40 yıldır TV izlemek bize ne yapar?

1975 yılından bu yana her gün 1-3 saat TV izlediğimi itiraf etmek durumundayım. 40 yaşıma kadar haber bültenlerini, belgeselleri, kaliteli filmleri kaçırdığım zaman epey üzülürdüm.

1990 yılından sonra özel TV’ler açılmaya başladı. O zamanlar haftalık TV dergisi alıp izlemem gereken programları dikkatle işaretlerdim.

2000’li yıllardan sonra internet üzerinde hemen hemen tüm TV programlarının kayıtları yayınlanmaya başladığı için uykusuz kalıp gece yarılarına kadar izlediğim açık oturumları serbest zamanlarda izleyebilir oldum.

Çalışırken, yazarken, boş boş otururken bir yandan da TV programı kayıtlarını açıp kulak verdiğim çok olmuştur.

Oktay Sinanoğlu, Attila İlhan, Toktamış Ateş, Mehmet Şevket Eygi, Erol Mütercimler, Celal Şengör, İlber Ortaylı, Abdurrahman Dilipak, Süleyman Ateş, Murat Bardakçı, Halil İnalcık, Mehmet Okuyan, Mustafa Öztürk, Canan Karatay, Osman Müftüoğlu, Hulki Cevizoğlu, Kenan Demirkol, Yavuz Dizdar, Ümit Aktaş, Ahmet Rasim Küçükusta, İbrahim Adnan Saraçoğlu vb. gibi insanlarımızın TV programlarını ilerleyen zamanlarda  açıp yeni şeyler öğrenmeye çalıştım.

Son 1 yıldır da meşhur TED x konferanslarının 500 kadarını izledim. Bu etkinlikte çok nitelikli insanlara 10-20 dakika arası konuşma yaptırılmakta, hayatın imbiğinden süzülmüş deneyimlerin aktarılması sağlanmaktadır.

Biraz ukalalık olacak ama günlük olarak gazete, dergi, kitap okumayanları, sadece eğlence programlarını izleyenleri normal insan olarak göremez oldum.

50 yaşına doğru ilerledikçe tarihsel, sanatsal, dinsel, toplumsal, siyasal, edebi konferansları, panelleri, sunumları daha çok önemsemeye başladım.  

Ali Özdemir

www.aliozdemir.net

0505 220 83 85

www.facebook.com/aliozdemir.net