Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '10

 
Kategori
Sinema
 

60. Berlin Film Festivali'nde Bal Tadı

60. Berlin Film Festivali'nde Bal Tadı
 

Son zamanlarda Balyoz gözaltılarının, demokratik açılım muammalarının gündemdeki yerini hiç değiştirmediği ülkemizde, neyse ki sanatsal alanda birtakım güzellikler de yaşanmaya devam ediyor. Bu yıl 60.'sı düzenlenen Berlin Film Festivali (Berlinale)'nde Altın Ayı Ödülü'nü, Bal isimli filmiyle Semih Kaplanoğlu aldı.

Bu, 60 yıllık Berlin Film Festivali tarihinde Türkiye'ye gelen üçüncü Altın Ayı Ödülü olmakta. 1964 yılında Metin Erksan, Susuz Yaz filmiyle Altın Ayı'yı Türk sinemasına kazandıran ilk isim olmuştu. 2004 yılında da Fatih Akın, Duvara Karşı filmiyle bu büyük ödülü Türkiye'ye getiren ikinci isim oldu.

Bal, Yusuf Üçlemesi serisinin üçüncü filmi olmakta (2009). Serinin ilk filmi olan Yumurta (2006); 60. Cannes Film Festivali, Bangkok World Film Festivali, Fajr Film Festivali ve Valdivia Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Yönetmen, 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde En İyi Film ve Altın Lale, 44. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde de En İyi Film ödüllerini aldı.

Serinin ikinci filmi olan Süt (2008) ise; 3. Granada Cines Del Sur Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde FİPRESCİ ve Radikal Halk Jürisi Ödülü'nün sahibi oldu.

Küçük bir çocuğun hayatını farklı senaryolarda ele alan üçlemenin son filmi; insan yaşamının, vahşi doğa karşısındaki çaresizliğini, zaman zaman en canlı sahnelerle gözler önüne seriyor. Babası karakovan balcılığıyla uğraşan Yusuf, günün birinde onunla birlikte gittiği bir ormanda babasını kaybeder. Ormanın derinliklerinde, küçük Yusuf'un bildiği, tanıdığı yaşamdan apayrı bir dünya vardır. Gördüklerini daha sonra annesiyle paylaşır. Ve karşılaştığı o dünya, rüyalarına bile girmeye başlar. Günden güne sessizleşir, içine kapanır. Sınıfında tahtaya kalktığı bir sırada kekelemeye başlayınca, sınıf arkadaşlarının alay konusu haline gelir.

Filmin çekim platosu olarak Rize ve Artvin yöresi seçilmiş. Filmde zaman zaman bölgede başgösteren doğal tahribatlara da atıfta bulunuluyor.

Festivalde Gümüş Ayı Ödülleri'ni; En İyi Rejisör dalında, şu an İsviçre'deki evinde göz hapsinde bulunan rejisör Roman Polanski, En İyi Senaryo dalında Tuan Yuan adlı Çin filmi, En İyi Kadın Oyuncu dalında Caterpillar filmindeki rolü ile Japon oyuncu Shinobu Terajima, En İyi Kamera dalında How I Ended This Summer adlı Rus filmindeki çekimlerden dolayı Pavel Kostamorov aldı.

En İyi Erkek Oyuncu Ödülü dalında Gümüş Ayı'yı, How I Ended This Summer filminde oynayan Grigori Dobrygin ile Sergei Puskepalis paylaştı.

Jüri Büyük Ödülü, Amerikalı film yıldızı Rene Zelllweger tarafından Rumen rejisör Florian Serban'a verilirken, Serban'ın filmi İf I Want Whistle, I Whistle, festivalin kurucusunun adının verildiği Alfred Bauer Ödülü'nü aldı.

Berlinale Kamera Ödülü'nü Japon rejisör Yoji Yamada, ilk kez gösterilen En İyi Film Ödülü'nü de İsveç filmi Sebbe kazandı.

Altın Ayı Ödülü'nün sahibi olan Bal'da başrolleri; Erdal Beşikçioğlu ve Tülin Özen ile çocuk oyuncu Bora Altaş paylaşıyor. Filmde müzik efektlerinin hiç kullanılmaması, belki de filmin ana karakteri olan küçük Yusuf'un sessizlikler içinde geçen dünyasına yapılan bir vurgu olsa gerek.

Avrupa'nın gözünde hep bir önyargıya sahip olan Türkiye, çektiği filmler ve peşi sıra aldığı ödülleriyle bu imajını biraz olsun değiştirebilmiş olmalı. Ne dersiniz, sizce de öyle değil mi?

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..