Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

57. Alay'ın Sancağı

57. Alay'ın Sancağı
 

Sancağımız orada öksüz, getirilmeyi bekliyor...


"Bu alay sancağı, Gelibolu savaş alanından getirilmiş ama esir edilmemiştir. Çünkü, Türk Ordusu'nun milli geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak, sonuncu muhafızın da altında ölü olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık örneği olarak karşımızda duran bu Türk alay sancağını selamlamadan geçmeyin."
İnternetteki Vikipedi ansiklopedisi'nden edindiğim bilgiye göre; 57. alayın sancağı, Avustralya'nın Melbourne kentindeki bir müzede sergileniyor.Ve bu şanlı sancağın altında da işte bunlar yazılı...

1915'in 25 Nisan sabahında Arıburnu, şimdiki adı Anzak koyu; tarihte eşi benzeri görülmemiş bir trajediye sahne oldu.Dünyanın diğer ucundan , Avustralya'dan gelen İngiliz komutasındaki Anzak askerleri Arıburnu koyu'ndan topraklarımıza girdiler. Onlar da şaşkın, o güne kadar hiç savaş görmemiş genç delikanlılar, üniversite öğrencileri. Topraklarımızdan bu kadar uzaktaki bu topraklarda işimiz ne, neden buradayız, neden savaşıyoruz sorularına cevap bulamayan zavallı insanlar.

Bir avuç, gözünü hırs bürümüş üst düzeydeki asker ve devlet adamının yaptığı, emperyalist planların kurbanı zavallılar...Ama ellerinde modern silahlar, teknik olanaklar var bu gelenlerin.Bizim elimizde ise geneli Fatih döneminden kalma, bir kaç tane de Bulgar'lardan elde edilen sağlam top, eski bozuk silahlar...Bununla birlikte; son erine kadar sancağı teslim etmeyen, Atatürk'ün "Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum;siz ölene kadar diğer birlik yetişecektir"sözlerini son derece doğal karşılayıp her zamanki gibi abdestlerini alıp namazlarını kılan ve emri yerine getiren yüce yürekler..

1. Dünya Savaşı'ndan perişan bir şekilde çıkmış, yorgun askerler ve bu eski silahlarla, Anzak askerlerini etkisiz hale getirmeyi başaran 57.alayın tümü" bir gül bahçesine girercesine"canlarını vermiş, bayrağımız için seve seve şehit olmuşlar.

Anzaklar'ın torunları dedelerini anmak için taa Avustralya'dan geldiler bu yıl da. Her yıl olduğu gibi bu yıl da"şafak ayini "dedikleri törenlerle, 25 Nisan şafağını, geceden başlayan törenlerle karşıladılar.Ekranda gördüğüm bazıları ağlıyordu.Sanırım onlar da dedeleri gibi bu işe bir anlam veremiyorlardır, niye burdaydılar diye...Eğlenmeyi de ihmal etmiyorlardı bu arada Anzaklı torunlar.Geçen senelerde yirmi bin kişi geliyormuş, bu yıl bu sayı yedi bine düşmüş kriz nedeniyle.

Dünyanın bir ucundan dedelerini anmaya gelen Anzaklar bir tarafta, bizim çocuklarımız bir tarafta, 94 yıl önceki kanlı senaryoyu anımsadılar, o günlerden çok ama çok farklı bir ortamda.Bizimkiler"dedeciğim sana geldim"yazılı tişörtler giymişlerdi insanın yüreğini burkan.Askeri,sivili,genci,yaşlısı toplanmıştı.Gençler çok güzel mesajlar veriyorlardı; bugünkü yönetimlerin,o günün şehitlerine layık bir yönetim izlemediklerini vurgulayan, anlamlı mesajlar.Onların duyarlılıkları, atalarımızın boş yere ölmedikleri düşüncesini uyandırıyor insanda.Ben hep söylüyorum, gençlikten umutluyum.

Avustralya'nın Melbourne kenti'ndeki müze; o şanlı sancağın yeri için, bence hiç uygun bir yer değil.Onun acilen Çanakkale şehitliğine, ait olduğu yere getirilmesi gerekiyor...SİZCE?...



 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..