Ses yok Seda yok Ölünebilir gözlerinde Gözlerindedir bahar Sessizlik Düşüm Hayata dönüşüm Bir mutluluk yumağıdır kirpiklerin ve üşürüm Ölüne..
Bu sabah yağmura gözlerimi açtım yağmurdan bir şehre… Yapayalnızdım, incecik bir boşlukta büyük bir bedende… Kırılmıştı dallarım beyhude uzamış yüzüm..
Topraktan kaldırıma… Topraktan kaldırıma soğuk bir yolculuktu bu, dört mevsimi benimsemiş kentin işlek caddesinden yangınlar âlemine direnen bir yolculuktu bu. Yolun sonunda bir yangın vardı e..
Bu o gün değil penceremden sarkan düşler ziyan ruhumda denizler ötesi bir ütopya uzunca bir düş kıtlık başında insan uzanırım, kurumuş dudaklarımla meyhanede solumuş aşklar ..
Ne yazık Kara bulutlardan sevgi türettiler Duyguları durgun sulara vadettiler Çöl topraklarından tohumu beklediler Aşkın kollarında büyüyen mevsimleri yok ettiler
Her kalbi kuşatan bir renk vardır usulca yaklaşan acımasızca katleden... Dili yoktur göz sancılarının, dini yoktur sevdaların, aşkların...
Vuruldu yapraklar Dem tutmuş yağmur esnasında… Zifiri bir gölge edinmiş gök Bulutların duygusal zamanında… …düştü kalp atağında bir sıcaklık Şehre dayand..
O gizli yaşanmışlıkların, o gizli duyguların tınılarla birleşip yüreklere dağılmasıydı... Yüreğin içinde alevlenip, küllerini kalbin derinliğine bırakmasıyla başlamıştı... Sessizliğin içind..
Gitmeliyim; bu şehir zehir yuvası, katran karası bir düş kırıklığı!.. Göğün maviye çalan gözleri soluk, dumanlar yükseliyor… Dumanlar yükseliyor bu şehirden… İnceden..
Bir zamanlar aşk masalları anlatılırdı. O masalları dinleyen yürekler kocaman bir deniz olur, gözleri dolup taşardı. O anlatılan aşk insana sıcaklık verirdi. Damarlarda pıhtılaşan kan bir anda çözü..
Bir şairim belki eşi benzeri bulunmaz belki de ne dediğini bilmez! Sorgular, sualler eder. Kalemi..