- Kategori
- Kent Yaşamı
7 Eylül'e can verenlere...

Mayıs ayı gelende,
Bir başka şenlenir Aydın Dağları…
Canlanır börtü böceği, kurdu kuşu,
Çiçeğe durur dağı taşı…
Tavşan topuğu, kel çiçek, yoğurt çiçeği…
Yörük kızın düşlerinde dönüşür aşka…
Paşa Yaylası'ndan, İmam Baba Tepesi’ne
Çıkar tülüler, mayalar, dorular, bodurlar, daylaklar…
Bir şenliğe dönüşür, Aydın Dağları…
Ve çok kötü geldi bin dokuz yüz on dokuzun Mayısı…
Dumanlar yükseldi, Aydın ovasından dağlara
Büktü boynunu karagöz, tespih çiçeği, dağ lalesi,
Mayaların, tülülerin, daylakların, durdu ayakları,
Bir hüzün bulutu sardı, Yörük kızın yüreğini…
Çok kötü geldi bin dokuz yüz on dokuzun Mayısı…
Dağlarından yağ, ovasından bal yerine, aktı gözyaşı
Ve düşman işgal etti Aydın’ı…
Dostluğa, sevgiye uzanırdı hep elleri…
Şimdi yakılmıştı, yıkılmıştı, yok olmuştu canları…
Aydın’daki yangın dalga dalga yayılırken Anadolu’ya …
Mustafa Kemal haykırdı, Samsun’dan, Erzurum’dan, Sivas’tan
Ve başladı kutsal bir isyan…
Efelerin efesi Yörük Ali, Malgaç Köprüsü’nde verdi ilk dersi…
Kuvayi milliye ruhu sarıp sarmalarken Aydın’ı…
Yemin etti Efeler, kurtarmak için Aydın’ı
Yörük Ali Efe, Hüseyin Efe, Durmuş Ali Efe, Demirci Mehmet Efe, Sökeli Cafer Efe…
Bindiler, dağlarda, ovalarda, pusularda düşmanın ensesine…
Top sesleri yankılanırken Dumlupınar’dan Aydın Dağlarına…
Başkomutan seslendi, Kocatepe’den Aydın’a…
Çok güzel geldi, bin dokuz yüz yirmi ikinin “Yedi Eylül’ü”
Nasıl geldiyse öyle gitti düşman…
Kurtuldu Aydın, kurtuldu vatan…
Eylül ayı gelende,
Bir başka şenlenir, Aydın sokakları
Minnetle anar, bin dokuz yüz yirmi ikinin “Yedi Eylülüne can verenleri”
Erdoğan Şahin