- Kategori
- Etkinlikler / Festivaller
8. Söke Sanat Edebiyat ve Kitap Günleri

Soldan sağa : Mehmet Genç, Etem Oruç Prof.Dr. Şadan Gökovalı ve Abdülkadir Güler
Anadolu’muzun değişik il ve ilçelerinden zaman zaman sanat, edebiyat ve kitap günleri yapılıyor. Sanatımız, edebiyatımız adına elbette bunlar güzel ve takdire değer şeylerdir. Söke’de bu yıl 8. Söke Sanat Edebiyat ve Kitap günleri 19 – 21 2011 tarihleri arasında gerçekleşti. Tema: Edebiyat ve Tarih oylumunda Recep Yazıcıoğlu Kültür salonunda yapıldı. Geçen yıl yapılan 7. Sanat ve kitap günlerinde ben de vardım. Bu yıl değişik şair, yazar ve bilim adamları davet edilmişti.
Davet edilenleri sırasıyla yazıyorum:
Onur Konukları: Tahsin Yücel, İnci Aral Hanımefendi idi. Sayın Tahsin Yücel rahatsız olduğu için, doktorları ona izin vermemişlerdi. Onu dinleme şansını bulamadık. Buradan Sayın şair ve araştırmacı yazar Tahsin Yücel Bey’e acil şifalar diliyorum. Bu etkinliğin sunumu geçmiş yıllarda olduğu gibi yine Yunus Bekir Yurdakul yaptılar. Yunus Bekir Yurdakul’un akıcı, yalın, etkileyici ve esprili konuşmaları etkinlik boyunca bizim için hoş bir seda bıraktı gönüllerimizde.
Diğer konuklarımızı da yazıyorum: Soyadı sırasıyla: Nilüfer Açıkalın, Sina Akyol, Ayla Algan, Talat Avcı, Şadan Gökaovalı, Ziya Gürel, Feyza Hepçilingirler, Arife Kalender, Namık Kuyumcu, Önder İskender Özturanlı ve bizim Söke Ekspres yazar ailesinden arkadaşımız Kerim Yalçınkaya davet edilenler arasında yer almıştı.
Söke 8. Söke Sanat, Edebiyat ve Kitap Günlerini düzenleme kurulu görev alanları da buraya eklemek istiyorum: Etkinlik Beşparmak dergisi ve Söke Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşti. Düzenleme kurulunda: Söke Belediye Başkan Yardımcısı Levent Tuna, Beşparmak Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talat Avcı, Meclis Üyelerimizden Hüseyin Akkaya, Nimet İncedal ve Gazeteci Necati Maldar görev aldılar.
Hazırlanan Program etkinliye katılanların özgeçmişleriyle hazırlanıp bir davetiye halinde konuklara sunuldu. Bu kitapçığın giriş bölümünde Söke Belediye başkanı Necdet Öçekmekçi’nin kısaca bir konuşması yer alıyor. Bu konuşmadan birkaç cümle alıntı yaparak buraya almak istiyorum:
“Söke Sanat, Edebiyat ve Kitap Günlerinin sekizincisini gerçekleştiriyor olmamızın sevincini ve onurunu yaşıyorum. Geçen yıl “ Kent ve Bellekti”.. Temamız. “Kentimiz, kentimizle özdeşleşen beleğimizden izler taşımayı sürdürerek yaşamanın altını çizmeye çalışmıştık. Bu yıl “ Edebiyat ve tarih teması belirlendi. Edebiyatın belki de en çok tarihle ilişki içinde olmasından..Edebiyatla tarihin iç içe geçmişliğinden nice şiirler, öyküler, romanlar yazıldı. Nice resimler, heykeller yapıldı. Nice filmler çekildi. O dönemleri yansıtan bize o dönemleri yeniden yaşatan…
Dilerim halkımız geçen yıllardan daha büyük bir ilgiyle sanatçılarımıza konukseverliğini ve sanata duyarlığını gösterir. “ diye yazmıştı.
Etkinlik 19 Ekim 2011 günü saat 10.00’da başladı. Saygı duruşu ve istiklal Marşından sonra Beşparmak Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talat Avcı ve Söke Belediyesi Başkan Yardımcısı Levent Tuna kısa birer konuşma yaptılar.
Konuşmacılar arasında beni en çok beni etkileyen Sina Akyol, Tiyatrocu Ayla Algan ve Prof. Dr. Şadan Gökovalı oldu. Programın ikinci gününde konuşan Şadan Gökovalı özetle şunları vurguladı: Halikarnas Balıkçısı ( Cevat Şakir Kabağaclı -1886 13 Ekim 1973 ) benim Manevi babamdır, ben onunla gurur duyuyorum “ diyerek söze başladı. Söke deyince Halil Kocagöz, Samim Kocagöz’u hatırlarım. Söke’yi Söke Söke kendini tanıtıyor. Bütün antik bilgilerin ortası Söke’dir. İsa sıfır tarihte doğmamıştır. Halikarnas Balıkçısı İsa’nın 5000 yıl önce doğduğunu söyler.
Ben 50 yıllık Turizm profesyonel rehberiyim. Tales burada, Herodot burada doğmuştur uygarlığın merkezi Söke’dir. Herodot’un bir kitabı vardır. Bu kitap 9 bölümden ibarettir. Büyük Menderes’in asıl adı Meandros’tur. Türkiye’nin en uzun nehri bu Menderes’tir. Türkiye’de dört tane Menderes vardır.
Halikarnas Balıkçısı bir sözünde şöyle der: Ege’nin nehirleri sadece kum, çakıl taşımadılar, bu bölgeye uygarlık taşıdılar,., Türkiye’nin en büyük ovalarında biri de Söke Ovasıdır. Yine dünyanın en büyük mimarı Söke’de yetişmiştir. Dünyanın haritasını çizen Miletos’tur. Tanrılara isim veren de Herodot’tur. Azra Erhat ( 1915 ) Benim manevi anamdır. Ben Türk vatandaşıyım. Azra Erhat Atatürk’ü çok seviyordu, ben de onun için onu kendimle manevi ana olarak seçtim. “ diyordu. Daha sonra verilen ara sırasında salonda karşılıklı tanıştık, hal hatırını sordum. Adresini aldım, kendilerine Aydınlı yazar Mahmut Özay’dan söz ettim. Çok memnun oldular..
8. Söke Sanat Edebiyat ve Kitap Günleri, 21 Ekim 2011 günü bir şiir dinletisiyle sona ermiş oldu. Sanatımız, edebiyatımız adına yararlı oldu, daha önce sanat ve kültür dergilerinde ve çeşitli seçkilerde şiirlerini, yazılarını okuduğumuz şair ve yazarlarla bir araya geldik. Yüz yüze tanışma fırsatını bulduk. Bizlere bu fırsatı veren başta Söke Belediyesi başkanı Sayın Necdet Özekmekçi ve düzenleme kuruluna ve Beşparmak Dergisi Genel Yayın Yönetmeni arkadaşımız Talat Acı’ya teşekkür ediyor, böylesi günlerin devamını diliyord ve de tebriklerimi sunuyorum.