Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '14

 
Kategori
Güncel
 

78 Milletvekiline Teşekkürlerimle...

78 Milletvekiline Teşekkürlerimle...
 

Bu koltuklar, sadece milletvekili maaşları önergesinde mi dolu olur? O zaman biz gerçekten ölmüşüz de ağlayanımız yok...Vah ki, vahhh...


Başımıza bir musibet, bir sıkıntı geldiğinde,  çocuklarımız  ile ilgili bir sorun yaşadığımızda  içimizdeki  isyan dalgaları   ağzımıza gelir ve şu serzenişte bulunuruz  Yaradan'a : "Ben bunu hak edecek ne yaptım?  NEDEN? "...

  Belki gerçekten biz sorumlu değilizdir ya da bire bir,  biz neden olduk şikayet ettiğimiz sıkıntıya.  Her durumda da, mutlaka bir sebep vardır. Çünkü Allah,"Biz insanlara  dert vermeyiz onlar kendileri  sokarlar başlarını derde"  mealinde ayeti ile  buyuruyor, Kur'an'da.   Eğer biz  sorumlusu değilsek ya da kısmen değilsek,  illa ki öncekilerin bir mirasıdır  çekilenler.   Zira  minicik yavrunun ne günahı  olabilir ki, hasta doğar veya  olur  veya  çeşitli talihsizliklerle karşılaşır... Bazen  "çok iyi" dediğimiz,  gerçekten de öyle olan insanlar vardır, başlarına gelen kötü olaylar dolayısı ile  yine aynı sorgulamayı yaparız "Allah'ım beni affet ama  ondan başka bu derdi uygun gördüğün adam yok muydu. Filanca, falanca  her gün can yakıyor haram yiyor, ibadetleri riyadan öte gitmiyor neden o değil de, öbürü?"  O filancanın  günahı  sonrakilerden çıkacak  belki  bilemeyiz. Mutlaka    öteki alemde,   yaptıklarının bedelini ödeyecek  ama  bu dünyada  yüce Allah,  onu  o derslerden sınava tabi tutmayı uygun görmüş olabilir...  Çünkü biliyoruz ki, kimimizi zenginlikle refahla , kimimizi de, fakirlikle sıkıntıyla sınar Rabb'im. Bazen de, her iki durumu da yaşatır  davranışlarımızı ölçüp  not vermek için...

GAYBI  yalnız Allah bilir...  İnanmayanlar ya da henüz inanç  huzurunu  bulmamış olanlar  için  tüm bunlar safsatadan ibarettir ... Ben ,  Allah'ın varlığına birliğine,  bu dünyanın bir  sınav salonu  olduğuna  yaptığımız  söylediğimiz  her uygulamadan dolayı  asıl alemde hesap verececeğimize inananlarla  frekansımı sürdürmek  düşüncesindeyim izninizle...

Kader  denilen;  zaman zaman  inancımızı  bir aşağı bir yukarı,   titreşimlere uğratan o ince kavram,  sadece kişiler için değil toplumlar için de geçerlidir .  Azıp  sapıtan toplumların  sonlarına ilişkin  Allah  ayetinde mealen şöyle diyor: "Görmediler mi yeryüzünde  o toplumları , onların saraylarını; ne hale getirdik, ibret almazlar mı?İbret alsınlar diye  bir kısmını yeryüzünde bıraktık"  ...   Bizim  ülkemiz için de  o endişeyi duyuyoruz zaman zaman.  Zira, kötülerin sayısı,  iyileri   bir hayli geçti günümüzde...  Yapılan haksızlıklar,  yok yere astığımız  gencecik fidanlar, başbakanlar,  hiç çekinmeden yenilen  mazlumun yetimin hakları,  devletin başına getirilen  yeteneksiz  , gafil hatta "şahsi çıkarlarını müstevlilerin  çıkarları ile birleştiren" yöneticiler...  Bunlarda  hangimizin az veya çok  yakından veya uzaktan suçumuz yok.  Fiilen bunları yapmış,  katkıda bulunmuş olmamız gerekmez.  Kayıtsız  kalmak yapılanları ,"bana dokunmayan yılan"  olarak  görmek de suça iştirak değil midir?  Son dönemde  yaşananları işaret eden bir dış basında ne güzel özetlenmiş,  toplum olarak içinde bulunduğumuz ruh hali.  Şöyle demiş o gazeteci : "Türkler  yaşanan tüm bu olayları, dizi izler gibi izliyorlar"...

Soma ile ilgili o kadar  çok yazı okudum ki, MB' da,  ben eksik kalayım dedim, aslında  bu da yanlış bir düşünce ama  bazen  insan kolu kanadı kırılmış hissediyor kendini,  değil yazmak düşünmek bile  yorar duruma   geliyorsunuz... Zaten yaşımız itibari ile bizler birer "yorgun savaşçı" yız .  Bu çok sevdiğimiz ama  doğduk doğalı ağır bedeller ödediğimiz bu güzel ülke   yordu  hem de çok yordu  bizleri...

Bu kadar  uzun  bir analizden sonra asıl  söylemek istediğim  beni  gün itibariyle asıl etkileyen  konu ile bağdaştıracağım yazdıklarımı.  İktidar partisi,  SOMA  ile ilgili araştırma önergesi verdi meclise.   Tüm  partilerden  sadece  78 evet  yalnızca  78  "milletin  vekili "   toplantıya katılmış duyduğumuza göre. İnanılır gibi değil...  Birçoklarının haklı tespitlerinde  dile getirdikleri gibi bu felaket,  millet olarak  acı karşısında  birlikte tek vücut olmaya  olanak sağlayacak  bir fırsattı belki de...  Ama biz  böylesi toplumsal bir acıda bile  siyasi  görüşleri ön plana çıkarmayı başarabildik...  Yine ayrıştık...  Oysa  hiç olmazsa TBMM , bu konuda  önderlik yapabilirdi.  Top yekûn  meclise  gelebilir, bundan sonra yeni SOMA'ların yaşanmaması için alınacak önlemlerde  birlik oluşturabilir, vekiller asillere  örnek olabilirlerdi... 

İktidarı ile muhalefeti ile yazıklar olsun  hepsine de...  İçimizden  böylesi sorumsuz   insanları yetiştirdiğimiz için toplum olarak,  hepimize de  yazıklar olsun... 

O   78,   gerçek  "milletvekili" ne de gönüller dolusu  teşekkür.  Hangi  partiden olursa olsun. Hepsi de tarih önünde ,  teşekkürü hak ediyorlar...

Siz nasılsanız, öyle idare edilirsiniz... 

 

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..