Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '13

 
Kategori
Anılar
 

67 Yıl sonra Doğduğu Evi görmek, büyük Şans,

67 Yıl sonra Doğduğu Evi görmek, büyük Şans,
 

Biraz evvel bir internet sitesinde gördüğüm bir resim ne kadar şanslı olduğumu yüzüme haykırır gibi idi. Günlerdir, hatta aylardır ortopedik sorunlarla, ağrılarla, tedavilerle uğraşmak moralimi iyice bozmuş ve artık şanssız olduğuma iyice inanır olmuştum. Ama birden gördüğüm bir resim benim bu menfi duygularımı birden bire değiştirdi.

Beni bu kadar mutlu eden resim, İstanbul Kuzguncuk'ta bir sokağın resmi idi. Yazıma da eklediğim bu resme bakarsanız sizler alelade bir İstanbul sokağı göreceksiniz. Oysa ben o resme bakınca 67 yıl sonra doğduğum evi görüyorum. Doğduğum ve çocukluğumun çok güzel anılarına sahne olan o ev.

Bundan 67 yıl önce 26 Haziran 1946 gecesi sabaha karşı Kuzguncuk Üryanızade Sokak'taki o turuncu apartımanın üçüncü katındaki köşe odada doğmuşum ben. Doğmuşum diyorum zira kendi doğumumu hatırlamıyorum tabii ki. Benim o evle ilgili anımsadıklarım  daha sonraki yıllar babaannem, halam ve amca çocuklarımla geçirdiğim harika anılar.

O gece Miraç gecesi imiş. Evde ebe yardımı ile doğum yapan annem oldukça endişelenmiş benim sağlığımla ilgili. O  zamanlar evde ebe yardımı ile yaparmış hanımlar doğumlarını. Babaannem Rüveyde Hanım benim doğumumla o kadar çok mutlu olmuş ki sabaha kadar bütün Kuzguncuğa helva dağıtmış.

Daha sonraki yıllarda doğumuma şahit olmuş bütün konu komşu anlatırdı o geceyi. Ben kendimi bildiğim zaman babaannemin evi benim için kendimi kraliçe kadar güçlü hissettiğim bir saraydı sanki. Bu duygu Üniversite yıllarıma kadar devam etti. Sonraları evin yıkılıp yeniden inşaa edildiğine şahit oldum. Mimar Cengiz Bektaş Bey o apartımanı orijinal şekline sadık kalarak tekrar inşaa etti.

İşte o apartıman, yıllarımı geçirdiğim odaları, arkadaşlarımla koşuşturduğum merdivenleri, oyunlar oynadığımız eşikleri, ilk gönül kıpırtılarımı yaşadığım pencereleri ile benim yaşamımda çok büyük bir yer aldı. Hala bazı geceler rüyalarımda görürürüm o apartımanı. Köşe pencerenin önüne halam ile babaannem otumuşlar sohbet ediyorlar ve ben yoldan gelirken bana el sallıyorlar.

Şimdi anladınız mı, Üryanızade Sokak'taki doğduğum evin resmini görünce neden çok mutlu olduğumu. Kaç kişiye nasip olur doğduğu evi 67 yıl sonra tekrar görmek.

Ne kadar şanslıyım değil mi? Bu arada bir noktayı daha ekleyeyim. O gün doğumumu gerçekleştiren ebem ve tüm aile bireylerim Nakkaştepe Mezarlığında yatıyorlar. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..