- Kategori
- Kişisel Gelişim
Hayat yelpazesi

Hayat bir rüzgar gibi savurdukça savuruyor herkesi... Kimi çalışıp didinerek, kimi tırnaklarıyla kazıyarak alın terinin son damlasını dökerek geliyor bir yerlere. Kimi ise akışına bırakıyor tıpkı hayat gibi... Sahi hayatı akışına bırakmak mı gerekir. Yaşamayı, sevmeyi, aşık olmayı....
Önemli olan rüzgarın seni ne tarafa savurduğu değil. Önemli olan senin o rüzgara karşı koyup dimdik ayakta durarak, yıkılmayarak bunu gösterebilmen. Evet darbe alacaksın, canın yanacak, gerekirse için kan ağlayacak belki düşeceksin. Ama düştüğün gibi kalkacaksın. Kimi zaman rüzgara kafa tutacaksın asla pes etmeyeceksin. Bir anka zarafetinde yeniden doğacaksın. Sonra dönüp aynaya bakacaksın ve şunu diyeceksin; "Ben hayatın sillesine kafa tuttum ona inat yaşadım be." Ama zaman acımasızlığını yüzünde adeta bir faça gibi derin izler bırakarak gösterecek ama en önemli izi yüreğinde bırakacak.
Yaşlı teyzelerin, amcaların yüzlerine dikkat ettiniz mi hiç. Yüzlerindeki acının, sevincin, üzüntünün, yaşanmışlığın olduğu derin çizgileri... Bu çizgiler fısıldar insana geçmişi.. Asıl her şeyi gizlemeden ortaya dökense gözlerdir. Çünkü orası son duraktır. Dil susması gereken yerde susar gerisini gözlere bırakır. Çünkü gözler yüreğin aynasıdır...