- Kategori
- Gündelik Yaşam
5. yılında AKP ve Genç Parti
Evet, 5. yılında AKP'nin bence en önemli ve acımasız icraatı, kendisine en güçlü siyasi rakip olarak gördüğü Cem UZAN'ın Genç Partisiydi.
AKP, iktidar olması sonrasında ilk icraatı, Cem UZAN'ı dolayısıyla Genç Parti'yi imha etmek için düğmeye basmak oldu.
Bunun için de, Uzan ailesini hedef alarak, onların şirketlerini mercek altına aldı.
Tabii ki, Uzan ailesi şirketlerinin de açıkları vardı ve bunlar ortaya çıktı.
Ben, önceki yazılarımda da vurguladığım üzere, şahıslarla ilgilenmiyorum. Benim derdim başka...
AKP, yukarıda değindiğim üzere, Uzanların üzerine gerçekten onları siyasi güçlü bir rakip olarak gördüğünden dolayı mı acımasızca gitmişti, yoksa, meşhur 3 Y sloganlarından birisi olan yolsuzlukla mücadele kapsamında mı gitmişti.
AKP, Uzanların üzerine yolsuzlukla mücadele kapsamında gittiyse, alkışlarım. Ama, öyle olmadığı belli. Nereden mi? Kamuya hortumcu olarak yansıyan 21 Banka patronu hakkında TMSF'nin uygulamalarından, milletvekilleri hakkındaki gensoruları red etme konusundaki başarılarından... Hele, aklımda bir uygulamaları var ki, insanın gülmemesi elde değil, TMSF, kendisine intikal eden bir borçlu için, "kendisi çalışkandır, çalışarak devlete olan borcunu öder" diyerek sanırım borcunu 15 yıla yaydılar. Sırası gelmişken, şu kredi kartı borçlullarına da 15 değil ama 3-5 yıllık bir taksitlendirme yapsalar da, gariban Ülkem insanı bu borçtan kendisini kurtarabilse... Neyse...
Peki, Sayın Uzan'a niye böyle bir uygulama yapmadılar... Çünkü Sayın Cem Uzan siyasete atılmıştı ve AKP için ciddi bir rakipti.
Ancak, siyaseten gittiyse ki şahsen ben öyle düşünüyorum, AKP, çok dikkatli olmalıydı. Çünkü, siyaset, ilerisini de düşünerek bu denli acımasızca yapılmamalı. Çünkü siyaset, günün birinde, bugünün iktidarı yarının muhalefeti, bugünün muhalefeti de yarının iktidarı olursa, yapılanların hesabının sorulabileceğini düşünerek yapılmalı. Onlarda iktidar olduklarında, bazı şeyleri mercek altına alabilirler. Çünkü siyasetle uğraşanlar, maziyi unutmazlar, unutmamalıdırlar da.
Ayrıca, iktidar partisi olarak siz, birilerini bazı konularda suçluyor ve mercek altına alarak iktidarın verdiği güçle, bir takım yaptırımlar uyguluyorsanız, sizlerin de bu ya da benzer konularda en ufak bir açığı olmamalıdır. Çünkü dedik ya, bugünün bir de yarını var....
Peki Uzan ailesi ne yapmıştı? Sanırım, ülkemizde 4-500 civarında şirketi olan ve bu şirketlerde aileleriyle birlikte milyonlarca insanın karnını yıllarca doyuran bu insanlar, vatana ihanet mi etmişlerdi de, 3-5 aylık bebelerine kadar yaptırım uygulanmıştı?
Sayın Uzan ailesi Şirketlerinde, hatırlayabildiğim kadarı ile vergi kaçırılmıştı ve usulsüz işlemler yapıldığı tespit edimişti.
Şimdi Ticaretle uğraşan tüm Ülkemiz insanına sormak istiyorum.O günkü, mevcut sistem içerisinde ve hatta bu gün, vergi kaçırmayan ya da usulsüzlük yapmayan varsa, lütfen çıksın ve desin ki, arkadaş ben 5 kuruş vergi kaçırmadım, usulsüzlük yapmadım, vergilerimin hepsini tam olarak ödedim, v.s v.s Ben de, onu alkışlayayım ve her yerde her platformda öveyim.Yoktur, ya da bir elin parmağı kadar azdır.Çünkü sistem, vergi kaçırılmasını gerektirecek şekilde düzenlenmiştir.Devlet vergiyi yaymazsa, kazananların kazancının belki de yarısını ya da fazlasını vergi olarak ödeyeceksin derse, bu Ülkem insanıda tabiiki buna bir çare bulur ve ya zarar gösterir, ya da kazancını düşük gösterir.Peki,aradan 4 yıl geçti.AKP, vergi konusunda ne gibi düzenlemeler yapmıştır?Vergi adaletini sağlayabilmişmidir?Bence yine hayır.Çünkü olsaydı, bugünlerde bu konu yine gündeme gelmezdi...
Bu yanlı ve siyasi olduğunu düşündüğüm bu olaylar karşısında, Uzan ailesini, bir noktada kutlamak gerekir ki, o da, kazançlarını bu Ülke içerisinde yatırıma yöneltmişler, iş yerleri açmışlar ve de Ükem insanına iş imkanı sağlamışlardır.Bence, Sayın Cem UZAN, halkın önüne göğsünü gere gere çıkabilmeli ve Ülkemizde yeni iş sahalarının açılabilmesi ve Ülke insanına iş verilebilmesi için bu hareketlerin yapılması zorunluluğundan bahsedebilmelidir.
AKP'ye gelince, Onlarda, haklarında, hayali ihracat,vergi kaçakçılığı,v.s gibi konularda, haklarında gensoru açılan bakanlarını korumaktan kollamaktan vazgeçmeli,
CHP'nin de vereceğinden emin olduğum katkılarla, Anayasamızda gerekli değişiklikleri yaparak, Milletvekillerinin dokunulmazlık meselesini, dokunulabilir hale getirebilmelidir.
Saygılarımla...