- Kategori
- Güncel
78 Milletvekiline Teşekkürlerimle...

Bu koltuklar, sadece milletvekili maaşları önergesinde mi dolu olur? O zaman biz gerçekten ölmüşüz de ağlayanımız yok...Vah ki, vahhh...
Başımıza bir musibet, bir sıkıntı geldiğinde, çocuklarımız ile ilgili bir sorun yaşadığımızda içimizdeki isyan dalgaları ağzımıza gelir ve şu serzenişte bulunuruz Yaradan'a : "Ben bunu hak edecek ne yaptım? NEDEN? "...
Belki gerçekten biz sorumlu değilizdir ya da bire bir, biz neden olduk şikayet ettiğimiz sıkıntıya. Her durumda da, mutlaka bir sebep vardır. Çünkü Allah,"Biz insanlara dert vermeyiz onlar kendileri sokarlar başlarını derde" mealinde ayeti ile buyuruyor, Kur'an'da. Eğer biz sorumlusu değilsek ya da kısmen değilsek, illa ki öncekilerin bir mirasıdır çekilenler. Zira minicik yavrunun ne günahı olabilir ki, hasta doğar veya olur veya çeşitli talihsizliklerle karşılaşır... Bazen "çok iyi" dediğimiz, gerçekten de öyle olan insanlar vardır, başlarına gelen kötü olaylar dolayısı ile yine aynı sorgulamayı yaparız "Allah'ım beni affet ama ondan başka bu derdi uygun gördüğün adam yok muydu. Filanca, falanca her gün can yakıyor haram yiyor, ibadetleri riyadan öte gitmiyor neden o değil de, öbürü?" O filancanın günahı sonrakilerden çıkacak belki bilemeyiz. Mutlaka öteki alemde, yaptıklarının bedelini ödeyecek ama bu dünyada yüce Allah, onu o derslerden sınava tabi tutmayı uygun görmüş olabilir... Çünkü biliyoruz ki, kimimizi zenginlikle refahla , kimimizi de, fakirlikle sıkıntıyla sınar Rabb'im. Bazen de, her iki durumu da yaşatır davranışlarımızı ölçüp not vermek için...
GAYBI yalnız Allah bilir... İnanmayanlar ya da henüz inanç huzurunu bulmamış olanlar için tüm bunlar safsatadan ibarettir ... Ben , Allah'ın varlığına birliğine, bu dünyanın bir sınav salonu olduğuna yaptığımız söylediğimiz her uygulamadan dolayı asıl alemde hesap verececeğimize inananlarla frekansımı sürdürmek düşüncesindeyim izninizle...
Kader denilen; zaman zaman inancımızı bir aşağı bir yukarı, titreşimlere uğratan o ince kavram, sadece kişiler için değil toplumlar için de geçerlidir . Azıp sapıtan toplumların sonlarına ilişkin Allah ayetinde mealen şöyle diyor: "Görmediler mi yeryüzünde o toplumları , onların saraylarını; ne hale getirdik, ibret almazlar mı?İbret alsınlar diye bir kısmını yeryüzünde bıraktık" ... Bizim ülkemiz için de o endişeyi duyuyoruz zaman zaman. Zira, kötülerin sayısı, iyileri bir hayli geçti günümüzde... Yapılan haksızlıklar, yok yere astığımız gencecik fidanlar, başbakanlar, hiç çekinmeden yenilen mazlumun yetimin hakları, devletin başına getirilen yeteneksiz , gafil hatta "şahsi çıkarlarını müstevlilerin çıkarları ile birleştiren" yöneticiler... Bunlarda hangimizin az veya çok yakından veya uzaktan suçumuz yok. Fiilen bunları yapmış, katkıda bulunmuş olmamız gerekmez. Kayıtsız kalmak yapılanları ,"bana dokunmayan yılan" olarak görmek de suça iştirak değil midir? Son dönemde yaşananları işaret eden bir dış basında ne güzel özetlenmiş, toplum olarak içinde bulunduğumuz ruh hali. Şöyle demiş o gazeteci : "Türkler yaşanan tüm bu olayları, dizi izler gibi izliyorlar"...
Soma ile ilgili o kadar çok yazı okudum ki, MB' da, ben eksik kalayım dedim, aslında bu da yanlış bir düşünce ama bazen insan kolu kanadı kırılmış hissediyor kendini, değil yazmak düşünmek bile yorar duruma geliyorsunuz... Zaten yaşımız itibari ile bizler birer "yorgun savaşçı" yız . Bu çok sevdiğimiz ama doğduk doğalı ağır bedeller ödediğimiz bu güzel ülke yordu hem de çok yordu bizleri...
Bu kadar uzun bir analizden sonra asıl söylemek istediğim beni gün itibariyle asıl etkileyen konu ile bağdaştıracağım yazdıklarımı. İktidar partisi, SOMA ile ilgili araştırma önergesi verdi meclise. Tüm partilerden sadece 78 evet yalnızca 78 "milletin vekili " toplantıya katılmış duyduğumuza göre. İnanılır gibi değil... Birçoklarının haklı tespitlerinde dile getirdikleri gibi bu felaket, millet olarak acı karşısında birlikte tek vücut olmaya olanak sağlayacak bir fırsattı belki de... Ama biz böylesi toplumsal bir acıda bile siyasi görüşleri ön plana çıkarmayı başarabildik... Yine ayrıştık... Oysa hiç olmazsa TBMM , bu konuda önderlik yapabilirdi. Top yekûn meclise gelebilir, bundan sonra yeni SOMA'ların yaşanmaması için alınacak önlemlerde birlik oluşturabilir, vekiller asillere örnek olabilirlerdi...
İktidarı ile muhalefeti ile yazıklar olsun hepsine de... İçimizden böylesi sorumsuz insanları yetiştirdiğimiz için toplum olarak, hepimize de yazıklar olsun...
O 78, gerçek "milletvekili" ne de gönüller dolusu teşekkür. Hangi partiden olursa olsun. Hepsi de tarih önünde , teşekkürü hak ediyorlar...
Siz nasılsanız, öyle idare edilirsiniz...