Adnan Polat suçludur!

Sayın Adnan Polat’ı çok severim, hemen her Galatasaraylı gibi.. O'nun Galatasaray aşkı, Galatasaray’ın haklarını savunmada gösterdiği özenli hafif saldırgan ve savaşçı ruh, Galatasaray her ihtiyaç duyduğunda parasıyla ve zamanıyla her kademede göreve talip olması gibi özellikleriyle içimizde coşmaya hazır yarı fanatik sevgimizi coşturmasıdır onu sevgili kılan..

Bir yandan onu eleştirecek hakkım var mı diye düşünüyorum ancak diğer yandan da düşündüklerimi açıklamak gibi bir isteğim var. Kuşkusuz ki doğruları çok Sayın Adnan Polat'ın. Ancak bunun olması yanlışlarını kapatmaz. Dedim ya; Adnan Polat’ı çok severim hemen her Galatasaraylı gibi, başkan olmasını da isteyenlerdenim, ancak şunu da söylemeliyim ki bugün gelinen noktada Adnan Polat suçludur.

Adnan Polat ve yönetiminin yanlış takım kurması mıdır sebep? Hayır! Bazen her düşündüğünüz ve uygulamaya koyduğunuz tüm iyi niyetli çabalar beklediğiniz doğrultuda sonuç vermeyebilir. Evet, yanlış kadro ve teknik direktör seçimleri olmuştur ancak sebep bu değildir. Peki, kulüp yönetiminde yapılan idari hatalar mıdır sebep? Doğrusunu söylemek gerekirse basından kısıtlı olarak takip edebildiğimden daha fazlasını bilmediğimden pek iddiada bulunabileceğim bir konu da değildir bu. Peki, nedir Adnan Polat’ı suçlu olarak nitelememin nedeni?

Yanlış kadro oluşturmalar ya da kulüpteki idari hatalardan dolayı değil; taraftarı yanlış yönlendirdiği için, Galatasaraylılık ruhunu öldürdüğü için suçludur Adnan Polat. Her kritik noktada gereken müdahaleyi yapacak cesareti göstermek yerine tribünlere oynadığı için suçludur Adnan Polat. Galatasaray’da futbol şubesinden sorumlu yönetici olmakla başkan olmayı aynı sandığı için suçludur Adnan Polat..

O, Galatasaray yönetimlerinin ve taraftarının her zaman ihtiyaç duyduğu bir yönetici profilidir. O’nun gibi tribünlere oynayanlar her yönetimde olmalı ancak başkan olmamalıdır. Galatasaray, Galatasaray gibi yönetilmediği için bitmektedir! Galatasaray başkanı amigo değildir. Başkanı tarafından bir amigo tarzıyla yönetilen bir kulübün tribünlerinde, çoğu maçta bir küfür makinesi gibi çalışan bazı taraftar gruplarının oluşması da son derece normaldir ve utanç vericidir. Bugün Galatasaray taraftarlarının bir bölümü adeta bir küfür makinesi haline gelmiştir ve bu oran son zamanlarda oldukça ivmeli olarak artmıştır. Bunun için suçludur Adnan Polat..

Adnan Polat, yenilgilerin asıl sebebinin Galatasaraylı futbolcuların moral kondisyonlarının ve disiplinlerinin ilgili kademelerce iyi yönetilememesi olduğunu görmek yerine suçu başkalarına atmayı yeğlemiştir. Beşiktaş'ın Samsun maçıyla başlayarak kaybettiği o meşhur şampiyonluktan bile ders almamıştır. Galatasaray başkanı, çocuk gibi ağlayan, ağlama sebebine net ve kesin gerekçeler de gösteremeyen basiretsiz bir yönetime izin vermez. Galatasaray yöneticisi oturaklı olur, konuştuğu zaman insanlar hak verir. Bunun için suçludur Adnan Polat..

Galatasaray başkanı sürekli olarak “ikincilik Galatasaray için başarısızlıktır” demek yerine “Galatasaraylı olmak demek, adam olmak demektir” söyleminde ısrar etmelidir. Galatasaraylı olmanın asil ruhunu hissedememiş, Galatasaraylı olmayı anlayamamış ve bu yüksek duygunun farkına varamamış “bir takımı tutmakta olan” bir fanatik ordusuna sahip olmaktansa, Galatasaraylılığı ön plana çıkarmalıdır Adnan Polat. Galatasaraylı olmak duygusu bambaşka bir asalettir. Tarihten gelir; "Türk olmayan takımları yenmek" olan kuruluş amacından gelir; Galatasaray adının, yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken doğmasından gelir; yurt dışında galibiyet alan ilk Türk Takımı olmasından gelir; Metin Oktay’lardan, Baba Gündüz’lerden gelir. GALATASARAYLI OLMANIN VERDİĞİ KEYİF, DÜNYA SIRALAMASINDA 1. SIRAYA YÜKSELEN İLK VE TEK TÜRK TAKIMI OLMASINDAN; BALKANLAR'DA UEFA KUPASINI KAZANAN BAŞKA BİR TAKIM YOKKEN BU KUPAYI KAZANMIŞ BİR TAKIMIN TARAFTARI OLARAK, HAYALLERİNE BİLE BU KUPAYI KOYAMAYANLARIN VARLIĞINI BİLMEKTEN GELİR. Galatasaray başkanı bunları ön plana çıkarandır, amigoluk yapan değil.. Bunun için suçludur Adnan Polat..

Galatasaray’da oynayan futbolcu da Galatasaraylı olmak zorundadır, gerçekte çocukluğundan itibaren hangi takımı tutuyor olursa olsun. Galatasaray’da oynuyor olmak, Galatasaraylı olmak, yani o asil ruha sahip olmak demektir. Galatasaraylı oyuncu hakemin her kararına itiraz etmez, bir pozisyonda beş kişi birden sarı kart görmez, elle kolla gol attığında bunu hakeme söylemekten çekinmez, rakibine değil topa serttir. Galatasaraylı oyuncu mahalle kabadayısı değildir, sürekli küfretmez, kendisine teslim edilen formanın asaletini düşürmez. Galatasaraylı oyuncu, “topçu” değil, “sporcudur”. Büyük takım olmak başka, büyük kulüp olmak başkadır. Büyük takım dönem dönem elde edilebilir bir olgu olmakla beraber, büyük kulüp olmak kurumsal bir kültüre sahip olmayı, istikrarı ve asaleti gerektirir. Bu iddiada olan bir kulüp kendi özünden yetiştirmiş olsa bile Sabri gibi 'topçu'ları bünyesinde barındırmamalıdır. Federasyonla kavga etmek yerine bunlara müdahale etmeliydi Adnan Polat, bunun için suçludur..

Galatasaray Türkiye değildir.. Galatasaraylılık bir kültürdür!

Galatasaray, Türkiye olduğu için değil, Türkiye’ye her zaman öncülük yaptığı için Galatasaray’dır.

Galatasaray değerlerini yükseltmediği için suçludur Adnan Polat..