Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '10

 
Kategori
Deneme
 

Yağmur

Yağmur
 


Yağmur başladı. Birazdan gök gürüldeyecek. Her yağmur yağdığında gökyüzü ilençle inilder böyle.

“Turnalara bir semahı çok gördün” diyordu şairin biri. Hangisiydi, anımsamıyorum.

Tozlu köy yolları düşüyor hatırıma. Yağmur damlaları iri iri yola düştüğünde, kalın toz tabakası suyu yutar, toprak bir süre kuru kalır. Sonra, yağmur suları ince dereciklere dönüşür, kıvrılarak akar yokuş aşağı. Köy yolları engebelidir.

Yamaçlarda koyun, keçi melemeleri... Yağmurda, hava serinleyince, birbirlerine sokulurlar. Üşüyüp titreşirler.
Çam ağaçlarının, sedirlerin, gürgenlerin dalları arasında rüzgarın ıslığı... Bir çıkrık sesi.. İri kıyım bir kangal, çok uzaklardaki bir başka kangalın havlamasına, hüzün yayan bir ulumayla karşılık verir.

Tam da sessizlik yeniden başlamışken, hızlanan yağmur damlaları, köy evlerinin ek yapılarının çinko çatılarında, açıktaki odunların üzerine örtülmüş kalın naylonlarda yeni besteler yapar.

Yağmurun sesiyle çıngırak sesleri bu müthiş doğa senfonisinin vurmalı çalgılarıdır.

Beyaz sıvaları yer yer dökülmüş eski bir evin dallı güllü basma perdesi yana çekilir; küçük pencere yukarı kaldırılıp mandallanır; bir kadın uzatır başını yağmura aldırmadan. Oğlunu çağırır. Oğlan ses verir. Ana oğulun birbirine seslenmeleri doğanın senfonisine karışır.

Senfonide insan sesi...

İlk kez Bethoven koymuş, senfoniye insan sesini.

Dokuzuncu senfoni!

Dokuzuncu senfoniyi aratmayan bir yücelik vardır doğanın bu müthiş senfonisinde.

Köy yaşamında insan doğayı; doğa insanı; insan, insanı; insan hayvanı; hayvan insanı sevmeyi öğrenir.

Zelin Artuğ, 25 Aralık 2010, Yeryüzü

 
Toplam blog
: 142
: 969
Kayıt tarihi
: 04.07.08
 
 

Yaşam, sorulardan ve yanıtlardan oluşmuş. Her soru, aynı zamanda kendinin yanıtı... Çift yumurta ..