Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '12

 
Kategori
Güncel
 

4 + 4 + 4 ve Laiklik Tartışması

4 + 4 + 4 ve Laiklik Tartışması
 

AKP hükümeti 4+4+4 eğitim tasarısını meclisten geçirdi, bu beklenen bir durumdu. Muhalefetin oy yüzdesi ( meclisteki çoğunluğu ) tasarıyı engelleyecek sayıda değildi. Neticede halkın %50 sinin oyunu alan iktidar, 28 Şubat’ın intikamını aldı. Ne uğruna ve neyi amaçlayarak, halkın yarısı bunun farkında olmaması bizi düşündüren.

 

Sevgili okurlar, Hıfzı Topuz’un  “Tavcan” isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim. Topuz bu kitabında, Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardaki eğitim tablosunu bize çok güzel aktarıyor. Ben size bu kitaptan “Laiklik ve eğitim” ile ilgili kısmı aktarmak istiyorum.

 

Laikliğin kökü, laiklik kavramı doğmadan önce Antik Yunan’a dayanır. O dönemde iki akım vardı: Biri her şeyi metafiziğe ve dinsel inançlara bağlayan akım, öteki de düşüncenin özgürlüğünü savunan akım. Bir tarafta insana ve akla inanlar, öteki tarafta hurafelere inanlar. İslam dünyasında İbni Sina ve İbni Rüşd de akıldan yana olmuştur.

Sonraki dönemde Hıristiyanlık düşünceye yeni sınırlar getirmiş. Copernic, Kepler ve Galileo gibi bilim adamları da dinsel inançları, hurafeleri yıkmaya yönelmişler. O dönemlerde Descartes şüpheciliği getirmiş, kanıtlanmamış inançların karşısına dikilmiş, Aydınlanma çağının kapısı açılmış. Devletin Tanrı’nın buyruğu ile ortaya çıkmadığı ve insanların eseri olduğu açıklandı. Din işleriyle din işlerinin birbirinden ayrılması istendi.

Büyük Fransız Devrimi’nde yayımlanan İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirgesi de kiliseyi ve hanedanı kesinlikle devletten ayırdı. Kilisenin elinden evlendirme hakkı, nüfus kayıtlarını tutma tekeli alındı.

1879’da Fransa’da Jules Ferry adında bir bakan eğitimde laikliğin temellerini attı. Özel girişimcilerin ve özellikle dinsel çevrelerin üniversite açma hakkı kaldırıldı. 16 Haziran 1881’de çıkan bir yasa ile ilköğretimin ücretsiz olduğu ilan edildi. İşadamlarına ve kiliselere ilköğretimden para kazanma hakkı tanınmadı. Kabul edilen yasada devletin dine ödenek veremeyeceği ilan edildi. Bir yıl sonra da ilköğretim zorunlu oldu. Fransa’nın anayasasında şöyle dendi:

 

“Her derecede kamusal eğitimin ücretsiz ve laik olmasını sağlamak devletin görevidir. Yasa karşısında hiçbir ırk ve din ayrımı yapılmadan herkes eşittir. Fransa bölünmez, laik, demokratik ve sosyal bir cumhuriyettir”

 

M. Kemal Atatürk, 15 Temmuz 1921 günü (Cumhuriyet ilanından önce) Öğretmenler Birliği Kurultayı’nda eğitimde bir bilimsel tekel kurup dinsel etkileri dışlayacağını açıklamış “Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir” demiştir. Yasa din uzmanları yetiştirmek üzere İstanbul Üniversitesi’nde bir İlahiyat Fakültesi açılmasını, din işlerinde çalışacak memurlar için de ayrı okulların oluşturulmasını öngörüyordu. Yasada din görevlisi yetiştirmenin dışında din eğitimi konu edilmemiştir.

 

Hasan Ali Yücel’in dediği gibi Atatürk devrimleri yobazlığa, akılsızlığa, geriliğe, uygarlık düşmanlarına karşıdır. Müslümanlara karşı değildir.

 

Kitap bu şekilde akıp gidiyor. Yukarıdaki yazılanları iyi özümlemeliyiz. Laiklik, Müslümanlığa karşı geliştirilen bir olgu değil. İlk çıkışı Hıristiyanlığa karşı olduğunu unutmamalıyız. Boşuna Ortaçağ kafasından bahsedilmiyor. Denecek çok şey var, sizi sıkmamak için isterseniz gelecek yazılara bırakalım ne dersiniz?

 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..