Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof.Dr. Hakan Parlakpınar ile röportaj

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

 

‘’Malatya'da 30 Ağustos 1975'te dünyaya geldim. Barbaros İlkokulu, Atatürk Ortaokulu ve Malatya Lisesi'ndeki eğitimimin ardından 1999 yılında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İngilizce Programından mezun oldum. Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı'ndan uzmanlık diplomamı aldım. 2010 yılında Doçentlik unvanını kazanıp, 2015 yılında da profesör olarak İnönü Üniversitesi'nde akademik kariyerime devam ediyorum.’’

 

TÜBİTAK teşvik ödülü gurur verice bir başarı bize bu süreci anlatır mısınız?

 

 “2015 yılında bu ödülü almaya layık görüldüm. Bu ödül sadece yurt içindeki hakemlere değil yurt dışındaki hakemlere de gönderilip bir eleme sürecinden geçiriliyor. Bu ödülün diğer ödüllerden farkı kongrelerden ve hastanelerden alınan bir ödül değil, sadece bir çalışmanız değerlendirilmiyor. Akademik hayatınızın başlangıcından o zamana kadar yapmış olduğunuz tüm çalışmalar neticesinde almaya hak kazanıyorsunuz. TÜBİTAK Türkiye’nin en saygın ve otoriter bir kurumu böyle bir ödüle layık görülmek çok cesaret verici yeni çalışmalarımız için motive edici bir başarıdır. Bu başarı sadece benim değil benimle birlikte çalışan bilim insanlarında başarısıdır. En önemlisi bu ödül İnönü Üniversitesine ve Malatya’ya gelmiştir.’’ İfadelerini kullandı.

 

“Kalp, böbrek ve damar sistemleri” çalışmanızdan bahseder misiniz?

 

“Dünyadaki ölümlerin en sık sebebi kalp damar hastalıklarıdır. Dolayısıyla bu sahada yapılan araştırmalar çok önemli. Yapacağınız bir proje, bir metot, bir ilacın başka yeni etkisi çok değer görüyor. Böbrekler ile kalp arasında doğal olarak bir bağ var. Bunları birbirinden ayırt edemiyoruz. Kalp damar ve böbrek üçlüsü bunlar vücudumuzun ana hayatı organları. Bizim yapmış olduğumuz çalışmalar 15 yıllık süreçte hep bu alanda devam etti” dedi.

 

Sağlıklı bir yaşam için tavsiyeleriniz nelerdir?

 

“Her gün üç kayısı yenmesini tavsiye ediyoruz. Gün kurusu dediğimiz, güneşte kurutulmuş kayısı üzerinde özellikle çalıştık. Gün kurusu kayısının antioksidan içerik ve kalbi koruyucu etki diğerine nazaran daha fazla ama bundan önce hasta olmamak için koruyucu hekimlik mantığıyla bakmak lazım. Hastalığı önlemek için sağlıklı beslenmek gerekir. Beslenme düzenimizi gözden geçirmemiz lazım. İçerisinde yaşadığımız günün koşulları da dahil olmak üzere stresli koşuşturmayla geçen bir hayatta acaba ne kadar sağlıklı besleniyoruz” dedi.

 

Prof. Dr. Parlakpınar, sözlerine şu şekilde devam etti.“Kayısı kalbe iyi gelir, kayısı beynin çalışma fonksiyonlarını çalıştırır ama bu söylemler yapılmış deneysel çalışmalara dayanmıyordu. Bizim yapmış olduğumuz çalışmalar bu sahada ilk deneysel çalışmalar olduğu için çok rahatlıkla kabul gördü ve ses getirdi. Kayısının kalbe, böbreklere, beyine, beyin fonksiyonlarına ve hücrelerin yenilenmesine faydası var. Bunu artırmak mümkün halen deneysel çalışmalar devam ediyor. Bizim yaptığımız çalışmalar dünyada bir ilkti ve devamı gelmeye başladı.” ifadelerini kullandı.

 

Turgut Özal Tıp Merkezinin Malatya ve bölge için önemi nedir ?

 

 “Ününü bazı alanlarda uluslararası düzeye taşımış bir hastaneyiz. Bunlardan bir tanesi karaciğer nakli konusunda tartışma götürmez bir başarıya 25 kişilik bir nakil ekibinin gece gündüz öz verili çalışmalarıyla ulaşılmıştır. Bununla beraber hastanemizde organ nakli çeşitliliğiyle ilgili çalışmalar devam ediyor ve bu alanda da başarılarımız var. Belki karaciğer nakli gibi ses getirmediği için bilinmiyor, oysaki böbrek nakli kemik iliği, ince bağırsak, kornea gibi nakiller yapılmakta ve hazırlıkları devam eden pankreas nakli yakın zamanda başlayacak. Aslında biz organ nakli merkeziyiz. Bu sahada çalışmalarımız uluslararası düzeyde takip ediliyor ve uluslararası düzeyde hastalarımız var. En önemli projelerimizden bir tanesi hastane yönetimi ve üniversite yönetimi ile beraber Rektör Hocamız Prof. Dr. Ahmet Kızılay’ın destekleriyle Onkoloji Hastanesine önem veriyoruz. Biz kanser hastalarımıza kaliteli hizmetler sunmak için çabalıyoruz. Bunu mekansal olarak hem de daha modern hale getirerek çok daha iyi hizmet sunmayı hedeflerimiz arasında uluslararası kalite standartlarında sağlıkta tedavi hizmetleri sunuyoruz.”