve canı yanmış olmayı unutup bir anda tekrar takılıyordu bisikletlerin ardına paytak paytak.
Henüz 30 aylıktı Metehan.
Yani bir baharı kundakta, birini yürüme telaşında geçirdiğini düşünürsek, Ağaçların çiçek açtığını bile görememişti. Bu yıl, farkında olduğu ilk yazını, sokaklarda akranları ile oynamanın tadına vararak geçirdi. Sorular bile soramamıştı henüz “ Anne beni leylekler mi getirdi?” diye..
Onu 30 ay öncesinde doğuran anası, İmam Nikahı ile girdiği gerdekten yüklenmişti. Ve doğumundan kısa süre sonra, babasının kokusunu bile alamadan Metehan; anası başka bir hanede, başka bir tenin kokusuyla ama resmi nikahlı olmanın coşkusuyla yaşadı kısa süre. Meme emip, mama yerken habersizce tüm bunlardan ve yine baba kokusunu duymamışken o minicik burnu, anası üçüncü tenin terini koklamak üzere harekete geçmişti bile.
Ve habersizdi, yirmiyedi aydır nefes alıp veren Metehan, ikibuçuk ay sonrasında başına geleceklerden. Hoş kim haberdar ki yarın ne yaşayacağından?
Kadınlığını mı doyuramadı, gözünümü bilinmez eski kocalar, harcanan bir hayatın sorumlusu olarak anasını suçlu gösterirken yaşananlara, Metehan çoktan toprağın birbuçuk metre altında huzurlu bir uykuya daldı bile... Dayak yok artık. Azarlanma, tokat, tekme, yumruk korkusu da... Metehan mutlu, eminim bundan da; merak ettiğim 9 ay karnında taşıyıp, en az 8 ay sütünü emzirirken okşadığı yüzünü öpüp kokladığı yavrusunu özleyip özlemeyeceği anasının...
Ve sadece dürtülerine yenik düşüp, Metehanın, kendisinden daha çok hakettiği anasını mıncıklayabilme uğruna sinirlerine hakim olamayan, üçüncü babası olarak gösterilen yaratığın, iktidarsızlığına sinirlenip hırsını 2,5 yaşındaki bir bebeyi duvara çarparak çıkaran ve ormana götürüp arkadaşlarına yem olarak sunan İsmail Ceylan’ın alacağı ceza...
Sakın ola ki! “vicdanı rahatsızdır, şimdi pişmandır, bir anlık hırstır” diye yorum göndermeyin ..
Olası bu yorumlarınız insanlar için geçerli.