Davos saptırması ve tepkiler.

Davos krizi mi, Türkiye İsrail krizi mi yoksa Filistin İsrail krizi mi?

Davos konusuyla ilgili birkaç konuya parmak basmak istiyorum:

1. Öncelikli olarak gözden kaçan, basının tavrıdır. Basın yine, toplum mühendisliği ile işi kıvırmayı başardı. Görüyorum ki basın, Davos meselesini, İsrail’in Filistin katliamını gündemden düşürüp, Türkiye- İsrail krizi olarak gündemde tutuyor. Bu sayede Davos’taki tepkiyle, İsrail’in Filistin katliamı gölgelenmiş oldu ve katliam unutuldu.

2. Dünyanın önünde iki kişi karşılaşmış. Biri zulmeden, öteki ise zulme karşı duran. Nasıl bir vicdan ki göz göre göre zulmü yapanı insanlık suçu işleyeni savunabiliyorlar. Zulmün vahşice belgelenmiş olmasına rağmen hala vicdanı yumuşamayan, insana benzeyenler var.

Bir başbakan ki, “Tankların üzerine çıkıp Filisti’nde Filistinli öldürmekten büyük bir zevk duyuyorum” diyebiliyor. Ne kadar büyük bir vahşilik! Hala demokrasiden bahsedip böyle bir tavrı destekleyene söylenecek laf bulamıyorum. Oturup şaşkın şaşkın, o vicdanı(!) taşıyan kalbi düşüyorum!

3. Burada söz konusu olan AKP değil, benim ülkemin başbakanıdır. Benim ülkemdir. Ben oy versem de vermesem de, medeni bir insana yakışan, ülkesinin başbakanını dışarıya karşı yalnız bırakmamaktır. İçeride istediğin kadar eleştir. Vur, öldür; ama dışarıya karşı birlik olmayı bilmeliyiz. Bu ülkeyi Kurtuluş Savaşı’nda hep birlikte savunduk o güçlere karşı. Şimdi ne oldu da onların safına geçiyoruz. Kendi insanımızı masada yalnız bırakıyoruz. Bu ne büyük bir cehalet ve bu ne büyük bir ihanet!

4.Bu bağlamda, dış güçlere karşı böyle bir vahşet karşısında haklı tavrını ve ülkenin genel düşüncesini ortaya koyan, Türk halkı olarak genelde düşman gözüyle baktığımız Yunanlı bile böyle bir vahşetin karşısında durup destek verirken, benim ülkemde hem Türklüğüyle ve hem de Müslümanlığıyla övünen birinin Yunanlı kadar vicdan sahibi olamamasına şaşıyorum.

5. Telefonla yapılan bir ankette, Türk halkının yaklaşık %10 luk bir kesimi Başbakanı haksız bulabiliyor. Milliyet okurlarımızın % 90 ı böyle bir olayda başbakana destek verdiğini netten gördüm ve bu duyarlılığı gösteren herkese teşekkür ediyorum. Bundan çok mutlu oldum. Ama hala % 10 luk taş kalpler varmış şaşmamak imkânsız!

6. Başbakana oy vermek-vermemek başka bir olay, orada ülkem adına takınmış olduğu tavır başka bir olaydır. Ben yekvücut başbakanın arkasında olmayı beklerdim. Sn. Erbakan bedevi çadırında pisi pisi oturduğu zaman kınamıştık. Peki, şimdi Başbakan’a neden haksızlık yapıyoruz! O da öyle mi yapsaydı?

7. Bugüne kadarki başbakanlarımızın yurt dışındaki tavırlarını gördük. Medeni ve aydın bir insan olarak objektifçe bakıp söz söylemek lazım. Bu olaylar iç siyasete alet edilmemelidir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapması gereken, siyaseti bir tarafa bırakıp başbakana oradaki tavrından dolayı destek vermektir. Böyle yapmış olsa idi yine CHP kazanmış olurdu. Biz kazanmış olurduk. (Tam bu yazıyı kaleme almış ve yayına vermek üzere idim ki Sn. Baykal’dan haberlerde sevindirici yorumu duydum. Tebrikler Sn. Baykal. Ben de yazımı hiç bozmandan aynen yayınlamayı düşündüm.) İşte birlik bu. Medeni bir lidere yakışan bu.

8.Bakınız, siyaseten, yanlışa doğru, doğruya yanlış dedikçe oy kaybına uğruyoruz. Başbakanın Davos’taki çıkışını desteklememek, İsrail’i desteklemek anlamına gelir ki, objektif ve medenice bakan nice CHP seçmeninin boynunu bükük kalmıştır. ( Evet yazımı değiştirmediğimi yukarıda söylemiştim.) İşte şimdi moralimiz yerine gelmiş oldu. Tebrikler Sn.Baykal.