Mikrodalga Fırın Olmazsa, Olmaz MI?

Ekranlarda  sıkça gördüğümüz profesörlerimizden birisi, mikrodalga fırın için"evinizin içindeki baz istasyonu" tabirini kullanmıştı. Ben de bunu duyduktan sonra "kesinlikle evime sokmam " demiştim. Elektronik mühendisi olan damadımız, bu  cihazın zararının  herhangi bir  elektronik  cihazdan daha fazla olmadığını söylese de , onu mutfağıma  almak konusundaki  tereddütlerime engel olamamıştı. Her  gittiğim evde  onu tezgâhın üzerinde baş köşede görmeye başlayınca da, eşime "alalım bari" dedim sonunda...  Eve yeni alınan eşyanın kullanım kılavuzunu   okumaktan sıkılır,çoğunlukla eşime nasıl kullanılıyor diye sorarım.O da bana "Senin okuman yazman yok mu"  diye oldukça ! haklı tepkisini dile getirir. Bu defa deyim yerindeyse  "kapağına kadar"  okudum. ..Çoğu   pişirme teknikleri bizim için  gereksiz  çünkü pişirme için değil, ısıtma için kullanılacak bizim evde büyük olasılıkla. 

Kullanmaya başladıktan sonra avantajlarının , çağımızın  her teknolojik ürünü  gibi  kolayca uyum sağlanıp benimsemeye zemin hazırladığını  anladık... Süt veya yemek,börek çörek gibi yiyecekleri hem çok çabuk hem de  başka bir kaba , tencereye  gerek kalmadan  ıstmanız mümkün oluyor . İnsanoğlu   kolaya rahata ne çabuk uyum sağlıyor...  Cep  telefonu örneğin...  Her an  elimizin altında... Yeni nesil neyse, onlar zaten doğduklarında vardı. Bizler de... Sanki,  şehirlerarası konuşabilmek için  postanede  beklediğimiz günleri unutmuşcasına  , her durumda   haberleşme gereksinimi duyuyoruz...

Mikrodalganın  gerçekten zararlı olup olmadığı varsa zararının ne ölçüde olduğu konusunda , internette aykırı görüşleri okudum.Mikrodalganın içindeki  yiyeceklerin molekül yapısı ile ilgili bilimsel  verileri  içeren yazılardan pek bir şey anlamadım tabii.   Anlayabildiğim kadar karşı görüşte olanlar, insanın  doğal biyolojik yapısına mikro dalgaların uygun olmadığı bunun da hücre yapısını  değiştirmeye neden olabileceğini savunuyorlar. Rusya'da yönetim  1950'lerden itibaren mikro dalga ile çalışan tüm aletleri yasaklamış.Bazı araştırmalara göre, mikro dalga  insanın  hemoglobin değerini düşürüp, kolestrolü yükseltiyormuş... Yaşama bağlılık konusunda isteksizlik oluşuyor, zamanla  da, yine hücre yapısına olumsuz  etkisinden dolayı mide barsak kanseri  için zemin hazırlıyormuş. Telefonuma gelen bir mesajda da, mikrodalgadan alınan bir yiyeceğin midemizde  altı dakika daha pişmeye devam ettiğini yazıyordu... 

Tüm bu yazılanları "koca bir yalan" olarak nitelendiren  profesörlerin de görüşleri var internette.  Sadece,  çalışırken  mikro dalga sızıntısı olma ihtimaline karşı,   elli  santimetre veya bir metre kadar uzakta olun,  diyor  bu bilim adamları da... Ayrıca forum  özelliğindeki sitelerde de  kullanan insanların görüşlerini okudum.  Birisi  "Ben on iki yıldır kullanıyorum,kan değerlerimde bir değişiklik olmadı " diye yazıyor. Bir başkası zararlarını okuduğunu  evine almayı düşünmediğini ... Benim  nihayi düşünceme en uygun olan kullanıcının  sözleri ise   şöyle :  "Ben sadece ısıtma amaçlı kullanıyorum, çok sık da kullanmıyorum"   Zaten  bir uzman görüşü de bu doğrultuda idi.  Bu  cihazı  yemekleri pişirmek için değil ısıtmak için kullanmak daha doğru  diyen bu uzmanın sözü  mantıklı geldi bana da... 

Netice olarak, her nimetin bir bedeli var. Bu bedel, sadece ona sahip olmak için ödediğimiz  para ile sınırlı olmuyor bazen... Özellikle de, cep telefonu-bilgisayar ikilisini kullanırken  ruh ve beden sağlığımızla da bedel ödememek adına, kendimiz ve çocuklarımız için sınır koyabilme becerisine sahip olmamız gerekiyor sanırım...Aynı  görüş doğrultusunda, mikrodalga fırını da , gerektiği kadar , sağlık uyarılarına dikkat ederek  kullanırsak   ödediğimiz bedel ,  sadece  bütçemizi ilgilendirir...