- Kategori
- Güncel
8 Mart Dünya Kadınlar Günü üzerine
İğrenç bir espri ile başlayayım: “Kadın h(H)akkı yoktur, Hakkı erkektir.”
Şaka bir yana asıl garip olan bir şeyi yazayım: Dünyada yerleşmiş birçok ‘belirli ve haftalar’ın çıkış merkezi Amerika’dır. Daha da garibi kapitalist ve emperyalist merika’nın tüketim çılgınlığına dönüştürdüğü bu günlere en çok sahiplenenler de sosyalist kesimler olmuştur. Meselâ İşçi Bayramı ve meselâ 8 Mart Dünya Kadınlar (Emekçi Kadınlar) Günü… Ama sıkımıydı bu günlerde proletarya diktatörlüğünden polit büro diktatörlüğüne dönüşen sosyalist dünyada emeğin özgürlüğünden, bağımsız sendikalaşmaktan, geçim sıkıntısından… bahsetmek? Sıkı mıydı ellerinde boş tencereler olduğu halde ‘Leningrad’ meydanına toplanan kadınların “Açız, geçinemiyoruz, kahrolsun emeğin sömürüsü!” diye bağırması?
Sovyetler Birliği’nin çökmesine kadar bu tür günler sosyalist dünyada ( gerçekle asla örtüşmeyen) resmî günler olarak kutlanmıştır: Program üç aşağı beş yukarı şöyleydi herhalde: 1) Açılış 2) Başta Lenin olmak üzere ebediyete göç etmiş sosyalistlerin anısına saygı duruşu 3) Sovyet İşçi Marşı 4) Marks’a göre proletarya 5) Lenin’in sosyalist işçi hareketine katkıları 5) Proletarya Oratoryosu 6) Kapanış
Dünya Kadınlar Gününün Kısa Tarihi
19. yüzyılın üçüncü çeyreğinde Amerika’da dokuma kolunda çalışan binlerce işçi daha iyi çalışma şartlarını elde etmek için greve başlar. Kolluk kuvvetlerinin sert tedbirleri yüzünden (işçilere saldırma, fabrikanın kilitlenmesi, barikatlar kurulması…)
100’den fazla kadın işçi ölür. (8 Mart 1857)
Ağustos 1910’daki 2. Enternasyonal’de Alman SPD’li Clara Zetkin 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günü ("Internationaler Frauentag, International Women's Day) olarak anılmasını teklif eder ve bu teklif toplantıya katılanlar tarafından oybirliği ile daha sonrasında da BM, 16 Aralık 1977’te 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul edilir..
Türkiye'de 8 Mart Kadınlar Günü
Türkiye'de 8 Mart Kadınlar Günü Türkiye'de ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlandığı rivayet edilir. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlanır. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle hiçbir kutlama yapılmaz. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya başlanır.
Türkiye Sosyalist Çevrelerinde 8 Mart
Çağı okuyamamış ve çökmüş bir ideoloji olan sosyalizmin Türkiye’deki eski tüfekler kişi ve olaylardan hareket ederek ‘sosyalist kutsallar’ yaratma ve yaşatma huyundan vazgeçmedikleri için 8 Mart’a da kendilerine göre bir anlam yüklemişler ve bu günü Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ kutlaya gelmişlerdir . Ama Türkiye’de gerçek anlamda bir işçi sınıfı olmadığından ve sınıf mücadelesinden bahsedilemeyeceği için bu gün de ‘küçük burjuva’nın gövde gösterisi yaptığı dönüştürülmüş hatta sulandırılmıştır. ‘Sarı sendikalar’ da buna yıllarca çanak tutmuştur. Bakmayın siz kutlama günlerinde meydanlardaki işçi kıyafetli kadınlara, çalınan da davullara, çekilen halaylara, atılan sloganlara, sarı zemin üzerine döktürülmüş yazılara, çeşitli konferans salonlarında verilen konferanslara hepsi birer illüzyon. (yanılsama)
[ Dipnot-1: Türkiye’de özellikle laikçi Kemalist ve sol gruplar böyle günleri fırsat bilirler. Meselâ 3 Kasım 2009’da Taksim meydanında toplanan İstanbul Kız Lisesi Mezun ve Mensupları Derneği'nden 10 kişilik grup (kanunun kendileriyle hiçbir ilgisi olmamasına rağmen) başlarına taktıkları şapkalarla Şapka Kanunu'nun 82. Yıldönümü iri iri laflar ederek kutlamışlardı. "Devrimler laik Türkiye Cumhuriyeti'nin temel direkleridir. Çiğnenmesi, içinin boşaltılması ulusu geriye götürür, asla çağdaş uygarlığa ulaşamaz. Şapka Devrimi, diğer devrimlerle içten çağdaşlaşan ulusun dış görünümünde de Çağa uygun olmalıdır. Oysa bugün iç ve dış güçlerin birlikteliği ile, değil kutlamak, unutturulmak üzeredir. Ata'mıza bize bıraktıkları için teşekkür ederiz." dedi. ]
8 Mart 2011 İlgili Bir Tahmin
8 Mart 2011’de de emek ve emekçi mücadelesi nedir, emekçi kimdir gibi sorulara en basit cevaplar bile veremeyenlerin gövde gösterisine dönüşecek Dünya Kadınlar Günü. Dayanışma adına hayatında emek adına alın teri dökmemiş, tek kuruş kazanmamış kitleler alanlara inecek. Hatta bu günü fırsat bilen Halk Evleri, Öğrenci Kolektifi… gibi sesini duyurmak isteyen eylemci gruplar geçmişte olduğu gibi meydanlara hâkim olacak. Dahası feministler bile (genelde tuzukurudurlar) İşçi kadınlar Günü’ne kendi rengini katarak bu özel günü kendi günlerine dönüştüreceklerdir.
Son söz: Ne yazık ki her yıl olduğu gibi bu yıl da gerçek işçilerin sesi bile duyulmayacak. Mal bulmuş mağribi gibi ‘burjuva soslu’ egemen sosyalist güçler Dünya Kadınlar Günü’nü kendi çıkarlarına âlet edeceklerdir.