- Kategori
- Özel Günler
46'mın Son Gecesinden
Küçük mutlulukların efendisi gibi hissederek yaşamayı iyi kotardım bugüne kadar bence, bundan sonra da aynen devam..
Denizi, doğayı, aşkı, canı, cananı, çayı, kahveyi, sevmeyi, özlemeyi, çifte kavrulmuş lokumu, beyaz laleleri, sarı papatyaları çoooook seviyorum.
Durduk yere keyif yaratıp yaşamayı, eşe dosta, sonsuz sayıda güzel insanla çevrili olduğuma ve aldığım her nefese, sağlığıma şükretmeyi seviyorum.
Lüzumsuz hırsların, öfkenin, kalp kırmanın, para sahibi olmanın sağlıktan daha önemli olmadığının idrakinde olmayı seviyorum.
İyi geçinmeyi seviyorum ben. Geçinmeye gönlüm var benim. Geçinmeye gönlü olmalı insanın, anlaşmak isteyen orta yolu bulur, telafi etmek isteyen eder, önemseyen gösterir cümlelerini en iyi anladığım yaştayım.
Bir yerde okumuştum, depresyonda olmakla, depresif hissetmek arasındaki fark; depresif hissetmek (ki çok normalmiş bu günlerde) kendine iyi gelen şeyler yaptığında dağılan bulutlar gibiymiş. Hah tamam işte dedim okuyunca, ben buyum. Oh be dünya varmış diyeceğim şeyler buluyorum en daraldığım anlarda ve o anlar bana yakıt veriyor.
Müziği de çok seviyorum. Her durumda her konuda bana iyi gelen şeylerdendir müzik. Halet-i ruhiyeme göre, halk müziği, sanat müziği, pop, jaz, klasik müzik…her telden severim ben. (canım ruh halim, bir sen oynuyorsun benimle, bir ben oynuyorum seninle, karşılıklı takılıyoruz 46 yıldır)
4 çocuktan sonra yerçekimine yenik düşen bedenime, toparlayamadığım göbeğime, çökmüş gözaltlarıma, aklaşan saçlarıma, gece hiç uyumamış, dinlenmemiş gibi sabahlayan bedenime, geçmek bilmeyen sırt ve bel ağrılarıma yeni eklenen sol diz ağrılarıma ( Çokda hareketliyim aslında niye ağrıyorlar bilmiyorum ve bu ağrılarım için daha erken değil mi yahu?) inat, çok sayıda efkar ve sabır içersem de, hayatı seviyorum.
Bu yaşıma kadar yaşadığım yaşamadığım her şey için, içimdeki polyanna için, sağlığım, umudum, neşem, sevgi dolu yüreğim için, bana bunları ıdrak ettiren rabbime binlerce teşekkürler.
Varlıklarına, sağlıklarına, aldıkları her nefese bin şükür ettiğim 4 kuzum… ilk’lerde yaşadığınız mutluluklarınızda, üzüntülerinizde, hayal kırıklıklarınızda, keyifli anlarınızda yanı başınızda durmak, sarılmak “ben buradayım” demek var ya… arada bir kızmak, ama kızarken de sevmek ironisini iliklerine kadar hissetmek lüksünü yaşattınız bana… Bu hayatta attığım en iyi imzamsınız benim. Umarım her canlıya, dünyaya, yaradanıma, çevrenize, birbirinize faydalı birer birey olursunuz her biriniz. O zaman toprak olsa bu beden ne yazar.
Ve yeni yaşlarımda da; iyi günümde kötü günümde hep yanımda olan canım ailem, canım dostlarım, beyaz lalelerim, kokusunu hissettiğimde kendimden geçtiğim hanımellerim, ilk sabah kahvem, lezzetini unutamadığım tatlar, çifte kavrulmuş lokumum, derbeder ama beklentisiz hayallerım, güzel anılarım, kötü anılarım, sevdiklerim sevmediklerim, varlığıyla ömrüme ömür, huzur, neşe katanlar hepinize yüzlerce teşekkürler hep yanımda hep benimle olduğunzu için. Her yaşında da hep var olun e mi?
O zaman HAPPY BİRTHDAY TO MEE
Yeni yaşım hoş gel, hoşa gel
Sevmeyi bilen herkes iyi ki var…
Sevgiyle sevginizi hak edenle kalın.
günün şarkısı:) https://www.youtube.com/watch?v=rd4-JyFnmQk