Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '10

 
Kategori
Dostluk
 

794 (yedi yüz doksan dört!)

794 (yedi yüz doksan dört!)
 

Aklımdan Harun Reşit dönemini yazmayı geçiriyordum ki Allahın hikmeti işte, bu yazımla tam 794 olmuşum ve bu tarih olarak Harun Reşit dönemine denk geliyor.

Hepsini bir arada çıkaracağım!

Az kafanızı ütülememişim arkadaşlar! Tam 794 yazı! Çoğunu kışın yazmışım ama laf icabı yazı geçiyor! Yaz da geçiyor zaten!

Ütü denince aklıma Karabük’teki günlerim gelir. Tekstil fabrikasının sahibine evler yapmıştım orada. Şehirde ev tutmuştu orada kalırdım. Üç ustası daha vardı evde. Benim geldiğime sevinmişlerdi. Elli bire ve okeye adam aramıyorlardı artık. Ama bir partiden sonra su koyuverirdim ben.

“Tamam Yılmaz Abi! Valla esir aldınız beni. Kalkayım da bulaşıkları yıkayayım Abi!”

“Hadi bir parti daha Ahmet, ne olur? Ben yıkarım bulaşıkları!”

Düşünün ki bulaşıkları yıkamaya bile razıydım. O kadar sıkılırım!

Gece bunlar mesaiye kaldığında ben revirde uyurdum. Makinelerin gürültüsü ninni gibi gelirdi bana! Kaç kez gece kaldırmışlardır beni hadi eve gidiyoruz diye de kalkmamışımdır!

Harun Reşit dönemini çok merak etmişimdir. Fakat anlatılan bir hikâye canımı sıktı.

Harun Reşit, Behlül-ü Dânâ’ya bir avuç Antep fıstığı (Şam deniyor hikâyede!) veriyor ve diyor ki!

“Ya Behlül-ü Dânâ ye de şükret! Bunu herkes bulamıyor!”

Ulan nasıl bulamaz? Kuruyemişçiler Antep fıstığı satalım diye yoldan çeviriyorlar adamı bu zamanda! Ben bile geçenlerde ta Gaziantep’ten sipariş edip getirttim!

Sınıf sınıfmış! En pahalısından gönderdiler güya!

Fakat beğenmedim!

Bir gün bir İran otobüsüyle yolculuk etmiştim. Kaptanla sohbet ede ede gelirken tombul tombul fıstıklardan da yedim gelene kadar!

Arada bir geriye doğru bakardım!

“Kaptan, bu İranlılarda kıyak hanımlar var ha!”

“Ne diyorsun? Hepsi de fıstıklı lokum gibidirler!”

“Humeyni nasıl kapatmış bunları yahu? Hepsi açık bunların?”

“Çarşafları bagajda! Araba sıcak olur diye çıkardılar!”

“Sen kaloriferi yak Kaptan!”

“Yanıyor! Üşüyor musun? Artırayım istersen!”

Coğrafya olarak güzel bir yerde konuşlanmışız arkadaşlar! Humeyniye kızan bize geliyor, Putine kızan bize geliyor, Saddamdan kaçan bize geliyor, Şevşenko’ya kızan bize geliyor!

Harun Reşit dönemine devam edeceğim!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..