9 DTP'li hakkında Fezleke

Türkiye’de yeni bir dönem daha başlıyor ve bu yeni başlayacak olan dönemi ibretle izleyeceğiz.

Diyorlarki “hukuk her şeyin üzerindedir”.
Doğru!
Diyorlarki “Türkiye laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir”.
Doğru!
Diyorlarki “Adaletin olmadığı yerde insana hayat hakkı yoktur”.
Doğru!

Doğrular sıralamakla bitmez ama önemli olan kâğıdın üzerinde nelerin yazdığı değil, pratikte yapılanlardır.
“Hukuk her şeyin üzerindedir” derken, o hukuku kıyıp kıyıp kırpılmış tavuğa çevirirseniz o hukukun toplumda itibarı kalır mı?
Canı sıkılan Yüksek Yargı mensuplarımız keyfe keder bir şekilde fezleke düzenleyip, doğal mecrasında akmakta olan siyasal yapıya yön vermeye çalışıyorlar. Yüksek Yargı akmakta olan nehiri terse çevirmeye kalkınca, duvara toslamak evla oluyor.

Güya AB’ye gireceğiz.

Hangi kafayla? Her daim atmış olduğu adımlarla siyaset sahnesini arenaya çeviren hukuk anlayışımızla mı?
Yine o hukuk sistemimiz ki nedense Uğur Kaymaz ve babasını katleden devlet görevlilerinin işlemiş olduğu cinayetten dolayı bir suç unsuru bulamamış olsa da DTP’li vekillerin etmiş oldukları laflarda her daim suç unsuru bulmakta hiç zorluk çekmiyor.

Nerede okuduğumu şimdi hatırlamıyorum ama hocaların hocası ceza hukukçusu Sulhi Dönmezer’in öldüğü günlerde okumuştum.
Rahmetli “yazılan yazıların hangi satırında suç var” diye iğne ile kuyu kazar gibi gazetecilerin yazılarını incelermiş. Bu durum hayli espri konusu bile olmuş. Bu durumdan anlıyoruzki bizin şimdiki Yüksek Yargımız “DTP’liler acep ne laf ediyorlar ve etmiş oldukları laflarda bir suç unsuru var mıdır?” diye iğne ile kuyu kazar gibi DTP’lileri mercek altına almışlar ve bu inceleme-araştırma sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bombayı patlatmış.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 9 DTP’li vekil hakkında “Siyasi Partiler Yasasına aykırılık suçu işledikleri" gerekçesiyle dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde fezleke hazırladı.
Hadi efendim, buradan yakalım.
Yüksek Yargı yine arı kovanına çomak sokarak zaten gergin olan ortamı iyice gerecek.
Neden?
Ne oldu da birden 9 DTP’li hakkında fezleke düzenlemek sureti ile vekilliklerin düşürülmesine neden olacak bir adımı atıyor?
Ne olacak sonra?
Vekillerin dokunulmazlığı kalkınca hidayete mi ereceğiz?
Ortalık bir anda süt liman mı olacak?
Yoksa bu yöntemle var olan Kürt sorunu mu çözümlenecek?
Şayet Kürt Sorunu çözümlenecekse düzenlenen fezlekenin başımızın üzerinde yeri vardır. Lakin bu güne değin bu yöntemlerle bu sorunun çözümlenmediği alenen ortadayken ortalığı birbirine düşürmenin esprisi nedir?

Dedik ya “yeni bir dönem başlıyor”.
İbretle izleyelim bu yeni dönemi.
Belli olmaz hani hidayete midayete ereriz.