- Kategori
- Blog
521. blogum! Nereden Nereye! Hay Maşallah..
521. blogum! Nereden Nereye! Hay Maşallah.. Tü tü tü...!
Blog yazmaya başlayalı tam tamına 964 gün olmuş ve bu süre zarfında 520 blog yazmışım. Binlerin onbinlerin konuşulduğu bir alemde benim beşyüzyirmi blogun lafı mı olur. Olmaz tabi. Ama iş başka..
Bir kere iki güne bir blog yazmışım ki bu bile başlı başına bir istatistik benim için. Tabi hedefimi tutturduğumu iddia edemeyeceğim. Özellikle yılbaşından bu yana hastalığım nedeniyle blog sayımda hissedilir bir düşüş oldu. En azından ben hissettim..
İkincisi çok yazmak kadar değindiğiniz konu çeşitliliği de mühimdir ki bu konuya bilahare girmeyi düşünüyorum.
Üçüncüsü de biliyorsunuz önemli olan boyu pardon sayısı değil içeriğiydi. Hep öyle söylendi. Öyledir de muhakkak. Bizim blogların bir işe yaradığı –istisnalar hariç– pek görülmemiştir. Ama iş lafa geldi mi bir kaşık suda fırtınalar koparılır. Hem de ne fırtına..
Fırtınanın şiddetinden blog kapısından içeri girmek bile neredeyse imkansız hale gelmiş. Kapıdan girsek pencereden şutlanıyoruz. Pencereden girsek balkondan atılıyoruz.
“Bu da nereden çıktı, kim attı seni?” diyebilirsiniz. Bir iki şahidim var sadece :) Anlatınca sizler de şahit olacaksınız :) Birinci şahidim Beran Uzer, ikincisi de Emine Supçin. Onlar ne demek istediğimi anladılar. Eminim ki editörlerimiz de anlamıştır :))
Bundan evvelki iki blogum da bu kategoriye yani BLOG kategorisine yazılmıştı, ancak birisi komik olduğu gerekçesiyle MİZAH kategorisine diğeri de hiç komik değil denerek GÜNDELİK YAŞAM kategorisine şutlandı (Siz bu satırları okurken bu blogumu da bir yere şutlamış olabilirler).
Böyle şeyleri dert etmem bilirsiniz. Kategoriden ziyade blogun anlatmak istediği önemlidir. Ancak bazen de kategori mühim oluveriyor. Hele ki bir kaşık suda fırtınalar koptuğu sırada bazı noktalara parmak basmak maksadıyla ironi amacıyla blog yazıldıysa.
Şimdi de dert etmiyorum. Sadece bir saptama yapmak istedim o kadar. Şunca yıldır bu kategoriye yazılacak blogu da öğrenememiş olmaktan dolayı son derece üzgünüm ayrıca..
Ama şimdi öğrendiğimi varsayıyorum. Bugün 521. blogumu kutladım. Bir daha ki sefere blog kategorisindeki 66. yazımın şerefine yazmayı düşünüyorum. Ondan sonrası Allah kerim.. Hadi hayırlısı..
Sevgi ve muhabbetle..
Blog yazmaya başlayalı tam tamına 964 gün olmuş ve bu süre zarfında 520 blog yazmışım. Binlerin onbinlerin konuşulduğu bir alemde benim beşyüzyirmi blogun lafı mı olur. Olmaz tabi. Ama iş başka..
Bir kere iki güne bir blog yazmışım ki bu bile başlı başına bir istatistik benim için. Tabi hedefimi tutturduğumu iddia edemeyeceğim. Özellikle yılbaşından bu yana hastalığım nedeniyle blog sayımda hissedilir bir düşüş oldu. En azından ben hissettim..
İkincisi çok yazmak kadar değindiğiniz konu çeşitliliği de mühimdir ki bu konuya bilahare girmeyi düşünüyorum.
Üçüncüsü de biliyorsunuz önemli olan boyu pardon sayısı değil içeriğiydi. Hep öyle söylendi. Öyledir de muhakkak. Bizim blogların bir işe yaradığı –istisnalar hariç– pek görülmemiştir. Ama iş lafa geldi mi bir kaşık suda fırtınalar koparılır. Hem de ne fırtına..
Fırtınanın şiddetinden blog kapısından içeri girmek bile neredeyse imkansız hale gelmiş. Kapıdan girsek pencereden şutlanıyoruz. Pencereden girsek balkondan atılıyoruz.
“Bu da nereden çıktı, kim attı seni?” diyebilirsiniz. Bir iki şahidim var sadece :) Anlatınca sizler de şahit olacaksınız :) Birinci şahidim Beran Uzer, ikincisi de Emine Supçin. Onlar ne demek istediğimi anladılar. Eminim ki editörlerimiz de anlamıştır :))
Bundan evvelki iki blogum da bu kategoriye yani BLOG kategorisine yazılmıştı, ancak birisi komik olduğu gerekçesiyle MİZAH kategorisine diğeri de hiç komik değil denerek GÜNDELİK YAŞAM kategorisine şutlandı (Siz bu satırları okurken bu blogumu da bir yere şutlamış olabilirler).
Böyle şeyleri dert etmem bilirsiniz. Kategoriden ziyade blogun anlatmak istediği önemlidir. Ancak bazen de kategori mühim oluveriyor. Hele ki bir kaşık suda fırtınalar koptuğu sırada bazı noktalara parmak basmak maksadıyla ironi amacıyla blog yazıldıysa.
Şimdi de dert etmiyorum. Sadece bir saptama yapmak istedim o kadar. Şunca yıldır bu kategoriye yazılacak blogu da öğrenememiş olmaktan dolayı son derece üzgünüm ayrıca..
Ama şimdi öğrendiğimi varsayıyorum. Bugün 521. blogumu kutladım. Bir daha ki sefere blog kategorisindeki 66. yazımın şerefine yazmayı düşünüyorum. Ondan sonrası Allah kerim.. Hadi hayırlısı..
Sevgi ve muhabbetle..
Murat HACIOĞLU
İstanbul / 28 Temmuz 2011
- Toplam blog
- : 656
- : 1708
- Kayıt tarihi
- : 08.12.08
Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..