Gün batımı… Güneş, ışıklı saçaklı şalına sarındı, toparlanıp çekildi dünyanın öteki yanına. Gündüz ortalıkta çınlayan sesler, uzaklara dağılıp usul usul kayboldu. Ağaçların yaprakları arasında dola..
Bir kez yitirilirse çocukluk, geçmiş olsun! Çocukluk, öylesine kırılgan, öylesine narin, öylesine değerlidir. Oraya buraya atılıp sonra yeniden bulunan bir eşya hiç değildir. Bir pırlantayı..
Bu dünya, dar gelmiş yoksun insana. Bir de “öte dünya” bulmuşlar kendilerine. Bu dünyada erişemedikleri, yoksunluğunu çektikleri ne varsa, “öte dünya”ya ötelemişler. Dilden dile, kuşaktan kuşağa ye..
Yeni doğmuş bir bebeğin bakışları dikiz aynasından bakan dikkatli bir sürücünün bakışlarına benziyor. Onun bakışlarındaki keskinlik, hiçbir bilim adamının bakışlarında yok! Bazen yeni doğmuş bir be..
Salata yapmak göründüğü kadar sıradan bir iş değildir. Bir kere bu konu ciddi bir ustalık gerektirir. En ünlü aşçıların bile aklına getiremediği püf noktaları vardır salata yapma işinin. Kullanılac..
Tam da bir sevincin ortasında yaşarken, gülüşüp dururken ip atlama kuyruğunda, tozlu rüzgârlar başımızdaki solmuş kasketlerimizi yol kıyılarına uçururken, örtülerde kurutulan kayısılardan en küçüğü..
Yağmur başladı. Birazdan gök gürüldeyecek. Her yağmur yağdığında gökyüzü ilençle inilder böyle. “Turnalara bir semahı çok gördün” diyordu şairin biri. Hangisiydi, anımsamıyorum. Tozlu ..
Sevgideğer eşime... Rüzgar hızını artırdı. Camların dışında ıslık çalıp duruyor. Dışarıda olmak zor olmalı. Tıklım tıklım bir otobüsten inip, rüzgara karşı, yokuş yukarı yürüm..
Şiir, zor zanaat! Hem de çok zor! Şiir yazmanın hep uzağında duran ben, şiire ve şaire daima temkinli bakmışımdır. Şiir zor zanaat dedim ya, şair olmaksa, hiç ıskalamayan... tek atışta on ikiden ..
Erbâb-ı kemâlî çekemez nâkıs olanlar Rencîde olur dîde-i huffâş ziyâdan ziya paşa Düşünce ürünleri ucuzlayıp da sokaklara dökülmeye başlayalı yıllar oluyor. Sokak tezgahları..
Yaşam, sorulardan ve yanıtlardan oluşmuş. Her soru, aynı zamanda kendinin yanıtı... Çift yumurta ..